22. Bölüm
Seni Hep KorurZaman ne geçiyor ne geçmiyordu. Esma odada Gülsüm'e restini çekmişti ama işe yarayacak mıydı bilmiyordu. Sadece içten içe dua ediyordu bitsin artık bu mesele diye. Peynir mayalamada annesine yardım etti bir süre. Mustafa'nın keçi peyniri satma düşüncesi şaşılacak derecede iyi gidiyordu. Öyle ki artık Hatice kadın süt almak isteyenleri geri çeviriyor, aldığı her sütü peynire harcıyordu. Her sütü dualar okuyarak kaynatıyor, bereket ve bol kazanç dileyerek mayalıyordu. Oğlunun bir işi olsun, eli para görsün istiyordu. O her akşam elinde siparişlerle geldiğinde çocuk gibi seviniyor, daha fazla peynir çıkarmak için canla başla çalışıyordu. Siparişleri özenle hazırlayıp paketledi. Esma elinden geldiğince güzel bir yazıyla paketlerin üzerine müşterilerin isimlerini yazdı, altına afiyet olsun diye ekledi. Şimdilik beş müşterileri vardı ama Mustafa işi büyütmek daha fazla kişiye satmak istiyordu. Kurumsallaşma, bir marka kurma hayaline bile dalmıştı. Henüz kimseye söylemiyordu ama aklında geleceğe dair güzel hayalleri vardı. Sadece çok çalışması gerekecekti.
Esma abisinin odasına girdi kapıyı bir iki kere tıklayıp. Mustafa yatağında oturuyor, önündeki beyaz kâğıda bir şeyler yazıyordu. Esma başını kapı arasından uzatıp da bakınca kâğıdı diğer kâğıtların altına kaldırdı. Gizlediği bir şey yoktu ancak henüz bazı şeyleri açık açık konuşmaya hazır hissetmiyordu kendini.
"Gelebilir miyim?"
"Gel bacım. Ne oldu?"
"Annem siparişleri hazırladı da onu söylemeye geldim." Abisinin yanına geçip yatağına oturdu. "Sen ne yapıyorsun?"
"Hiçbir şey. Hesap kitap işleri falan. Akşama ne yemek var?"
"Etli bezelye. Abi, sende bir şeyler var sanki. Ama güzel şeyler. Son zamanlarda çok mutlu görünüyorsun." Mustafa Esma'nın sözlerine gülümsedi elinde olmadan. Yaşadığı güzel hislerin onu değiştirdiğinin farkındaydı ama dışarıdan belli olduğunu bilmiyordu. Dudaklarını ıslattı. İçinden bir ses anlat hadi, diyordu. Bacın seni anlar anlat da rahatla. Ama yapamadı. Biraz daha zaman vermek istiyordu hem kendine hem kalbinde yeni yeni filizlenen bu sevdaya. O yüzden derin bir iç çekerek kafasının içinde bas bas bağıran sesi susturdu. Ama kendi kendine söz verdi, kabullendiği vakit ilk Esma'ya anlatacaktı bu aşkı.
"İşler iyi gidiyor ya, ondandır." Elini başına götürüp kumral saçlarını karıştırdı. Esma kendini Mustafa'nın göğsüne bıraktı. Bir pat sesi duyuldu.
"Yaaa abiii. Bence sadece iş değil bu. Senin elin kalem tutar mıydı hiç? Sen sabah erkenden nereye gidiyorsan biliyorum orası mutlu ediyor seni." Mustafa kollarını Esma'ya dolayıp iyice yapıştırdı kendine. Susturmak için sevgi dolu bir yol seçmişti mutlaka.
"Sus kız biri duyacak. Sen nerden biliyorsun benim gittiğimi?"
"Ben evde olup biten her şeye hakimim. Sadece ses çıkarmıyorum. Ama merak etme sırrın bende güvende. Sen yeter ki mutlu ol. Öyle hak ediyorsun ki böyle güzel gülmeyi." Genç kız abisine sarıldıkça sarıldı. Heyecanla atan kalbini dinledi. Mustafa'nın mutlu olduğunu görmek, kafasında dönüp duran düşüncelerden uzaklaştırmıştı. Ancak fazla uzaklaşmasına izin vermeden ona yeniden hatırlattı Sarp'ı. Abisinin bu neşeli halini bozmamak için sessizliğini korudu. "Ben anneme bakıyım. İstediğin bir şey var mı?" Mustafa Esma'nın elini öptü.
"Yok baldan bacım. Zaten gideceğim siparişler için. Hadi sen bak işine. Şehirden bir şey ister misin?" Esma başını iki yana salladı. Abisi yeni yeni para kazanıyordu, kendisine harcamasını istemiyordu. Mustafa'nın odasından çıkıp evde Gülsüm'e bakındı. Bulamayınca annesi çıkıp gitti dedi kızına. Demedi de nereye gittiğini. Evlenince bir haller oldu bu kıza diye de şikayetlendi kendi kendine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elma Ağacının Altında
Teen Fiction"Sevmeler emek ister, sen benim emeğimsin." 🌿 Eski dönem köy kurgusudur.