Daddy || TaeKook

'Ten

Iyi okumalar💫

Jungkook elindeki bebek bezini banyodaki çöp kovasına atarak geri odaya döndü. Küçük Bebek Jungkook'un yeniden geldiğini görünce sevinçle ellerini ve bacaklarini havada çırpmaya başladı. Jungkook oğlunun bu hallerine gülerek yatan bebeği kucağına aldı.

"...Ve şimdi de benim minik oğlumun mama saati!"

Eunbin gülerek ellerini ağzına sokmaya çalıştı. Jungkook Eunbin'nin odasından çıkarak merdivenlerden inerek mutfağa geldiler. Oğlunu mama sandalyesine oturarak buzdolabından sütü aldı. Sütü cezvenin için boşaltarak ocağın üstüne ısınması için koydu. Geri arkasını dönerek kendisine bakan bebeğe yaklaşarak küçük siyah saçlarına öpücük bıraktı.

Eunbin gülerek Jungkook'un saçlarını iki eliyle tutarak çığlık atarak gülmeye başladı. Jungkook'un yumuşak uzun saçları küçük bebeğin hoşuna gitmişti. Jungkook saçlarını Eunbin'nin ellerinden kurtulmaya çalışıyordu.

-

Taehyung elindeki bıçağı yanındaki korumaya uzattı. Yerde baygın yatan adamın yanına çökerek saçlarından tutarak kaldırdı. "Seninle hâlâ işim bitmedi. Bu zamana kadar yaptığın bütün piçliklerin cezasını tanrıdan önce benden göreceksin! Şerefsiz herif!" diyerek adamın kafasını yere vurdu.

Tekrar ayağa kalkarak depodan çıktı. Siyah parlak arabasına binerek hazırda bekleyen şoförüne, "Eve gidelim, Alex" dedi.

Alex ise tam öğrenemediği korecesi ile, "Peki bay Kim" dedi.

...

Alex ceketinin önünü kapatarak arabanın etrafında dolanarak Taehyung'un kapısını açarak inmesini bekledi. Taehyung arabadan inerek hızlıca eve doğru ilerlemeye başladı. Zile basarak hizmetçilerden birinin açmasını bekledi. Hizmetlilerden birisi çok sürmeden kapıyı açarak, Taehyung'un girmesi için yol verdi. Turuncu saçlı hizmetçi, "Hoşgeldiniz bay Kim." gülümseyerek söylediği cümleyi Taehyung gayet soğuk sesiyle, "Hoşbuldum, Jimin" diye karşılık verdi ve merdivenlere doğru adımlamaya başladı.

Bugün her ne kadar oğlunu özlesede ilk önce üzerindeki kanlı gömlekten kurtulup sonra da sıcak bir duş alıp oğlunun yanına gidecekti.

Odasındaki banyoya girerek üzerindekileri çıkartarak duşa kabine girdi. Suyu ayarladıktan sonra saçlarını ıslattı.

...

Belindeki havluyla kıyafet dolabının önünde durmuş 'bugün hangi pijamamı giyinsem?' diye düşünüyordu. Siyah kareli pijamasını almak için uzanacağı sırada kapıya birisi vurdu. Taehyung kapıdaki kişiye gelmesi için komut vermeden kapı açılarak içeriye Jungkook girdi.

"Bay Kim!-"

Jungkook'un sözünü kesen şey karşısında çıplak duran Taehyungtu. Jungkook hemen hızlıca odadan geri çıkacağı sırada Taehyung'un uzun ince parmakları Jungkook'un koluna dolandı.

Taehyung, Jungkook'un sırtını kıyafet dolabına yaslayarak kollarını iki yana sabitledi ve Jungkook'un üzerine doğru eğildi.

"Odamda ne arıyorsun, Jeon."

Jungkook karşında donmuş şekilde Taehyung'a bakıyordu. Taehyung'un ıslak saçlarından bir damla Jungkook'un yanağına düştü. Kendini toparlamaya çalışarak, "Ben size yemeğin hazır olduğunu söylemeye geldim" Jungkook'un sesi çatallı ve titrek çıkmıştı.

Taehyung, Jungkook'un bu masum hallerine gülerek dudaklarını kulağının arkasına bastırarak, "Ah beni çıldırtıyorsun, Jeon" dedi.

Jungkook şaşkınca Taehyung'un yüzüne bakıyordu.

Taehyung, Jungkook'un şaşkınca açılan dudaklarına bakarak diliyle dudaklarını ıslattı. Jungkook'un kırmızı dolgun dudakları ile bulaşacağı sırada aşağıdan gelen ağlama sesiyle Jungkook Taehyung'un kollarının arasından çıkarak kapıya doğru koştu.

"Eunbin'e bakamam gerekiyor bay Kim!" diyerek odadan koşarak çıktı.

Taehyung, Jungkook'un bu hallerine daha fazla gülerek başını iki yana sallayarak dolaba ilerleyerek kıyafetlerini giyindi. Ve yatağının üzerindeki telefonunu alarak aşağıya inmek için merdivenlere yöneldi.

Taehyung mutfağa inince mama sandalyesinde sütünü içen oğlunun yanına gitti. Oğlu babasının geldiğini görünce ellerini havaya kaldırarak çırpmaya başladı.

Taehyung gülerek oğlunu kucağına alarak, "Babayı özledin mi oğlum?" diye sordu.

Eunbin gülerek babasının yanağına yaklaştı. Taehyung oğlunun ne yapmak istediğini anlayınca yanağını oğluna doğru uzattı. Eunbin, Taehyung'un yanağına dudaklarını bastırarak geri çekildi. Taehyung oğlunun bu hallerine gülerek burnuna öpücük bırakarak yeniden oğlunu mama sandalyesine bırakarak sandalyesine oturdu.

Bakışları kendi sandalyesinde oturup oğluyla ilgilenen Jungkook'a kaydı. Jungkook her ne kadar Taehyung'un onu izlediğini hissetse de kulaklarına kadar kızaran yanaklarıyla ona bakamazdı.

-

Jungkook kucağında sakladığı bebeği beşiğine yatırarak üzerini güzelce örttü. Beşiğe doğru eğilerek uyuyan bebeğin yanağına küçük bir öpücük bırakarak geri çekildi. Telsizlerden birini beşiğin yanındaki komodinin üzerinde diğerini de yanına alarak odadan çıktı.

Jungkook kendi odasına gireceği sırada ince beline dolanan kollar ile olduğu yerde durdu. Burnuna dolan mentol kokusu ile Taehyung'un geldiğini anladı.

"Hm... Birileri benden mi kaçıyormuş."

Jungkook boğazını temizleyerek, "Bunu da nereden çıkardınız bay Kim" dedi.

Taehyung kendini daha da çok Jungkook'a yaslayarak dudaklarını kulaklarının arkasına bastırdı. Jungkook, Taehyung'un hareketlerine karşı ağzından çıkacak seslere engel olabilmek için dudaklarını ısırıyordu. Ama ne yazık ki başarılı olamamıştı.

Taehyung, Jungkook'u belinden tutarak Jungkook'un sırtını kapıya yaslayarak üzerine doğru eğildi.

"Beni istiyorsun, Jeon."

Taehyung dili ile dudaklarını ıslatarak karşındaki bedeni izliyordu. Jungkook'un bakışları Taehyung'un ince dolgun dudaklarına kaydı ve her hareketini izlemeye başladı.

Taehyung daha fazla dayanamayarak ince dolgun dudaklarını, Jungkook'un kırmızı dolgun dudakları ile buluşturdu...

•
•
•
•
•
•
Şerefsizlik olsun diye en güzel yerinde bitirdim:)))

Kitaba ship koyacağım ama kararsızım. Sizce jiHope mu yoksa Yoonmin mi?

Hesabın şifresini unuttuğum için bölüm atamadım. Umarım beğenirsiniz. Yazım yanlışı varsa affola...

Kendinize iyi bakın! Tekrardan görüşmek dileğiyle iyi gecelerr!💜