Beni gördüğü gibi sımsıkı boynuma sarılıyor. Ne tepki vereceğimi bilemiyorum.
-Elif ne kadar endişelendim haberin var mı? Kafayı yiyeceğim dünden beri. Neden telefonlarımı açmıyorsun?
-Özür dilerim seni endişelendirmek istemezdim ama iznin olursa yas tutuyorum.
-Biliyorum ama. Neyse galiba haklısın.
-Sen İstanbul'a gitmedin mi?
-Gidemedim. Belki bana ihtiyacın olur diye yakında bir otelde kaldım dün gece. Ama iyi olduğuna göre artık gidebilirim.
-Gel içeri. Bakma öyle gir hadi.
Elinden tutup onu salona götürüyorum. Her tarafa buruşturup atılmış mendilleri görünce nereye oturacağını bilemiyor. Tekli koltuğu onun için temizliyorum.
-Kusura bakma biraz dağıldım.
-Hiç önemli değil. Yemeğini yememişsin.
-Benim yukarıda yarım kalmış bir işim var. Sen otur ben geliyorum hemen. Yemeği yiyebilirsin hiç dokunmadım hâlâsıcaktır.
Mahir'in cevabını beklemeden koşarak yatak odasına geri dönüyorum. Başım hafif dönüyor. Hakikaten yemek yemem gerekiyor. Ama babamın söyleyecekleri şu anda daha önemli.
"Bu yalanları sen etkilenme, yıllar boyu kirli bir geçmişle yaşamak zorunda kalma, kadın olmaktan korkma diye söyledim. Her şeye rağmen beni anneni sevme ama hayatı sev istedim. Âşık olmaktan, bir adamı sevmekten korkarak büyümeni istemedim. Kızım annen ölmedi. Öldürüldü."
Kısık kısık nefes alıyorum. Göğsüm daralıyor. Devamını okumak için kendimi zorluyorum. Gözlerimde oluşan gözyaşı buğularından kelimeler birbirinin içine giriyor.
"Çok büyük bir aşkla evlenmemiştik. Ama birbirimize büyük saygı duyardık. Zamanla da sevgimiz aramızda güçlü bir bağ oluşturdu. Benimle evlenmeden çok önce 15-16'lı yaşlarında komşusu ile birbirlerine çok âşıklarmış. Liseyi bitirene kadar deli dolu, diri bir aşk yaşamışlar. Adam üniversiteyi kazanınca annenle evlenmek istemiş. Annenin ailesi kızlarının okumasını istedikleri için izin vermemişler. Kötü bir ayrılık olmuş anlayacağın. Adam başka bir şehre okumaya gittiğinde annen ile bağlantıyı kesmiş. Arayıp sormaz olmuş. Birkaçsene sonra biz annenle evlendik. Ama bu haysiyetsiz adam sen çok küçükken anneni tekrar rahatsız etmeye başladı. Benimle evlenmesini kabullenememiş. Meğer annene ayrılırken onu bekleyeceğine dair söz verdirmiş. Fakat gerek o adamın annesinin anlattığı dedikodular gerekse annenin üniversiteyi kazanamadığı için evden ayrılma hırsı benimle evlenmesine sebep olmuş. Birkaç tekrardan sonra adamdan şikâyetçi olduk. Bana kalsa o adamı öldürürdüm. Ama mesleğimi kaybetmek demekti bu. Annen ise her zamanki yapıcı karakteriyle hukuki yollarla çözebileceğimizi söylüyordu. Gel gelelim uzaklaştırma kararı aldık. Keşke zaman kaybetmeden o pisliğin nefesini kesseydim. O kadar pişmanım ki Elif. Belki yapsaydım annen bizimle olurdu.
-Bu hikâyenin sonu tahmin ettiğim gibi olursa ben mahvolurum baba!
"Benim sandığımdan daha kötüymüş durum. Annen sık sık aramaları ve tehditleri benden saklıyormuş. Muhtemelen tepkimden ve yapacaklarımdan korktuğu için. Bir gün annenle buluşup son kez konuşmak istediğini, sonrasında hayatından tamamen çıkacağını söylemiş. Annen hep yaptığı gibi başına buyruk davrandı ve bunu da kendi çözebileceğini düşündü. O gün eve geldiğimde kapının önünde ekipten arkadaşları gördüm. Olay ben gelmeden hemen önce olmuş. Kimse bana bir şey söyleyemiyordu. Sen ise halanın kucağında sanki kıyamet kopmuş gibi ağlıyordun. O gün seni öyle görünce söz verdim kendime. Seni kötü olan her şeyden uzak tutacağım. Haberin olmayacaktı ama senin gölgen olacaktım her zaman. Annen o şerefsizin silahından çıkan kurşunla kalbinden vuruldu Elif'im. Bizi terk etti diyerek sana yalan söylerken tek amacım seni korumaktır her şeyden, herkesten en çok da geçmişinden. Kaldıramayacağın gerçeklerle yaşamanı istemedim. Annen gitti ama o bizi hiçbir zaman bırakmak istemedi. Seni hiç bırakmak istemedi. Onu bizden aldılar güzel kızım. Özür dilerim. Sen çok güçlü bir kızsın. Beni bir gün affedeceğini biliyorum."
Kendimi sürüyerek olduğum yerden kalkıyorum ve merdivenlerin ucuna kadar gelmeyi başarıyorum. Mahir'in sesini çok uzaklardan duyuyor gibiyim. Merdiven boşluğunda asılı olan tabloların üzerime üzerime geldiğini görüyorum. Ve sonrası karanlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEKE (+18)
Novela Juvenil+ 18 "En çok güvendiği tarafından tecavüze uğramış bir genç kadın. Kadın için uğruna canını verecek, bütün yaralarını sarmaya yemin etmiş bir adam. Yaptıklarının farkında olmadan tehditler savurmaya devam eden takıntılı bir aşık. Kaderi birbirinin ü...