22.Bölüm

12.9K 670 114
                                    

"Mahkeme ertelenmiştir"

Hakimin son sözü ile nokta konulmuş Ferzan soğuk gözlerini Süveyda'ya dikmişti. Mahkeme salonuna girmeden bile babası, Eflah'ın velayetini Ferzan'a vermesini söylerken nasıl kızını isteyebilirdi anlayamıyordu. Yada bunu duyduktan sonra nasıl kızını ona verebilirdi ki.

Keskin gözlerini genç kızdan ayırırken derin bir nefes çekti içine. Arkasında bıraktığı avukat ile çıkışa doğru yürüdü. Ayakları yere öyle sert basıyordu ki ister istemez içinde ki öfke kesik kesik nefes almasını sağlıyordu.

Mahkeme salonundan çıkarken boğazını sıkan kravatı gevşetti. Oysa çok kısa sürecek olan mahkeme uzayıp gitmiş eğer savunması olmasa biricik kızı onu istemeyen dedesine gitmişti. Bunu düşündükçe delirecek gibi oluyordu sanki. Ha keza kızını da bırakmazdı ya

Baver

"Beyim anne ve babanızın ziyaretindenn sonra dönmemiz lazım yoksa uçağı kaçırabiliriz. İptal edelim mi"

"Gerek yok"

Sesi sert ve tok çıkıyordu.

"Ziyaretten sonra dönelim. Hemen."

Baver başını sallarken kaşları çatık olan adam mahkeme salonun da sert adımlarla yürümeye başladı. Öyle ki arkasından seslenen kadına dönüp bir kere bile bakmamıştı. Yüreğine kazıdığını duymuyordu sanki taki kollarını saran ellere kadar.

"Ferzan"

Kaşları daha çok çatılan adam keskin gözlerini önce kolunu saran küçük ellere sonra karşısında ki kadına dikti

"Kızımı görmek istiyorum"

Genç adam gözlerini başka yöne çevirip ellerini çeketinin içinden beline koydu. Sinirleri gerçekten çok bozuktu. Keskin gözleri tekrar kadına döndü.

"Onu senden kaçırıyormuşum gibi davranmayı kes" sesi öfkesini bastırmaya çalışırken sakin çıktı

"Onu da getirseydin o zaman. Kızımı da getirseydin"

Genç adam kadına bir adım yaklaştı. Yüzünün gerginliği genç kadını sustururken her kelimeye bastıra bastıra konuştu adam

"Gelip.görebilirsin. ama onu asla alamazsın"

Süveyda'nın sağ gözünden bir damla yaş süzülüp gitti

"Özlüyorum..." Eli kalbinin üzerine giderken

"Burada ki yokluğu bastıramıyorum"

"Her gün arıyorsun Süveyda. Her gün konuşuyorsun"

Süveyda ağzını açmış tekrar konuşacak iken babasının kolundan tutması ile kelimeler boğazında kaldı.

"Hadi kızım"

Genç kızın dolmuş gözleri Ferzan'dan ayrılmıyor sanki bir yalvarışla bakıyordu. Babasının karısını çekiştirmesi ile adamın kollarını saran eller yavaşça uzaklaştı. Kaşları çatılı olan adam ondan uzaklaşan kadına doğru bir adım atmış son anda yutkunarak durdurmuştu adımlarını.

"Hafta sonu" dedi birer birer uzaklaşan kadına.

"Hafta sonu getireceğim"

Bunu duyun Süveyda'nın gözünden bir damla yaş daha akıp giderken yüzüne küçük bir gülümseme oturdu. Başını sallarken

"Unutma olur mu. Sakın unutma"

Ferzan sadece başını salladı.

"Söz ver"

HUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin