8. KALPTEKİ TESİR

1.8K 110 171
                                    

Selam!
Bu bölüm biraz geç geldi kusura bakmayın, çok yoğun bir hafta geçirdim ama telafi edeceğim.🙏🏻

Bölüme geçmeden önce hesabımı takip eder misiniz?
Bolca oy atmayı ve yorum yapmayı da unutmayın!

Keyifli okumalar dilerim!♡

● ● ●

Bazen yaşanılanlar yüzünden kelimeler kifayetsiz kalırdı. İnsan ne söyleyeceğini bilemez hâle gelirdi, ben de çok yaşamıştım bunu. Tek dileğim gelecekti hayatımda, boşluktaymış gibi hissetmemekti.

Nehir'in zoruyla Alen Bey, Deniz Bey ve ben bizim odamıza gelmiştik. Takımlar da hazırdı, tabii Nehir beni bırakmak istemediğinden ikimiz aynı takımdaydık. Hoş, benimde işime gelirdi.

Zaten Alen Bey ile beraberken içimdeki karmaşa bana yeter de artıyordu bile. Bir de üzerine aynı takımda olmak biraz fazla olurdu.

"Hey! Herkes oyunu anladı değil mi? Şimdi, elimdeki kulaklıktan yüksek sesli bir müzik açacağım ve Elfi'nin kulağına takacağım. Hazırladığım kağıtlarda da kelimeler yazıyor, ben bunları Elfidaya anlatmaya çalışacağım o da dudaklarımı okuyarak bilmeye çalışacak. En çok kelime bilen takım kazanır!" Nehir'in anlattıklarını herkes dinledikten sonra, onu onaylarcasına kafa sallamıştık.

Deniz, oyuna başlamadan önce Nehir'e bir soru yöneltmişti. "Oyunu kazanan takımın ödülü ne demiştin?" Nehir de beklemeden cevabını vermişti. "Kaybeden takım, kazanan takımın bir istegini yerine getirecek. Bu istek kişisel de olabilir ikimiz için geçerli de olabilir. Bu size kalmış, tabii kazanırsanız."

"Nehir, hadi geç olmadan oynayalım şu oyunu. Yarın hepimiz erken uyanacağız zaten." Nehir söylediğim şey ile suratıma boş bir bakış attıktan sonra geçiştirir gibi kafa sallamıştı. Çocuk gibi davranmayı ne zaman bırakacaktı acaba?

Nehir oyun hakkında tekrar bir açıklama yapmaya başlamıştı. "Deniz, süremiz bir dakika. Elfida başlamak istediğinde süreyi başlatabilirsiniz."

Şimdiye kadar hiç bakmadığım kişiye gözlerim kaydığında, birkaç saniye göz göze gelişimiz bana yetmişti.

Kulaklığı kulağıma geçirip, Nehir'e odaklanarak "Hazırım." diye mırıldandığım an Deniz Bey "Süre başladı!" diye bağırarak bir yandan da müziği açmıştı. Gerçekten de fazlasıyla yüksek sesliydi ve kimseyi duyamıyordum. Gözlerim sadece Nehir'in dudaklarına odaklanmıştı, söylediklerini anlamaya çalışıyordum.

"Palet!"

"Pil mi?"

"Ya kızım ne pili? Palet, palet!"

MÜDÂNÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin