'Twenty Four

2.4K 169 42
                                    

Hojgeldiniz!

Jungkook iki ellerine beline yerleştirmiş sinirle bir ayağını yere vurdu. Çatık kaşları ile bahçe duvarına "Geçmiş olsun" yazısını asmaya çalışan Jimin ve Taehyung'a bağırdı.

"Of! Hayır, Taehyung yamuk asıyorsun!"

Taehyung sabırla derin nefes alarak, "Hayır bebeğim bak düz işte" elindeki yazıyı Jimin'e işaret ederek biraz daha kaldırdılar.

"Oldu işte!"

Jungkook iki elini birbirine çırparak gülümsedi. Taehyung yazıyı oraya sabitledikten sonra Jungkook'un yanına gelerek süsledikleri bahçeye ve büyük bahçe masasının üzerindeki yemeklerde gözlerini gezdirdi, "Her şey tamam galiba?" dedi.

Jungkook kafasını aşağı yukarı sallayarak, "Evet, her şey tamam!" dedi heyecan dolu sesiyle.

O sırada bahçeye Taehyung'un ısrarı üzerine gelen Yoongi ve Namjoon girdiler. Jungkook, Yoongi'yi ilk defa görüyordu. Taehyung'un anlattığına göre lise de arkadaşlarmış fakat Yoongi japonya'ya gittiği için görüşememişler ve Kore'ye dönelide 3 ay olmuş.

Jungkook yüzüne yerleştirdiği büyük gülümseme ile, "Hoşgeldiniz!" dedi.

Yoongi bir elini öne doğru uzatarak, "Selam! ben Yoongi bana hyung diyebilirsin" dedi.

Jungkook hafifçe kıkırdayarak Yoongi'nin uzattığı elini sıktı, "Memnun oldum ben de Jungkook" dedi.

Yoongi ve Namjoon bahçede gözlerini gezdirdiler. Büyülenmiş gözleri Jungkook ve Taehyung'u bulunca, "Wow! burası çok güzel olmuş" dediler aynı anda.

Taehyung hafifçe gülerek Jungkook'u kolunun altına çekmiş saçlarına bir öpücük bırakmıştı. O sırada Yoongi bir eli ile ağzını kapatarak, "Iyy kusucam!" diyerek bahçe kapısından büyük salona girdi.

Taehyung, Yoongi'nin arkasından bağırarak, "Bunu lisede ki sevgilisi için saçını mavi yapan Yoongi mi söylüyor?" dedi alayla.

Yoongi ellerini bahçe kapısına yaslayarak kendine gülerek bakan çifte baktı, "Mavi değildi, gece mavisiydi o!" Tekrar arkasını dönüp içeriye gireceği sırada, "Ben gidip yiğenim ile dertleşeceğim. Eminim o biricik amcasını anlar" dedi ve içeriye girdi.

"Jin nerede?"

Jungkook'un bakışları Namjoon'a dönünce, "Mutfakta limonata hazırlıyor" dedi.

Namjoon arkasını dönüp içeriye girdikten sonra Taehyung Jungkook'a dönerek dudaklarına öpücük bıraktı.

"Umarım Jungsan bu sürprizi beğenir"

Taehyung, "Eminim ki beğenir sevgilim. Hatta 1 hafta sonra da Eunbin'nin doğum günü" dedi.

Jungkook şaşkınca ağzını açarak tavşan dişlerinin görünmesini sağladı, "Gerçekten mi?" diye sordu.

Taehyung kafasını sallayarak onu onayladı.

-

"Sürpriz! Geçmiş olsun Jungsan!"

Herkes hep bir ağzından bağırdıktan sonra Jungsan dolan gözlerine engel olamadı. Jungkook kardeşinin ağladığını görünce elindeki pastayı hemen Taehyung'un eline tutuşturarak Jungsan'nın yanına vardı. Küçük pürüzsüz yüzünü avuçlarının arasına alarak göz yaşlarını baş parmağı ile sildi.

"Ağlama. Benim küçük kaplumbağam neden ağlıyorsun?"

Jungsan, Jungkook'un boynuna kollarını sararak sıkıca sarıldı, "Ben her şey için teşekkür ederim hyung. Bunca zaman benimle olduğunuz ve bana destek olduğunuz için size çok teşekkür ederim" dedi gözleri arkada kalanların üzerinde de gezdirerek.

Jungkook dolan gözlerine engel olarak, "Tabi ki de senin yanında olacağım sen annemin bana emanetisin. Nasıl olur da seni yalnız bırakırım" dedi.

Jungsan geriye çekilerek göz yaşlarını sildi. Kuruyan kırmızı dudaklarını dili ile ıslatarak, "O zaman bugün duygusallığı yok edip sabaha kadar içelim!" dedi bağırarak.

Herkes ellerini çırparak hep bir ağzından bağırdılar.

"Hadi içelim!"

-

Jungkook ayakta zar zor duran Taehyung'un kolundan tutarak merdivenlerden çıkarmaya çalışıyordu.

"Hadi Taehyung!"

Taehyung değişik mırıltılar bırakarak Jungkook'un beyaz boynuna dudaklarını sürttü. Jungkook bu hareketinden huylanarak kafasını omzuna doğru eğdi.

"Taehyung önüne bak!"

Jungkook son anda düşecek olan bedeni tutarak merdivenlerden çıkarmaya çalıştı. O sırada arkadan büyük bir ses geldi. Jungkook hızla arkasını dönüp baktığında Yoongi Jimin'nin ellerinden kurtularak elindeki kadehi yere fırlattığını gördü.

Jimin tekrar Yoongi'nin kollarına girerek, "bay Min dikkat edin-" daha sözünü tamamlamadan Yoongi yerdeki Eunbin'nin kırmızı arabasının üzerine basarak yere düştü. Ellerinden birini kafasının üzerine koyarak kendisini kaldırmaya çalışan turuncu saçlı Jimin'e baktı. Ağzından uzun bir ıslık çalarak, "Öldüm de cennette miyim? Nerenin havası bu güzelim" dedi.

Jimin kızaran yüzünü aşağı eğerek yerde yatan bedeni ayağa kaldırarak misafir odasına sokmayı başarmıştı.

Jungkook kafasını ağır ağır iki yana sallayarak önüne döndü. Döner dönmez Taehyung'un kendisine yaklaşan yüzü ile burun buruna geldi.

Taehyung'un bakışları Jungkook'un kırmızı dudaklarına kaymış daha sonra kuruyan dudaklarını ıslattı ve kırmızı dudaklarını kırmızı dudaklar ile sertçe birleştirdi.

Jungkook Taehyung ile birbirine çarpan dişleri yüzünden hafifçe inledi.

Taehyung'un elleri Jungkook'un kalçalarına inmiş ve hafifçe okşamıştı. Jungkook da yanında sallanan ellerini Taehyung'un ensesinde ki saçlarına çıkarmış usulca onları okşuyordu.

Taehyung avuçlarının altında duran yumuşak eti hafifçe sıkarak kendine bastırdı.

"Önümüzde sevişmeyeceksiniz galiba?"

Namjoon ve Jin fazla içmemişlerdi. Jungkook hızla Taehyung dan ayrılarak kızaran yüzünü başka bir tarafa çevirdi.

-

Yoongi gözlerini kesen güneş ışıkları ile gözlerini açar açmaz başına giren keskin acı ile hafife inleyerek kafasını yastığa bastırdı. Daha sonra vücuduna değen ince bir hava ile hemen yataktan kalkarak, üzerindeki yorganı çıplak vücudunu daha da kapatmaya çalışınca yanında uyuyan turuncu saçlı gencin de üzerinin çıplak olduğunu görünce, "Siktir! bunu yapmış olamam" diye kendi kendine mırıldandı.

Bir elini hafifçe gencin çıplak omzuna dokundu ve hafifçe sarstı. Jimin kapalı gözlerini zorla açarak etrafına baktı. Bakışları Yoongi ile buluşaca olduğu yerde kaldı.

"Gece ırzıma mı geçtin sen?"

Jimin hayretle Yoongi'nin yüzüne bakıyor ve ciddi olup olmadığı hakkında kendi içinde savaş başlattı.

"Ne diyorsun sen?"

Yoongi duyduğu pürüzsüz ses ile düşüp bayılacak gibi oldu. Daha sonra kendini toplayarak, "Ne işin var yanımda?" dedi.

Jimin sinirle yataktan kalkarak yerdeki baksırını ve dün gece odanın her yerine saçılan kıyafetlerini giyerek, "Şerefsiz!" diye bağırdıktan sonra odayı terk etmişti.

Yoongi içinde yeşermeye başlayan pişmanlık ile sıkıntılı bir nefes vererek yatağa geri yatarak gözlerini kapattı.







İnaenamiyoerum Yunki ne yaptın?

Bölüm hiç içime sinmedi neden yayınladıysam 🤷🏻‍♀️

Velet Eunbin'nin de doğum gününe 1 hafta kaldı. Tabi ki de sorunsuz geçen bir doğum günü olmayacak;)

Yazım yanlışı varsa affola (⁠●⁠’⁠3⁠)⁠♡⁠(⁠ε⁠'⁠●⁠)

Kendinize iyi bakın!






Daddy || TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin