24.bölüm

67 11 0
                                    

2 hafta sonra
Okullar kapanmıştı ve gerçekten çok mutluydum. Bulut ile aramız kötü de değildi müthiş de değildi. Bana sonradan neden ortadan kayboldun dediğimde cevap vermemişti ve bende ona kırgındım. Kendini affettirmek için elinden geleni yapıyordu ama işte ondan doğru düzgün bir açıklama almadan onu tam olarak affetmeyecektim. Telefonum çalmaya başladı ve ekranda Güneş yazdığını gördüğümde çok mutlu oldum ve telefonu açtım. "Aloo naber beybi?!?!?" dedi Güneş. Ah ben bu kızı çok seviyorum ya. "Valla ben süperim sen?" dedim. O da "Bende ya tatili çok özlemişim Mersin çok güzel bir yer. Mert de bu sene tatili Mersin'de ayarlamış hem de bizim kalacağımız otele işte birazdan onunla görüşeceğim ve onunla annemi tanıştırıcam çünkü erkek arkadaşın kim diye başımın etini yiyor." dedi bende kıkırdadım. "Ee iyi hadi bakalım bende gideyim Nefes nefes alıyor mu ona bakayım bari." dedim gülüştük baya ve telefonu kapattım. Şuan Antalya'daydım Nefes ile beraber gelmiştik. Apartta kalıyorduk çok hoş bir yerdi burası annemler Nefes'i çok iyi tanıdıkları için hiç bir şey dememişlerdi. Ben şanslıydım çünkü büyük odayı ben kapmıştım. Nefes koşup büyük odayı kapıyordu ki kafasından aşağı su döktüm ve ben kaptım. Dün gece geldiğimiz için direk uyuduk. Ama bay uykucu Nefes hala uyanmamıştı. Banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra odasına girdim. Çok komik görünüyordu. Hemen mutfaktan su aldım ve yanına gittim. "Bro." dedim. O da "Hee." dedi ilginç bir sesle. "Uyansana salak!" diye bağırdım. "Yoo hoyor Molodo soboh soboh oykomo mohvotton zoton! Yoro got!" dedi. Bende suyu başından aşağı boşalttım. Hiç şakam yok yataktan fırladı hemde bir veya iki saniyede. "Napıyosun sen?!?!?!" dedi sinirle. Bende kahkaha attım ve "Oykomo mohvotton Molodo?!?!" diye taklidini yapmaya başladım. Sonra beni kovalamaya başladı. Karnımda tikim vardı ve Nefes bunu biliyordu hızlı koştuğu için karnıma dokundu ben çığlık atıyorum o da hortumu almış eline beni ıslatıyor. Sonra ben ona uçan tekme atacakken bacağımı havada yakalayıp beni yere yapıştırıyor bende yüzünü çiziyorum falan öyle smack down yaşadıktan sonra kahvaltıya oturabilmiştik. Nefes sadece sıcak su kaynatıp makarnanın üstüne koymayı bildiği için yemek yapmak bana düşüyordu. Geçen sene buraya aileler ile gelmiştik Nefes'ler üstte kalmışlardı ve biz yine bu kat yani havuz katındaydık. 3 ay buradaydık Nefes ile işleri bölüşmüştük. Bulut bizi kıskanıyordu ama beni kimse kardeşimden kıskanamazdı. Yumurta yapmaya başladım hemen. Nefes de sofrayı hazırlıyordu. "Kezban." dedi biranda bende ciddice "Kezbanma." dedim ona. Ikimizde kıkırdadık. "Tayyorrre." dedi ve ikimizde anırarak güldük baya. Sonra oturduk yemek yedik ve havuzun oraya çıktık. Şansımıza üst katta kimse yoktu o yüzden havuz sadece bize aitti. Nefes beni suya ittiği için kendimi biran suda buldum sonra bende onu kovaladım ve suya ittim. Bende onun gibi atladım ve sonra yüzme yarışı yaptık, nefes tutma yarışı yaptık ama merak etmeyin Nefes kendini değil nefesini tutuyordu jsjsjjdd. Sonra baya bir yüzdükten sonra biraz güneşlendik ve ikimizde komik suratlar yapıp ifşalık fotoğraflar çekindik. Baya eğlenmiştik ve sonra limana indik. "Deniz arıyor. " dedi. Denize bakmaktan hiç bir şey duymaz olmuştum. Gözlerimi denizden çekip ona çevirdim. Gözlerini benden kaçırdı ve telefonu açtı. "Efendim." dedi. Konuştu bir süre sonra telefonu kapattı. "Sen iyi misin?" dedi bana merakla. "İyiyim." dedim ifadesizce. Deniz bana hiç bir şey söylememişti Nefes gibi kendini affettirmeye bile çalışmamıştı. Onu her yerden engellemiş ve hayatımdan çıkarmıştım. Güneş de öyle Deniz de bizi pek umursamıyordu yeni arkadaşlar edinmişti . Onu özlememiştim hatta hayatımdan çıktığı için mutluydum sadece ismini duyunca sinirleniyor ve onu görsem saçlarına yapışasım geliyordu ama neyse. Biraz yürüdük Nefes ile ve Nefes beş dakikaya elinde iki tabak waffle ile geldi. "Kanka yaa iyi ki varsın!" diyip ona sarıldım ve waffleları yemeye başladım. Beraber yedikten sonra soda aldık ve içtik sonra da karaoke clubta gittik ve Walking With a Ghost-Kadebostany şarkısının karaokesini yaptık. Sonra da sahilde yürümeye başladık ki biranda gözlerim o mavi sinirle parıldayan gözler ike buluştu. Endişeyle Nefes'e baktım o gayet rahattı. Bulut kolumdan tuttu ve Nefes'te bana bağırdı "Kusural bakma Sis." dedi ve gitti. Bulut hala beni çekiştiriyordu. "Ya yeter Bulut bırak beni." dedim. Sinirle bıraktı kolumu ve sendeledim. Gözlerine baktığımda sinirden kuduruyordu sanki. "Ya çok mu merak ediyorsun ha!! İlla kudurtacaktın beni neymiş kardeşinmiş Melodi kardeşin dediğin kişi ile ayni evde uyuyorsun, beraber havuza giriyorsun, ona kahvaltı hazırlıyorsun senin sevgilin benim halbuki ama artık emin olamıyorum Nefes mi ben miyim!!?" diye bağırdı biranda tokat attım ona. "Sen ne dediğinin farkında mısın gerizekalı!!! O benim kardeşim tamam mı o benim kardeşim. Kendine gel Bulut." dedim sinirle."Gelmezsem ne olur Melodi ha gelmezsem ne olacak!" diye yaklaştı bana sinirle. Sinirden kuduruyordum nasıl oldu bilmiyorum ama biranda dudaklarına yapıştım. Şaşırdığı çok belliydi ama bana karşılık verdi sonradan. Onu özlemiştim ama Nefes hakkında söyledikleri canımı yakmıştı. Ayrıldığımızda kıpkırmızıydım. "Ben kendime gelmek istemiyorum." dedi sırıtarak. Bir tane yumruk geçirdim karnına. "Saçmalama gerizekalı." dedim. Yanağıma bir öpücük kondurdu. "Hadi affet beni." dedi. Bende "Benden hiç bir şey saklamayacağına söz ver affedeyim seni." dedim. "Paçalı donlar adına söz veriyorum." dedi siritarakt bende ona sırrıttım. "Ozaman bende paçalı donu affediyorum." dedim ve sıkı sıkı sarıldık. Umarım sözünü tutarsın paçalı don...

SesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin