28

62 7 0
                                    

  -İyi Okumalar-

 
 
  •  •  •  •  •  •

   Tıkanmışlık hissi olur ya hani, bir ressamın tutkusunu kaybetmesi, bir müzisyenin ilhamını yitirmesi. Bir sanatçının kopuşu aslında tutunduğu değerlerden.

  Kopuş için sanatçı olmaya gerek var mıydı? Bir insanın tükenmişliği bir sanatçının ki kadar değer görür müydü?
  Kendi içinde evet. Kendi içinde her insan kendisinin sanatçısı değil miydi zaten.

  Jungkook da yaşamak üzereydi, o tükenmişliği. Yaşamıştı da yıllar önce en derininde. Sonra bir şey olmuş unutmuştu herşeyi. Daha da büyük bir yıkıma uğratmıştı onu, yada o öyle sanıyordu. Belki de hatırlamak çok daha zor çok daha çekilmez olacaktı. Bilemezdi.

  Ama şuan durumlar daha farklıydı, çünkü elinden tutan birisi vardı. Tutup ona yön veren, yanında olan birisi.

  İşte o kişi bir haftadır, her daim Jungkook'un yanında olmuş, onun için hastane işlerini de halletmişti.
  Kendi kliniğinde Jungkook için hazırladığı odayı da birlikte Jungkook'un zevkine göre döşemişler kullanıma hazır hale getirmişlerdi.

  İşte bir haftadır uğraşları sonunda bitmiş, Jungkook'un Taehyung'un kliniğinde ki ilk iş günü gelmişti.

  Jungkook yaşadığı heyecanla sabaha kadar yatağında dönüp durmuş bir an önce sabah olması için dualar etmişti. Sabahın ilk ışıkları ile kalkmış duşunu almış en sevdiği siyah takımlarından birisini giymişti.

  Saçları iyice uzadığı için kahkülleri önüne döküyordu, bu görüntüyü sevdiği için önünü öylece bırakıp arkalarını geriye doğru taradı.

  Son kez boy aynasından kendisine baktığında artık hazırdı. Yüzünde ki çarpık gülümseme ile odasından dışarıya çıktı.
  Aşağı katta mutfağa girdiğinde, Jimin'in henüz gelmediğini fark etti. Bu sefer ikisi için kahvelerini o hazırlamaya koyuldu.

  Kahve makinasının önünde geçirdiği bir kaç dakika sonunda Jimin de gelmiş her zaman ki gibi iki arkadaş karşılıklı kahvelerini içmişlerdi.

  Jungkook evde fazla oyalanmak istemediği için kahvesi bittiği gibi kendisini dışarıya attıp kliniğin yolunu tuttu.

  Babasının geldiği o günden sonra Jimin evlerinde ki güvenlik sistemini güçlendirmişti. Bir kaç defa daha gelen adamı bu güvenlik sistemi sayesinde önceden tesbit edip onu bahçelerine bile kabul etmemişlerdi. Aramalarından da kaçıyordu Jungkook.

  Pes etmesini bekliyordu, pes etmek zorundaydı. Çünkü artık Jungkook korkmak istemiyordu.

  Kliniğin otoparkına park etti arabasını. Mutluluğunu gizleme gereği duymadan kliniğe girdi. İki psikolok bir psikiyatri, bir aile danışmanı bir de çocuk gelişimcinin olduğu klinikte artık bir de pedogogları olmuştu. Bu haber hem çalışanlar için hem de Jungkook için heyecan vericiydi.

  "Hoşgeldiniz Bay Jeon. " Asistan kız Jungkook'u gördüğü gibi yerinden kalkmış onu selamlamıştı. Bir haftadır Jungkook işleri halletmek için gidip geldiği için onu tanımıştı artık.

  "Hoşbuldum Eun Tak teşekkürler."

  Kendi odasına ilerledi, yeni ve güzel odasına. Elinde ki çantasını bırakıp Taehyung'a selam vermeyi düşünüyordu.

  Odasının kapısını açtı, içeriye adımladığında patlayan maytap ve hep bir ağızdan bağıran meslektaşlarını görünce şokla açıldı gözleri.

- Amnezi -  | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin