Daddy || TaeKook

'Thirty Two

İyi okumalar diliyorum!

|7 Ay sonra|

Jungkook uyuyan Taehyung'un kolunun altından çıkarak merdivenlere yöneldi. Aşağı indiğinde mutfak kapısından ellerini beline koyan Jimini görünce hemen yanına giderek koluna girdi.

"Hyung senin ayakta ne işin var?!" diyerek koltuğa doğru sürüklemeye başladı.

Jimin bıkkınlıkla nefes vererek koluna giren Jungkook'a göz devirerek, "Abartma Kook sadece su içmek için kalktım. Sürekli oturmak da sağlıklı değil, götüm dümdüz oluyor." dedi.

Jungkook hafifçe kıkırdayarak Jimin'i koltuğa oturdu. Kenarda duran yastıkları arkasına yerleştirerek, "Olsun hyung sen yerinden kalkma istediğin bir şey varsa bana söyle."

Jimin onaylar mırıltılar bırakarak yanındaki televizyon kumandasında uzandı. Jungkook da hemen Jimin'nin yanına oturdu. Jimin elindeki kumanda ile kanallarda gezenirken sehpanın üzerindeki telsizden ağlama sesi duyuldu. Jungkook oturduğu yerden kalkarak, "Eunbin uyanmış olmalı." dedi.

Jimin heyecanla ellerini çırparak, "Aşağı getirsen biraz seveyim. Çok özledim" dedi.

Jungkook gülerek onu onayladıktan sonra merdivenlerden yukarı çıkarak Eunbin'nin odasına girdi. Eunbin iki eli ile beşiğin kenarlarından tutunarak ayağa kalkmış ve gözünden akan yaşlar babasını görünce kesilmişti. Jungkook dudaklarını büzerek Eunbin'i kucağına aldı. Uyku da terlediği için ıslanan saçlarını okşayarak, "Bebeğim benim. Günaydın" dedi. Eunbin'nin dolgun yanaklarına kocaman bir öpücük bıraktı.

"Çok terlemişsin hadi kıyafetlerini değiştirelim ki hasta olma."

-

Jimin kucağına oturttuğu Eunbin ile oyun oynuyordu. Jungkook ise ikili gülümseyerek izliyordu. Ve Jungkook aklına dolan düşünce ile bunu paylaşmayı ihmal etmedi.

"Babalık sana çok yakışıyor, hyung."

Jimin yüzündeki gülümseme ile Jungkook'a döndü. Hormonları yüzünden son zamanlarda çok duygusal ve sinirliydi. Her duygu aynı an da yaşıyordu. Gözleri dolmaya başladı.

Jungkook oturduğu yerden kalkarak endişe ile Jimin'e bakarak, "N'oldu hyung? Kötü bir şey mi dedim?!" diye sordu.

Jimin hızla başını ikiye sallayarak, "Ah hayır bir an duygusallaştım işte, önemli değil." dedi.

O sırada evin içinde zil sesi yankılandı. Hizmetçiler den birisi koşarak kapıyı açtığında içeriye Yoongi girdi. Yoongi üzerindeki kabanı hizmetçiye uzatarak büyük salon kapısından geçerek koltukta oturan Jungkook'a selam vererek eşinin yanına gitti. Dudaklarına kocaman bir öpücük bırakarak geri çekildi.

Jungkook hızla yerinden kalkarak Eunbin'i kucağına aldı ve, "Hey! çocuğumun önünde sevişmeyin!" diye bağırdı.

Yoongi kıkırdayarak arkasına yaslandığın da Jimin'i de kolunun altına çekerek sıkıca sarıldı.

O sırada hizmetçi kız salona gelerek saygıyla eğildikten sonra, "Bay Jeon, bay Kim sizi odasına çağırıyor" dedi.

Jungkook kafasını sallayarak çıkmasını söyledikten sonra kucağında tuttuğu Eunbin'i Yoongi'ye doğru uzatarak onun kollarının arasına bıraktı ve, "Sakın oğlumun önünde sevişmeyin!" diyerek ikiliyi uyardı.

Jungkook merdivenlerden çıkarak Taehyung'un odasına girer girmez beline uzanan kollar ile ağzından tiz bir çığlık kaçtı.

"Shht benim."

Jungkook sinirle beline sarılan kollara vurarak, "Ya salak mısın Taehyung ne yapıyorsun?" dedi.

Taehyung hafifçe kıkırdayarak Jungkook'u kendisine doğru çevirdi.