10.Bölüm

20.4K 735 99
                                    

Öylece oturdu kız. Saat dakika dakika ilerlerken boşluğa dalmıştı gözleri. Boğazına biriken yumru nefesini kessede sessiz sedasız oturdu.

Bu yüreğinde ki sancı nasıl dinerdi. Kime gidip derdini dökse hafiflerdi yükü. Omuzlarında ki ağırlık boynunu bükmüştü. Karnında taşıdığı bebeğini koruyamama korkusu her geçen gün artarken burada kalmak, nefes almak, yaşamak nedenli kolay olurdu bilmiyordu.

Hiçbir şey bilmiyordu. Hissettiği tek duygu korku olmuşken sadece bir sonra ki hamlede ne yapacağını nasıl kendisini koruyacağını düşünür olmuştu.

Hayalleri yoktu. Beklentileri, düşleri... Artık yarını da yoktu.... Sahi Süveyda... Sen bu hayat içinde nasıl bir cezanın bedeli olmuştun. 

Derin bir nefes çekti içine, güçlü olmak mı... O güçlü olmak istemiyordu. Savaşmak, düştüğünde her defasında kalkmakta istemiyordu ama bir şekilde gün doğuyor dışarda ki kuşların cıvıltısı etrafa yayılırken o yine gözlerini karanlık bir güne açıyordu.

Yerinden kalktı. Kuruyan dudaklarını ıslatırken tekrar yutkunmuştu.

"Muhakkak bir sonu var"

"Sonu var"

"Sonu olmak zorunda"

Kendi kendini telkin ederken her kelimesi ile güç bulmaya çalışıyordu bedeni. Sahi... Yaşam savaşını ruhumu veriyordu yoksa bedeni hala bir umudun varlığına sığınıp bir nefescik için mi bu kadar çabalıyordu. Oysa mahkeme ertelenmiş babası yine parmaklıklar arasına kilitlenmişti.

Elleriyle yüzünü ovuşturdu. Başında ki örtü geriye doğru düşerken sanki ruhunu sıkıyor gibi başında ki tokayıda çıkarmıştı. Saçları birer birer yüzüne dökülürken üzerinde ki elbisesini çıkarıp banyoya girdi.

Ilık su başından aşağı dökülüp giderken gözleri dalgın beyni düşünmeyi bırakmış kendini bir boşluğa atmıştı sanki. Karnında hissettiği minik bir tekme dudaklarını aralarken kaşları yükselmiş gözleri hafiften açılırken kalbi sıkışmıştı sanki.

"Annen seni koruyacak"

"Ben koruyacağım seni"

Yutkundu. Suyu kapatırken üzerine bornozunu geçirmişti. Aynanın karşısında izledi kendini bir müddet.

"Bitmiyor Süveyda, bitmiyor"

Kendi kendine konuşuyordu. Belki delirdi. Belki de yalnızlıktan olsa gerek yansımasını arkadaş seçmişti. Elinde ki diğer havlu ile saçlarında ki suyu çekerken banyodan çıktı.

Gözleri yatakta oturmuş Zişan'a kaymıştı.

"Yenge"

Süveyda'nın gözleri büyürken saçlarında ki havluyu indirmiş karşısında ki kıza dikmişti gözlerini

"Kapıya vurdum, ses gelmeyince girdim. Abim de evden bir hışımla çıkınca seni merak ettim"

"Beni mi"

Zişan başını sallarken karsında gördüğü kadının da abisinden farkı olmadığını anlamıştı.

"Evet, istersen üzerini giyin gel"

Süveyda başını sallarken giyinme odasına girmiş üzerine gelişi güzel bir kaç kıyafet geçirmişti. Saçlarını tekrar üstün körü kurularken yüzünde düz bir ifade vardı.

Tekrar odaya girerken Zişan onu gördüğünde yüzüne hafif bir gülümseme takınmıştı.

"Aslında örtün olmayınca daha çok belli ediyormuş kendini" dedi gözleri yengesinin karnına giderken.

HUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin