Scarlett Blue | Yoonkook.

24- parçalar

Her gün 03.00-05.00 arası bölüm atıyordum bugün bir değişiklik olsun diye 00.30 da atıyorum çok iyi kalpli bir insanım (pinterestten medyaya koyacak bişi bulayım derken saat bir olmuş hakkınızı helal edin)

Yorumlarınızı eksik etmeyin,
Keyifli okumalar!

-

-İlahi bakış açısı-

"İnanamıyorum sana Seokjin. Scarlett'in odasına bomba koyacak kadar gözünü ne döndürmüş olabilir?"

Seokjin genç kadını duymazdan gelircesine telefonundan en sevdiği mobil oyunu oynamaya devam etti. Üzerinde takım elbisesiyle çiftlik oyunu oynaması kimi zaman komik olsa da sürekli yanında olan diğer iki yönetici bu görüntüye alışmıştı.

"Abartmasan? Hem koyunları sağmam gerek aklımı meşgul etme."

"Nasıl bu kadar sorumsuz olabilirsin? Scarlett üyeliğini bitirdiği için ne kadar zarara uğrayacağız haberin var mı?"

"Bunu ona belli etme, o aptalın egosunu daha fazla şişirmek istemiyorum."

"Pes artık!" diyerek ofisi terk etti Aeri.

Tüm koridorda, "Sanki bize kendisi yüzünden düşman kesilen Blue yeterince büyük bir sorun değilmiş gibi olana bak!" diye hâlâ söylenmeleri yankılanıyordu.

Bugün şirkette pek huzur olmayacaktı çünkü Aeri huzursuzdu.

Seokjin'in karşısındaki koltukta oturan adam sözü ele aldığında, Seokjin hâlâ umursamazdı.

"Her şeyi geçtim, en azından layıkıyla öldürseydin adamı. Kurtulduğu için başımıza bela oldu." dedi Lanc sızlanarak.

Seokjin bakışlarını karşısındaki adamın mavi gözlerine dikerek, "Sence istesem öldüremez miydim?" dedi.

"Bir kez de şu işleri uzatma, her şeyi oyun olarak görüyorsun. Scarlett'in gelip olay çıkaracağını biliyorsun."

"Umurumda değil!" dedi darılmışlıkla Seokjin.

Sürekli aynı muhabbetin dönmesinden bıkmıştı, ne yaptığını biliyordu.

"Beni sorgulamayı kesin."

"Burada tek yönetici sen değilsin. Sadece senin başın yansa siktir git istediğini yap ama ucu bize de dokunuyor. Bu kadar bencil olmamalısın."

"Her neyse, şu an Min Yoongi'yi kışkırtmak daha önemli."

Lanc onun iflah olmayacağının bilincinde kendi haline bıraktı. Ne yaparsa yapsın akıllanmayacaktı.

Seokjin ne zaman bu tür bir şeye kalkışsa Aeri ve Lanc'ın da başını yakıyordu. Lanc şimdiden kendini korumaya alsa da Scarlett'in kendisine de dadanacağından korkmuyor değildi. Bırak yatağına bomba koymayı, öyle belalı insanlara yan gözle bile bakılmaması gerektiğinin farkındaydı.

"Son ricam, lütfen o herifi benimde başıma musallat etme. Çocuklarla uğraşmak için fazla yaşlıyım."

"Scarlett'i çocuk diye hafife almamanız gerektiğini en iyi sen biliyorsun, hem Yoongi reşit oldu."

"Reşit oldu mu? Zaman ne kadar hızlı geçiyor. On altı yaşında bir veletken kayıt yaptırmaya çalıştığında bana da eğlence çıktı diye kaydını kabul etmem daha dün gibi."

"Besle kargayı oysun gözünü işte."

Lanc karşısındaki ucubeyle daha fazla uğraşamayacağını düşünerek ayaklandı. Uzun sarı saçlarını eliyle arkaya tarayarak ofisten çıkmadan önce konuştu; "Tavuklara yem atmayı da unutma. Sonra yumurtam olmamış diye ağlıyorsun."