Bölümü oylamayı ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın lütfen!⭐️ oylarınız en büyük motive kaynağım..Keyifli okumalar dilerim!
● ● ●
"Sen gerçekten emin misin gideceğimiz için mutlu olduğuna?" dedim Alen'e.
Araba ile evden ayrılalı çoktan on dakikayı geçmişti bile. Ama benim aklıma bu soruyu sormak şimdi gelmişti. Ayrıca Alen, benim hevesli ve özenerek hazırlandığımı da görmüştü, gitmeyelim, diyeceğini düşünmüyordum elbette.
"Evet. Sevgilimle beraber gidiyorum işte. Neden mutlu olmayayım?" dediğinde suratında mutlu olduğuna dair bir iz aradım. Suratında komik bir ifade vardı.
"Sevgilim, bence sen mutlu olduğunu bu kadar belli etme." dedim gülerken.
"Sen de o kadar güzel gülme." dediğinde bakışları saniyelik olarak yüzüme dönmüştü.
Nehir'in aramasıyla ayaklanıp ne kadar hızlı hazırlanabilirsem o kadar hızlı hazırlanmıştım. Alen benim için bir elbise istemişti ve nasıl bir şey olacağını sabırsızlıkla beklemiştim. Sonunda eve gelen iki kutuyu görünce Alen'in elinden kapıp odaya koşarak kutuyu açmıştım. Elbise o kadar hoşuma gitmişti ki özenle hazırlanmamın sebebiydi. İkinci kutuda ise topuklu ayakkabı vardı.
İşlerim bittiğinde ve Alen'in yanına döndüğümde bakışlarını bir süre üzerimde gezdirmişti.
"Evdeyken soramamıştım. Elbisemi sen mi seçtin?" Bugün çok konuşuyordum sanki.Kafasını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı
"Bana yakışmamış mı?" Regl dönemimde olduğum için kişiliğim tam tersine dönmüş gibiydi. Anlık gelen ağlama dürtüleri, her şeye alınganlık yapmak, çok konuşmak ve Alen ile küçük bir temasta bulunduğumda bile saçma sapan şeylerin zihnime sızması gibi. İmdat!
Alen, sorduğum soruyla beraber sağ elini açıkta kalan bacağıma yerleştirdi. İçimden sessiz bir çığlık attım.
"Çok yakışmış," dedi içi gidiyormuş gibiydi sesi. "Sorun da o zaten." diyerek mırıldanmıştı sessizce.
Mekana yaklaştığımızda Alen, arabayı valenin alabileceği yere doğru sürerken gözlerim ellerini takip ediyordu. Bacağımda duran sağ eline baktım önce sonra direksiyonu tam tur çeviren sol eline bakarken büyülendiğimi hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜDÂNÂ
Ficção Adolescenteİnsanlar, içindekileri kimseye anlatamadan mutlu görünmeye çalışırdı. Ama o içinde sakladıkları bir süre sonra içlerini çürütürdü. Onlarda birilerine anlatıp geçer sanırdı. Sahi anlatınca geçer miydi? Unutulur muydu yaşanılanlar? O da herşeyini an...