Daddy || TaeKook

'Twenty Five

Selam! Iyi okumlar:')

|3 gün sonra|

Belindeki havlu ile banyodan çıkarak odaya girdi. Gözleri yatağın üstünde yatan bedenlere dönünce hafifçe gülümsedi.

Sabah Eunbin'nin ağlaması ile uyanmış ve ortalarına almışlardı. Bir kaç saat tekrar uyuduktan sonra Taehyung duş almak için banyoya girmişti, Jungkook ise 5 gün sonra 2 yaşına girecek oğluna "Baba" demeyi öğretiyordu.

"Hadi oğlum 'baba' de."

Eunbin ağzından bir kaç mırıltılar bırakarak yumruk yaptığı elini ağzına sokmaya çalışıyordu. Jungkook bıkkınlıkla nefes vererek, "Hadi Eunbin!" dedi.

Taehyung kendini daha fazla tutamadan, yatağın üstünde oğlum baba demeyi öğreten Jungkook'a gülmeye atmaya başladı.

Jungkook sinirli bakışlarını kıyafet dolabının önünde beyaz gömleklerinden birini alan Taehyung'a baktı ve, "Neden gülüyorsun?" diye sordu.

Taehyung gülmeyi keserek, "Zorlama, güzelim. Söyler bir gün" dedi.

Jungkook yattığı yataktan kalkarak, altında baksırını giymiş ve  beyaz gömleğini omuzlarından geçiren Taehyung'un önünde durdu. Taehyung ellerini iki yana bırakarak, Jungkook'un düğmelerini iliklemesine izin verdi.

Jungkook düğmeleri ilikledikten sonra geri çekileceği sırada beline dolanan eller ile olduğu yerde kaldı. Taehyung eğilerek Jungkook'un dudaklarına kocaman bir öpücük bıraktı.

Jungkook yumruk yaptığı elini Taehyung'un omzuna vurdu, "Sana çocuğun önünde beni dudağımdan öpme demiştim, Taehyung!" dedi.

"Çok güzel duruyorlardı. Nemlendireyim dedim."

Jungkook kızaran yanakları ile gülümseyecek gibi oldu daha sonra kendisini toplayarak, "Olsun yine de öpme etkilenebilir" dedi.

Taehyung geri çekilerek siyah pantolonu bacaklarından geçirdikten sonra siyah kemerini de taktıktan sonra saatini de takmıştı. Islak saçlarına elleriyle şekil vererek, aynadan son kez kendine bakarak geri çekildi.

"Peki madem öyle olsun. Hadi kahvaltıya inelim."

-

Taehyung masanın başında oturuyordu, Jungkook ise onun sağ tarafında ve yanında ki mama sandalyesinde de Eunbin oturuyordu. Yoongi ise kırmızı gözleri ve dağınık saçları ile Taehyung'un sol tarafında oturuyordu.

Içeriye Jimin ve yanında başka bir hizmetli de girince Jimin masada oturan Yoongi'yi görünce yüzündeki gülümseme soldu. Bir an gözleri dolacak gibi olmuştu ama kendini toplayarak yemekleri servis etmeye başladılar.

Jimin yemekleri servis ederken Yoongi'nin yanına gelerek, "Siz de omlet ister misiniz, bay Min?" diye sordu.

Yoongi tabağına dikmiş gözlerini kaldırarak Jimin'in açık kahve irislerine çevirdi. Boğazını temizleyerek, "Evet" dedi.

Jimin, Yoongi'nin de yemeğini servis ettikten sonra geri çekilerek beklemeye başladılar.

Yemek boyunca Yoongi arada Jimin'e kaçamak bakışlar atıyor sonra Jimin'nin sinirden kızaran kulakları ile tekrar tabağına dönüyordu. Tabi ki bu ikilinin bakışları Jungkook tarafından kaçmıyordu. Dün akşam ne olmuş olabilir ki böyleler? diye düşündü. O sırada aklına dolan düşünce ile elindeki portakal suyunu sertçe masaya bırakarak öksürmeye başladı.

Taehyung telaşlanarak Jungkook'un sırtına ağır ağır vuruyordu, "Iyi misin?" diye sordu.

Jungkook kafasını sallayarak tabağının yanındaki peçete ile dudaklarını silerek oğlunun mamasından bir kaşık alarak ağzını kocaman açtığında gözleri de büyüyen Eunbin'e yedirdi. Daha sonra peçete ile dudaklarını sildi.