22.bölüm

102 14 28
                                    

Evet Multiye bakın çünkü multide karakterler var ve bu artık son seçimim. Çok kez karakter değiştirdim bazılarını tabi diğer bölüme hepsinin ismini de veririm şuan üşendim djdhdhdhdb. Umarım daha multideki şarkıyı başlatmamışsınızdır. Başlatanlar şimdi başa alsınlar diğerleri şimdi başlatsın dkdhdh...
Okulların kapanmasına az kalmıştı. Deniz ve Nefes ile konuşmamıştım. Hep Güneş ile beraberdim. Güneş kafamı dağıtıyordu. En üzgün olduğum zamanda Yunan mitolojisinden bahstediyordu. Mert'i benim için ekiyordu canım arkadaşım. Deniz ve Nefes'in benden sakladıklarını duyunca ve neler sakladıklarını öğrenince onlardan uzaklaşmıştı. Hala konuşuyorlardı ama Güneş de kızgındı onlara. Olay duyduğumdan ibaretti. Bulut gitmişti ve Yiğit sürekli etrafımda dolaşıyordu. İki hafta boyunca hep sınavlar vardı onlara çalışmayı yarına ertelemeyi düşündüm ve yavaşça yataktan indim. Ev bomboştu o nedenle yırtık kot üzerine kolsuz ve lacivert bir gömlek geçirdim. Converslerimi giydikten sonra aynaya baktım. Evde ayakkabıyla dolaşıyordum ama bu çok hoşuma gidiyordu. Annem görmesin de nolursa olsun. Saçlarımı açık bıraktım ve dışarı çıktım. Kafeye yürümeye başladım ve ne göreyim Güneş ve Mert öpüşüyor. Kapayaydım gözlerimi görmeyeydim. Deniz ve Nefes'i zaten iki defa görmüştüm bari bunları görmeseydim be! Biranda yanağımda bir sıcaklık hissettim. Bulut'un öpücüğü gibi değildi. Buluy yanağımı öyle bir öperdi ki yanağıma bebek işedi sanardınız. Yiğit hemen önüme geçti ve bana sarıldı. Ona belli etmeden gözlerimi devirdim. "Naber?" dedi ve gülümsedi. "İyi. " dedim o da konuşmak istemediğimi anlamış olacak ki sustu. Kafeye gittik ve oturduk. "Bulut'u özlemiyor musun?" dedi. Bende "Özlemiyorum." dedim. Sırıtmaya başladı ve sonra "Nefes ve Deniz'e çok kızgınsın biliyorum. Bak sana ne diyeceğim Nefes sana mektubu veremedi vermedi değil çünkü mektup bendeydi. Ben Nefes'e getirecektim Nefes sana yarışmadan sonra verecekti ama madem ortada yarışma falan da kalmadı sana şimdi vereyim." dedi ve bana bir kağıt uzattı. Sakin kalmaya çalışarak kağıdı açtım. "Melodi nasıl başlasam bilemiyorum ama ikimizde bu aşkın sonsuza dek olmadığını biliyoruz. Ciddi bir ilişkimiz yoktu takılıyorduk işte sadece-" okumaya devam edememiştim. Gözyaşlarım durmuyorlardı derin bir nefes alıp okumaya devam ettim. " sana bu mektubu yazmak istedim çünkü seni terk ettim ve bunun için suçlu da değilim. Olmuyordu biliyorsun sende. O nedenle Amerika'ya gitmek en iyisi olacak diye düşündüm. Sana teşekkür ederim güzel zaman geçirdik. Kendine iyi bak. Bulut..." Yiğit geldi ve bana sarıldı. "Melodi artık Bulut da yok biliyorsun yani bana bir şans verir misin? Emin ol seni hiçbir zaman üzmem. Kimsenin seni sevmediği kadar çok seviyorum."dedi ve elini elimin üstüne koydu. Yüzüne ifadesizce baktım ve sonra "Ben senin de sakladıklarını biliyorum Yiğit bey. Benden uzak dur tamam mı seni asla sevmeyeceğim. Çünkü senden de Buluttan da nefret ediyorum!" diye bağırıp kalktım masadan. Hiçbir şey söyleyemedi gerizekalı. Öylece dolaşıyordum sokakta biranda biri kolumdan tuttu o kişinin Bulut olmasını o kadar çok isterdim ki ama Nefes'ti. Sinirle kolumu çektim o da tekrar kolumu tuttu ve bana sarıldı. Bir tane kafasına vurmak istiyordum. Ben çekilmeye çalıştıkça o daha da sıkıyordu beni. " Bırak beni gerizekalı! " diye bağırdım. "Sis affet beni lütfen benim tek desteğim sensin. Tem omzunda ağlayıp acı çekeceğim kişi sensin yapma böyle lütfen. Deniz ile kavga ettik çok kötüyüm affet beni lütfen sen gitme bari Melodi lütfen sis." dedi ve başını boyun girintime yaslayıp hönkürdu daha doğrusu sümkürdü. Öghh. Hemen onu geri ittim. Cebinden peçete çıkarıp boynumu sildi sonra ıslak mendil çıkarıp bir daha sildi. Başını omzuma yasladı ve belimden tutarak ondan uzaklaşmamı engelledi. Gözlerimi devirdim. "Melodi ben onu çok seviyorum ama o bunun farkında değil. Her koşulda kıskanıyor beni neymiş bende yüz veriyormuşum böyle olmaz devam edemeyiz dedi." diyip ağlamaya devam etti.Nefes ciddi ciddi ağlıyordu. "Arkadaşlığın batsın konuşma benimle anladın mı benim için bittin sen. Benim artık brotherım yok anladın mı?" dedim ve onu ittim. Daha gelmedi ya da gelecek gücü yoktu. İçim sızlıyordu onu öyle bıraktığım için içim sızlıyordu ama onlar bana o haldeyken yalan söylemişlerdi ve içleri sızlamamıştı. Sinirle eve gittim ve yatağımın üstüne oturup boş boş yere baktım. Güneş içeri girdi. "Sen ne ara geldin be?" dedim merakla. "Kanka ben iki gündür sizin çatı katında uyuyorum ya." dedi ve hunharca güldü. Bu haline bende güldüm. Geldi ve yanıma oturdu."Aaaah Mert ile kaçmaya karar verdik uzaklara gidicez kimse bizi bulamayacak." dedi ve bu haline gülümsedim. Buranda telefonum çaldı. Ekrana baktığımda numarayı bilmiyordum ama telefonu açtım. "Alo?" dedim. "Alo?" dedi. Kalbime bıçak saplandı sanki oydu bu. "Ne var?" dedim buz gibi bir sesle. Arkadan sanki yumruk atma sesleri geliyordu. "S s seni seviyorum Melodi. " dedi sesi çok kötü geliyordu nolduğunu soracaktım ki dıt dıt dıt dıt....

SesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin