İyi okumalar...💫
Jungkook dizlerinin üstüne oturttuğu oğlunun yakası kayan tişörtünü düzeltti. O sırada gözü salonun büyük kapısından giren aşçı Jin Hyung'a kaydı. Elindeki tepsinin içinde çikolatalı kurabiyeler ve süt vardı. Jin tepsiyi getirerek orta sehpanın üzerine bıraktı.
Jungkook mahcup olmuş bir şekilde gülümseyerek, "Ne gerek vardı hyung" dedi.
Jin tepsiyi bırakarak doğruldu. Jungkook'a bakarak hafifçe gülümseyerek, "Ne zahmeti Kook zaten bugün Eunbin ile çok uğraştın" diyerek elindeki peluş fil oyuncağı ile oynayan Eunbin'nin yanaklarını hafifçe sıktı, "Bugün pek bi huysuz küçük panda" dedi.
Jungkook, Jin'nin yaptığı bu benzetmeye güldü. Eunbin yanaklarını sıkan Jin'e çattığı kaşları ile bakıyordu.
"İşte babası gibi her şeye de kaşlarını çatıyor."
Jungkook, Jin'nin söylediğine daha da gülerek kucağından kayan Eunbin'i tuttu.
O sırada bahçe de duyulan araba sesiyle Jungkook, Taehyung'un geldiğini anladı.Jungkook, "Taehyung gelmiş olmalı" diyerek ayağa kalktı. Kucağındaki oğlu ile bahçeye çıkarak siyah arabadan inen siyah saçları dağılmış Taehyung'u gördü.
Yüzündeki gülümseme daha da büyürken hızlı adımlarla Taehyung'un yanına vardı. O sırada dikkatini Taehyung'un arkasındaki beden çekti. Siyah saçları vardı. Koyu çekik gözleri çok keskin bakıyordu. Üzerindeki takım elbisesinin yakasını elleri ile düzelterek Jungkook'a doğru hafifçe güldü.
"Merhaba! ben Namjoon."
Jungkook karşındaki bedenin yüzüne hayranlıkla bakarken o da hafifçe gülümsedi, "Ben de Jungkook. Tanıştığımıza memnun oldum" dedi.
Namjoon'nun gülümsemesi daha büyürken, "Biliyorum. Taehyung senden çok bahsediyor" dedi.
Jungkook, Taehyung'un kendinen bahsettiğini öğrenince yanakları kıpkırmızı olmuştu. Bakışlarını kucağındaki oğlu ile ilgilenen Taehyung'a kaydı. O sırada Taehyung Eunbin'i kucağına alarak yanağına kocaman bir öpücük bıraktı.
"Namjoon hyung benim liseden arkadaşım. Kendisi liseden bilgisayarlar konusunda oldukça beceriklidir."
O sırada üçlünün saçlarına dökülen su damlaları ile yağmur yağacağını anladılar. Hızlıca içeriye girdiler.
Jin mutfaktan elindeki havlu ile çıkarak sevgilisini gördü. Yüzündeki kocaman gülümsemesi ile Namjoon'nun boynuna atladı. İnce bacaklarını Namjoon'nun vücuduna sararak dudaklarına kocaman bir öpücük bıraktı.
Taehyung kucağındaki oğlu ile büyük salona girmişti. Jungkook ise yüzündeki şaşkın ifade ile karşısında öpüşen çifte bakıyordu. Ne yani Namjoon Hyung ile Jin Hyung sevgili miydi?! Peki Jin Hyung bana neden hiç Namjoon'dan bahsetmedi diye düşündü.
-
"Hatta bu Taehyung sırf revire deki hemşireyi beğendiği için her ders revire gidiyordu."
Namjoon'nun anlattığı lise anılar ile herkes yemek masasında kahkahalara boğuluyordu.
Taehyung hariç. Önündeki tabaktan kestiği şarapla marine edilmiş bonfilesini çatala takarak dudaklarına götürerek, "O zamanlar ergendim" dedi.
Jungkook yüzündeki gülümseme silinmeden tabağına yemek dolduran Taehyung'a döndü, "Bunların hepsini bitiremem, Taehyung" dedi.
Taehyung hafifçe kafasını sallayarak, "Bitirirsin hadi ye" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy || TaeKook
Fanfiction[Tamamlandı] Jungkook, Taehyung'un oğluna bakıcılık yapacaktı... |SemeTae |UkeJk •NamJin •Yoonmin [Mpreg] #kimtaehyung da 1. #namjin de 1. 25/12/2022 20/05/2023