24

62 8 0
                                    

  -İyi Okumalar -

  •  •  •  •  •  •

   Jungkook nefes nefese bir şekilde uyandı, terden saçları birbirine girmiş alnına yapışmıştı. Hala gördüğü rüyanın etkisindeydi. Her yerinde Taehyung'un öpüşlerini, dokunuşlarını hissediyordu sanki.

  Gördüğü rüya çok gerçekçiydi. Sanki bir rüyadan değilde bir harpten çıkmış gibi hissediyordu kendisini. Taehyung'la sadece öpüşmemişti, rüyasında onunla çok daha fazlasını yapmıştı ve Jungkook bunu kelimelere bile dökemiyordu şuanda. Kendisine bile itiraf edemiyordu Kim Taehyung ile ön sevişme yaşadığı bir rüya gördüğünü.

  Yattığı yerden hafifçe doğruldu, hareket etmesi kasıklarında ki ağrının kendisini hatırlatmasına sebep oldu. Yavaş hareketlerle saatine baktı. Saat henüz sabahın 5'iydi, vakti olduğu için kendisini şanslı saydı. Banyoya girmesi ve halletmesi gereken bir problemi olduğunun bilincindeydi Çünkü.

  Sakin hareketleri ile yatağından çıkıp, aynı sakinlikte banyoya ilerledi. Daha gördüğü rüyanın şokunu atlatamamıştı bile.

  Banyoda ki işinin olabildiğince hızlı ve sessiz şekilde halletti, yada o öyle sandı. Ama bir şekilde kendisini banyodan dışarıya atmayı başardı.

  Üstünü giyinmeden kendisini bornozu ile yatağına attı, sırt üstü uzandı. Güneş hafiften kendisini göstermeye başlayıp havaya renk çalmıştı. Loş ortamda gözlerini tavana dikti.
  Kendisine düşünmek için zaman tanımak istemiyordu, ama düşünmek zorunda olduğunun bilincindeydi.

  Taehyung'u rüyasında görmüş olmak problem değildi aslında, problem olarak algılanacak şey yıllardır kimseyi cinsel anlamda düşünmeyen, düşünemeyen Jungkook'un böyle bir rüyada Taehyung'u baş rol kabul etmesiydi.
  Ona karşı kalbinin sıcak olduğunu biliyordu zaten, ama işler sandığından daha da karmaşıklaşıyordu ve Jungkook bu gidişata dur diyemiyordu.

  Elini kalbinin üstüne koydu, atışları hala normal seyrine gelmemişti. Taehyung'u düşündükçe bile hızlanan kalbi, sabah sabah yaşadığı adranelin yüklü anlardan sonra normal seyrine dönme konusunda oldukça zorlanacak gibi duruyordu.

  Gözlerini kapattı yarım saate yakın yatakta öylece yattı, kalkmak istemiyordu, insan içine çıkmak, birileriyle sosyalleşmek hiç istemiyordu. Üstüne bir rehavet çökmüştü, duygularıyla yüzleşmeye başlamasıydı hayata karşı isteksizliğinin sebebi.

  Gene de sıyırdı kendisini yataktan, nasıl hissetmesi gerektiğini bilmeyerekten hazırlandı yavaşça.

  Gri kot alt üst takım giydi üzerine, normalde işte daha klasik giyinmeyi tercih ediyordu ama bu gün bu takım gözüne çok hoş gözükmüştü. İçine de ince krem triko giydi. Saçlarını da kurutup kabarıklığı gitsin diye eliyle şekillendirdi. 

  Hala vakti varken odasından çıkıp aşağıya mutfağa indi. Jimin'in hala uyuyor olduğunu düşünüyordu ama arkadaşını mutfak da görünce anlık bir şaşkınlık yaşadı.

  "Sen niye uyanıksın saat daha çok erken?" Diye sordu Jungkook, mutfağa tamamen girdiğinde. Arkadaşı kahve makinası ile uğraşıyordu.

   "Sen niye uyanıksın?"

  "Bilmem erken uyandım."

  Sanki yüzünde, az önce yaptığı şeyin kalıntıları var gibi hissediyor Jimin ile göz teması kurmaktan kaçınıyordu.

  "Hararetli bir gece olmuş gibi."

  Jimin'in kurduğu cümle Jungkook'un gözlerini büyütmesine sebep oldu. Yüzünden o kadar da belli miydi?

- Amnezi -  | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin