5. PİNHAN

2.2K 129 155
                                    

Ben geldim! Bölüm atmamın ardından birkaç gün geçmiş olsa da sizi özledim... Yanımda olduğunuz ve beni desteklediğiniz için çok teşekkür ederim ♡
Umarım bölümü beğenirsiniz!
Keyifli okumalar!

•••


ALEN' DEN...

Önümde öylece dururken kendime hakim olamıyordum. Nasıl yapıyordu bunu? Hayatımın bu anına kadar bir kadına, bu denli yakın olmak istememiştim. O farklıydı, istemeden ve bilmeyerek beni kendine çekişi daha da kafamı karıştıyordu. Beni içine çeken bir ateş gibiydi. Canımı yakmıyordu, zaten biliyorum ki canımı yakmak da istemezdi. İçimi ısıtıyordu onun ateşi.

Bana, şuan öylece bakışı ise ona daha çok sokulup öpmeme zorluyordu. Sahi o dudakları... ne de güzeldi. Sanki özenle çizilmiş bir tabloydu, insanın saatlerce izleyip dokunmak isteyeceği bir tabloydu onun dudakları. O kırmızı ruju her sürdüğünde o kadar öpmek istiyordum ki, yüzünde dağıtmak istiyordum. Ben iradeli bir adamdım, hiçbir şey yapmadan nasıl bu kadar şey yapabiliyordu bana?

"Alen Bey..." Diye mırıldandığında utandığını ve ne söyleyeceğini bilmediğini anlamıştım. Kafamı o güzel boynundan ne kadar çekmek istemesem de mecburen çekmek zorunda kaldım.

"Büyü mü yaptın sen bana? Yanında, hep dibinde olmak istiyorum. Ellerin hep ellerimi tutsun, bedenin hep bedenimin varlığını hissetsin istiyorum. O güzel kokunu hep boynundan solumak istiyorum. Büyülenmişim işte, istemeden de olsa sen büyülemişsin beni." Diye fısıldadım yüzüne.

"Alen Bey, bu söyledikleriniz yanlış... Ben sizin çalışanınızım. İnsanlar, çok konuşur olduğunuz konumla benim konumumun çok farklı olduğunu söylerler. Şirkette kimse sevmez beni, herkes size yanlış şeyler yaparak yanınızda olduğumu konuşur." Dediğinde öfkelenmiştim, insanların ne düşündüğü umrumda değildi. Bir tek o umrumdaydı.

"İnsanların, ne söylediği umrumda değil. Olurda cesaret edip konuşan olursa, kendi canının derdine düşsün. O kelimeleri söyleyen dillerini kesip, ellerine veririm." Diye konuştuğumda gözleri söylediklerime karşı şaşırmış gibi açılmıştı. Ben ise ellerimi güzel yüzüne uzatıp okşamakla meşguldüm.

"Ben... Her şeyden çok kendimden kurtarmak isterdim sizi." Dediğinde ne demek istediğini pek anlayamamıştım. Pinhandı o... gizliydi, saklıydı ama ben her şeyi zamanla öğrenecektim.

Yüzündeki elimi kavrayıp aşağı çektiğinde "Şimdi Azra Hanım gelecek. Bizi böyle görmesi uygun olmaz lütfen durun."

"Zamanı geldiğinde başka bir şey için durmamı isteyeceksin." Diye ağzımın içinde mırıldandığımda benden uzaklaştığı sırada "Efendim?" Diye sormuştu. "Yok bir şey." Diyerek boşvermiştim.

O sırada kapı çalınıp içeri Azra Hanım girdiğinde elindeki dosyalarla masama doğru yaklaşmıştı. Elfida ise elindeki tabletle bir şeylerle uğraşıyormuş gibi davranıyordu. "Alen Bey, ortak şirketlerden istediğiniz çalışanlar geldi. Kapıda bekliyorlar."

"Söyle odama gelsinler." Kafasını sallayıp odadan çıktığında bir dakika geçmeden içeri üç tane adam girmişti. Neden gözleri beni değilde Elfidayı izliyordu? Yanlış görüyordum herhalde.

MÜDÂNÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin