Cengiz Özkan, O yar gelir
Cem Karaca, Sende başını alıp gitme
Pilli Bebek, Haram geceler
***
2 Ay Sonra
"Altı yönünde." Dedi kalın sesi. Alparslan adamın dediği yöne doğru döndü ve hareket etmeye başladı. "Temiz lan burası. Doğru düzgün yönlendirsene." Adam burnundan nefes verdi güler gibi. "Avcı, çok konuşma da icraata geç kardeşim, hadi canım."
Alparslan başını yukarı kaldırdı, sabır diledi. "Yunus beni oraya getirtme." Yunus elindeki dürbünü biraz aşağı indirdi. "Avcı, ben senin emrin altında çalışan erin değilim." Alparslan kaşlarını yukarı kaldırdı. "Sikimde değil. Burada ben ne dersem o. Emirin nereden geldiğini sen bizzat biliyorsun."
İki aydır beraber, yan yana olmalarına rağmen hala birbirlerine alışamamışlardı. Alparslan içinden her defasında sabır çekiyordu. Adam işinde çok iyiydi, eyvallah. Ama o kadar. Sadece işinde iyiydi. Arkadaş ilişkilerinde kesinlikle iyi değildi. "Şimdi o sesini kes ve bana doğru bilgi geç." Yunus derin bir nefes aldı. "Allah'ım sen sabır ver." Alparslan silahını ileriye doğrultu. Belininin sağ tarafına beylik tabancasını, soluna kasaturasını takmıştı. Tam teçhizat hazırdı. Allah'ın izniyle bu görev son göreviydi. Bu gece yuvasına dönüyordu. Vera'sına. Canına, evine...
"Saat üç yönünde bir hareketlilik var Avcı." Alparslan hemen o tarafa döndü. Tüfeğinin dürbünüyle kontrol ederken ileride ki nöbet tutan şerefsizleri gördü. "Yakaladım sizi." Dedi eğlenen sesiyle. Ağır ağır o tarafa ilerlerken gece kadının yanına gideceği için mutluydu. Sabah çok büyük bir enerjiyle uyanmıştı. Silahının ipini boynundan geçirip aşağı sallandırdı. Sol tarafındaki kasaturayı alıp elinde bir tur döndürdü. Mağaranın diğer köşesinden girip arkalarından çıkmayı düşündü. "İçeriye dair bir şey gözüküyor mu?" Dedi Yunus'a. Yunus yanına bıraktığı diğer ekranı eline aldı. "Bir şey gözükmüyor Avcı." Alparslan kısaca başını eğdi. "Giriyorum. Bir şey olursa haber ver." Yunus derin bir nefes çekti içine. Adama çok sinir oluyordu ama emir büyük yerdendi. Hulusi Albay kendisini bizzat aramıştı. Şahsi telefonuyla. "Tamamdır Avcı."
Alparslan içeriye girerken, "Nedense ben sana hiç güvenmedim." Dedi Alparslan. "Sana güven diyen olmadı zaten küçük aşık." Alparslan dişlerini sıktı sinirle.
Bir şey yok Alparslan, sakin. Bir şey yok. "Seninle uğraşamayacak kadar mutlu ve huzurluyum." Yunus dudaklarını büzdü. "Avcı," Alparslan kulak kabartı Yunus'a ama cevap vermedi. "Sevgili yapmışsın." Alparslan arkadan dolanıp önündeki şerefsizin boynuna kolunu doladı ve kendine çekti. Kasaturasını boynuna bastırdı. "Sesini çıkarırsan seni öldürürüm." Her ihtimalde öldürecekti zaten ama bu uyarı ona değil, Yunus'aydı. Yunus burnundan nefes verdi. "Nasılda korktu Avcı. Bak titriyor." Alparslan'ın dikkatini dağıtmaya çalışıyordu çünkü onun işi buydu. "Baksana Avcı, Binbaşının kızını almışsın. Binbaşı bunu öğrense seni bir daha evine sokmaz herhalde." Alparslan bu duyduklarını sinirlenmiş kolunun altındakinin boğazını kesmişti. Yunus'un bu dediklerini diğer taraftan duyan adamda dişlerini sıkmış ekrana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İRTİBA
General Fiction🦅 "Uyanmak zorundasın Alparslan. Bir kez daha kaldıramam bu acıyı..." 🔱 Vera M. Doğan & Alparslan Denizoğlu Başlama Tarihi; 13.08.2021