Victory Kickoff: Yeniden!

-57-

Shou Oota

"Yedeğiniz var, Ouzou'nun yerine oyuna ben gireceğim."

Bu cümlenin sahada yankılanması ardından yedek kulübesine derin bir sükûnet hâkim olmuştu. Herkes şaşkınlık içinde birbirine bakıyor, kimsenin beklemediği bu hamle üzerine kim nasıl bir tepki vermesi gerektiği konusunda kafası karışık bir biçimde bütün odağını bir diğerinin nasıl bir reaksiyon vereceğine doğrultmuştu. Aoto2nun hemen arkasından tribünden fırladığı gibi yedek kulübesinin yanına gelen Tagi bile en yakın arkadaşının bu ani ve beklenmedik teklifinin ardından afallamış, şaşkınlıkla göz bebeklerini belerterek ona bakmaktan başka bir tepki verememişti.

Reika neşeyle ellerini çırparak:

"Harika, sorun çözüldü demektir." dediğinde en arkadan bir ses ona karşı çıkarak haykırdı:

"Hayatta olmaz! Siz aklınızı mı yitirdiniz?" Leon, kaşlarını çatıp kollarını bağlamış bir vaziyette bize doğru bakarken hiç kimse onun verdiği bu negatif tepkinin altında yatan sebebi idrak edememişti.

"Leon, Ouzou'nun yerini alacak bir oyuncuya ihtiyacımız var. Kıskançlığın sırası değil..." Leon, Reika'nın lafını bitirmesine dahi fırsat vermeden derin bir iç çekerek elini alnına doğru götürdü:

"Dalga geçiyor olmalısınız, buradaki sorunu gören tek kişi ben oluyor olamam." Dediğinde hepimizin kafası yine karman çorman olmuştu. Tam o sırada Kota'da sesini çıkarmaya başladı ve Leon'da destek çıktı:

"Ona katılıyorum, Leon haklı. Aoto bizim takımın bir oyuncusu değil." Dediğinde herkes hala Kota ve Leon'un Aoto'nun maça çıkmaması hususundaki ısrarını hırlarına bağlıyordu.

"Ne demeye çalışıyorsun, o hala bizden biri sayılır..." demeye çalıştığım esnada Ryuuji araya girerek diğer ikisine hak verdiğini söyleyip durumu hepimiz için aydınlattı:

"Demek istedikleri şey kafamıza göre tribünden istediğimiz herhangi birisini oyuna sokamayacağımız. Sizin mantığına göre Ouzou'nun yerine herhangi birisini, hatta Koç Hanashima'yı bile sokabiliriz. Ancak hatırlatmam gerekir ki bu kendi aramızda yaptığımız bir idmandan ibaret değil. Böyle bir hatayı yapıp oyuncumuz olmayan birisini sahaya soktuğumuz anda kazandığımız takdirde bile rakip bizi federasyona şikâyet eder ve kazandığımız maçı ellerimizle vermiş oluruz."

Bir an için tekrar Aoto'nun da dahil olma fikri kulağa o kadar güzel gelmişti ki Ryuuji'nin parmak bastığı nokta tamamen aklımdan uçup gitmişti. Onu karşımızda, tekrar Japonya'da gördüğümüz günden beri sanki hiç gitmemiş, hala Predators'un bir parçası ve hala bizim bir oyuncumuz gibi hissediyordun. Ancak maalesef ki acı gerçekler bundan çok daha farklıydı ve istesek de Aoto'yu Ouzou'nun ya da herhangi bir başkasının yerine oynaması için sahaya çıkaramazdık.

Çok geçmeden etrafıma bakındığımda, tam da bizim bunları konuştuğumuz ve bir çözüm yolu bulmaya çalıştığımız esnada Erika'nın kimsenin ruhu bile duymadan aramızdan tüyerek uzaklaştığı gözüme takıldığında arkasından seslenip nereye gittiğini sorma gereği bile duymadım. Yüzünün aldığı şekilden, benzinin sapsarı kesilmesinden anladığım kadarıyla hala Ouzou için endişeleniyordu ve şu anda konuşulan hiçbir konuya dikkatini veremiyordu. Zaten başından sessiz kalmasından, aklının hala Ouzou'da olduğu belliydi.

İşin içinden çıkamadığımız noktada Ouzou'nun sakatlanması üzerine aldığımız mola neredeyse bitmek üzereydi ve hala kimsenin aklına elle tutulur, uygulanabilir bir fikir gelmemişti. Ne yapacağımıza karar veremediğimiz takdirde bu bize mağlubiyete bile mal olabilirdi. Ryuuji kaşlarını çatarak başını Koç'a doğru çevirdi: