-18-

1.1K 76 66
                                    

Not: Herkese tekrardan merhaba. Daha önce yayımladığım bölümle ilgili yazdıklarınızı gördüm ve dahasında bir sorun olduğunu farkına vardım. Bölüm sizde açılmıyor gibi gözüküyor bende ise tamamen silinmiş gibi. Ne olduğuna açıkçası ben de anlam veremesem de fazla kurcalamadım çünkü zaten hikaye ile ilgili bir bölüm değildi. Daha çok sizin geri dönütlerinizi merak ettiğim için yorumlarınızı belirtmenizi istediğim bir bölümdü. Aynını bu bölümün ya da herhangi başka bir bölümün yorum kısmına da yazabilir, ya da bana doğrudan mesaj olarak atabilirsiniz. 

Barbara karakterinin fotoğrafını görmek isteyenler olmuştu ancak paylaşmak için onunla ilgili bir bölümün gelmesini beklemeyi tercih ettim. İşte karşınızda Barbara. İyi okumalar...

Barbara Mayern

Zilin yumuşak melodisinin tatlı tatlı çalmasıyla bir okul günü daha son bulmuştu. Okula gitmeye başladığım ilk hafta neredeyse sona ermek üzereydi. Ben ise hala adaptasyon süreciyle cebelleşmekteydim. Normalde kendimi bir yerlere entegre etme en iyi becerdiğim şey olmasına rağmen burada işler normal seyirinden bir nebze olsun daha farklı işlemekteydi. Üzerimde hissettiğim bakışlar, insanların benim hakkımda fısıldaşmalarını işitmeme karşın ne dediklerini anlayacak kadar dil bilmiyor olmak ve tüm hepsinden de önemlisi anlatılan dersleri idrak etmekte zorlanıyor olmak beni henüz aradan üç dört gün geçmiş olmasına rağmen bir hayli yormuştu. Tüm bunların yanı sıra her bunaldığımda ve kendimi çıkmaza düşmüş hissettiğimde bakışlarımı hafifçe sağ çaprazımdaki sıraya çevirdiğimde Ryuuji'nin tatlı gülümsemesini görmek bana kendimi güvende hissettiriyor, yalnız olmadığımı hatırlatıyordu. Cidden o olmasa ne yapardım en ufak bir fikrim bile yoktu. Her sıkıştığımda o hiçbir şey yapmasa bile sadece yakınımda olduğunu bilmek ve bana baktığını görmek bile ondan güç alamama yetiyor, zorluklar karşısında daha dik durmamı sağlıyordu. Yine de bu durum sürekli kafamı kurcalamaktaydı. Her bocaladığımda nüfüsü on milyona yakın bir şehirde karşıma onun çıkması ve her seferinde elimden tutup bana yardımcı olması ne kadar mümkün olabilirdi ki? Bir insan birisiyle tesadüfen ( ki o kelimenin varlığına bile inanmıyorum) dahi olsa kaç sefer daha karşılaşabilirdi?

Okul zilinin çalmasının ardından herkes kitaplarını yavaşça çantalarına kaldırıp gitmeye hazırlandığı esnada önümde duran sandalyenin ayağının yere sürtme sesini duyup irkildim. Kafamı hafifçe yukarıya doğru kaldırdığımda Ryuuji'nin önümdeki sırayı çekip sandalyeye ters bir biçimde oturduğunu gördüm. Gözlerini üzerime dikmiş tatlı tatlı sırıtmaktaydı. Onu görünce yüzümde istemsizce oluşan ve oluşmasını engelleyemediğim gülümseme belirmişti. Birbirimizle konuşmadan yalnızca gülerek bakışmaktaydık. Ancak bu durum ikimizi de rahatsız etmiyordu:

''Ne yapıyorsun? Okul bitti gitmen gerekmiyor mu?'' diye sordum ona kıkırdamalarıma hakim olamamamış bir biçimde. Çantama yerleştirmekte olduğum kitapları elimden hafifçe çekerek masanın üzerine yatırdığım çantayı kendine doğru çevirdi. Ardından da nazikçe kitaplarımı çantanın içine koymaya başladı.

''Acelem yok, ev bekleyebilir. Yalnızca seni merak ettim. Nasılsın? İlk haftan nasıl gidiyor?'' diye sordu. Ona içimden geçenleri, endişelerimi ve kaygılarımı birer birer anlatmak için yanıp tutuşuyor ve desteğine ihtiyaç duyuyor olsam dahi ağzımı açtığımda dudaklarımdan yalnıca şu sözcükler dökülmüştü:

''İyi. Fena değil.'' Sanırsam bir yanım onun gözünde sürekli problemleriyle gündeme gelen bir kız imajı yaratmaktan çekiniyordu. Her ne kadar onunla her konuyu paylaşabileceğimi bilsem dahi konu kendi sorunlarımı anlatmaya gelince dilim nedense bir türlü çözülemiyordu.

''İlk haftanın zor olabileceğini tahmin edebiliyorum. Üstelik yalnızca yeni bir okulda da değil, yepyeni bir ülkede. Gerçi uzaktan sen bununla gayet iyi baş edebiliyormuşsun gibi gözüküyorsun. Ne de olsa buna alışıksın öyle değil mi?'' dedi. Bütün kitapları teker teker yerleştirmesinin ardından çantamın kayışını sıkıca bağladı. İçimden ''tabii ne demezsin''diye geçirmiş olmama rağmen dışarıdan yalnızca kafamı sallayıp onu onaylamakla yetindim. Fakat elbette ki kül yutmaz Ryuuji, bununda altında yatanları saniyesinde keşfedebilmişti:

Victory Kickoff: Yeniden!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin