Multimedyayı kesinlikle açın!!!!
Telefon elimden düştü. Boğazımda bir yumru vardı sanki. Yutkunmamı engelliyordu. Bulut beni aramıştı. Onu o kadar merak ediyordum ki sanki tüm sinirim yerle bir olmuştu. Onu bir bulayım sonra sinirlendirdim ona ama önce onun güvende ve iyi olduğunu gözlerimle görmem lazımdı. Sesi çok kötü geliyordu ve bana seni seviyorum demişti. Gözlerim dolmaya başladı. Güneş şaşkınlıkla yere düşen telefonuma bakıyordu. Yüzünü bana çevirdi ve hemen bana sarıldı. "Ne oldu?" dedi. Bende "Bulut iyi değil sesi çok kötü geliyordu arkadan yumruk sesleri geliyordu. Bana seni seviyorum dedi ve telefon kapandı." dedim."Tamam sakin ol. Bir şey yoktur." dedi. Onu merak ediyordum hemde çok. Biranda yerimden kalktım ve kapıya koştum odamın kapısını açtığımda karşımda Deniz ve Nefes'i görmeyi beklemiyordum ikisine de omuzumu çarparak hızla ilerlemeye başladım. Deniz ağlamaya başladı. Ahh keşke bana yalan söylediğin sırada ağlasaydın. Nefes bana seslendi "Melodi dur nereye gidiyorsun?" dedi. Onu umursamadan devam ettim kapıya gelmeme az kalmıştı. Nefes kolumdan sertçe tuttu. "Bırak beni!" diye bağırdım ama güçlüydü. Bırakmadı. "Tamam haklısın yanlış bir şey yaptık kızgınsın ve konuşmuyorsun ama nereye gittiğini söyle. " dedi ve kaşlarını çattı. "Seni ilgilendirmiyor." dedim ve kolumu sertçe çektim ondan. Hızla kapıya koştum arkamdan geldi ama Güneş onu engelledi. Ona olayı onlara anlatabileceğini belirten bakışımı attım ve hızla dışarı çıktım. Güneş nereye gideceğimi tahmin etmişti. Kapıyı çalmaya başladım. Tekmeliyordum. Kapı açıldı o ve yüzündeki itici sırıtışını sergiledi. Onu iterek içeri geçtim. "Bana Bulut'un adresini ver hemen!" dedim sinirle. Hiç bir şey yapmadı sadece durdu. Göğsüne yumruk atmaya başladım aynı zamanda ağlıyordum. "Sen yaptın her şeyi sen yaptın. Beni o ölen kız sanıyorsun sen bana takıntılısın. Senden nefret ediyorum! Hemen bana Bulut'un yerini söyle hemen!" diye bağırdım. Biri sırtıma dokundu. Nefes karşımda duruyordu. Beni karnımdan tuttu ve buradan çıkarmaya çalıştı "Bırak beni! Şu gerizekalı Bulut'un yerini söylemeden gitmiyorum! " diye bağırdım. "Melodi sinirlenmeye başlıyorum hiçbir şey deme benimle gel!" dedi Sinirle onu takip ettim. "Konuşma tamam mı sadece dışarıyı izle." dedi Nefes. Zaten konuşmaya niyetim de yoktu çok ta tın çok ta fifi. Nefes'in ehliyeti yoktu daha 16 yaşında olduğu için ama biliyordu araba kullanmayı. Normalde olsa kullanmasına izin vermezdim ama şimdi umrumda değildi. Yaklaşık 3 saat boyunca yoldaydık. Gözlerimi kapattım ve iyi şeyler düşünmeye çalışarak uyudum. Nefes beni herhalde bir iki saat sonra dürtmeye başladı. Gözlerimi açtım elimden tuttu ve beni dışarı çıkarttı. Onu takip ettim. Bir hastaneye girdik. Yoğun bakıma çıkıyorduk. Acaba Bulut da şuan Amerika'da bir hastanede miydi? Cidden kesin başka bir şehirdeydik şuan. Yaklaşık 5 saat yolculuk yapmıştık. İstanbul'da olamazdık hala. Bir odanın önünde durdu uzaktan baktığım için içeridekinin kim olduğunu anlayamadım ama biraz daha yaklaşınca bir an ayaklarım sabki işlevini kaybetti ve yerde buldum kendini Nefes belimden sıkıca tuttu ve beni koltuklara oturtacaktı ki kollarından çıktım ve yüzümü cama yapıştırdım. "Biliyordum sana bir şey olduğunu biliyordum. Beni çok kırdın ama Bulut ben seni hala çok seviyorum ben aşığım sana." dedim ağlayarak. Hıçkırıyordum. "Demek beni de affetmen için bir arabanın önüne atlamam gerek veya birinin beni bıçaklaması." dedi Nefes. Sonra sırtımı sıvazladı. "Bulut bu ne kadar sevmesemde canavar gibidir. İyileşecek." dedi. Gözümü Bulut'tan ayırmıyordum. Aklımda bir sürü soru vardı. Neden gitti? O mektup yetmemişti ve neden Amerika'da değildi. Nefes burada olduğunu nasıl biliyordu. Bunları öğrenecektim ama Bulut uyandıktan sonra. Nefes'e sarıldım o da beni sıkıca sardı. "Bana söz ver benden bir daha hiçbir şey saklamayacaksın gerizekalı." dedim. "5 yılın üstüne söz veriyorum davşan." dedi ciddice. Gülmemek için zor tuttum kendimi. " Sen hemşireleri oyala benim Bulut'un yanına girmem lazım. " dedim o da sırıttı ve "Tamam sis siz keyfinize bakın. " dedi ve kafasına geçirdim bir tane. Hemen koşarak kapıya doğru gitti. Üzerime bir hüzün çöktü. Yavaşça içeri girdim. Yüzünde yaralar vardı. Yanına gittim ve elini tuttum ve bir süre ağladım. "Sen gerizekalının tekisin. Senden nefret ediyorum. Sana çok aşık olduğum için kednimden de nefret ediyorum. Beni bırakırsan sana Osmanlı tokadı atarım." dedim ve ağlamaya devam ettim."Çok acımasızsın paçalı don. Beni çok üzüyorsun ama ben sensiz yapamam parçalı bulutlu." dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. "Hadi uyan be seni seviyorum o kadar konuştum uyan." dedim. Uyanmadı. Ağlamaya başladım. "Uyaaann!!" diye bağırdım. Bulut'un dudağına küçük bir öpücük kondurdum ve kafası yana düştü. "Hayır ölemezsin Bulut hayır!" diye hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bulut'a Osmanlı tokadı attım ve acıyla bağırdı. "Ahhhh!" Sonra benim şaşkınlığımı gördü ve gülmeye başladı. "Gerizekalı utanmıyor musun beni korkutmaya ha! Öldün sandım be! O kadar ağlarken sen ne yap orada uyuma numarası yap o kadar bo-" devam ediyordum ki dudaklarıma yapıştı. Kızarmaya başladım ama bende onu özlemiştim. Ona sıkı sıkı sarıldım ve karşılık verdim. Biranda yangın alarmı çalmaya başladı. "Oha Nefes oha oyala hemşireleri dedim yangın alarmını çalıştırmış!" dedim sinirle. Biranda içeri bir doktor ve güvenlik girdi güvenlik kolumdan tuttu ve beni dışarı çıkarıyordu ki Bulut bağırdı "Siz benim eşimi kim oluyorsunuz da kovuyorsunuz bu odadan bırakın karımı." dedi role bürünerek. Güvenlik beni korkuyla yere bıraktı. "Kusura bakmayın biz bilmiyorduk." dedi doktor. "Ah Yaban bu ne biçim hastane bitanem sen iyileş hemen buradan gidelim hayatım." dedim. Doktor ise "Yaban kim? " dedi. Bulut ile birbirimize baktık ve ben "Bulut'un göbek adı. " diye bir yalan uydurdum. "Peki şu yangın alarmını çalıştırıp çığlık atıp koşan kim?" dedi. Ah Nefes. Nefes biranda içeri daldı. "Aha bu peki bu kim?" dedi doktor. Nefes mahçupça gülümseyip kafasını aşağı indirdi. Hepimiz ne diyeceğimizi düşünüyorduk ki Bulut konuştu "O Melodi ile benim çocuğum. " bundan saçma bir yalan olamazdı...
Evet yeni bölüm uzun süredir yazmıyordum umarım beğenmişsinizdir sizleri seviyorum vote sınırı 10. Sefgilerrr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ses
Teen FictionSesi çok güzel olan bir kişinin yeteneğini o kişinin korkusu ve heyecanı etkiler mi??? Aslında bu heyecan ve korkunun miktarına bağlı. Melodi arkadaşları için bu korkusunu yenebilecek mi? Korkusunu yenmeye çalışırken bir insan nefret ettiği rakibine...