26.Bölüm

7.9K 432 46
                                    

Küçük bir kuş sesi kulakları doldururken pencereden yansıyan gün ışığı ile açtı gözlerini Süveyda. Karşısında gözlerini hala açmamış adamla içine bir nefes çekti. Dudakları hafiften geriye doğru çekilirken yutkunmuş, yüzüne utangaç bir görüntü düşmüştü.

Onu uyurken görmeyeli ne kadar olmuştu. Oysa gözleri her fırsatta onu izlerken bu görüntüye ne kadar hasret kalmıştı. Nasıl bu zamana kadar yüreğinde taşıdığı telaşın özlem olduğunu anlamamıştı.

Sağ eli adamın gözleri önüne düşen saç tutamlarına gitti.Gözleri doldu. Dudaklarından titrek bir nefes uçup gitmişti.  Onca hengamenin ardında ayakları yine ona doğru adım atmıştı. Aralarında ki bağ bir büyüden mi ibaretti yoksa bir lanetin eserimiydi. Sahi lanetleri çözen bir çok masal vardı. Tıpkı prenses'in öpücüğü kurbağayı prense çevirmesi gibi. Gülümsedi.

Elleri altında ki gözlerin yavaşça açılışını izledi genç kız. Dudaklarında ki gülümseme genişlerken.

"Günaydın" dedi

Ama adamdan ses çıkmamıştı. Tıpkı onu izleyen kadın gibi yılların hasretini gömüyordu. Çatallaşmış sesiyle

"Rüya mı"

"Pek sanmıyorum"

"Ömrüme böyle bir an, ancak rüyalar da denk düşmüştür"

Gözleri geçmişi anımsatır gibi kocasını izediği vakitler gelmişti aklına

"Ben bir kaç kere gerçeğine rast geldim" 

Adam şaşkın bakışları ile başını yastıktan kaldırırken gözleri karısına sabitlenmişti. Bu ifadesi Süveyda'yı güldürdü. Başını kaldırıp tek kolun da yükselirken gözleri kocasındaydı.

"Ne zaman senden önce uyanmış olsan böyle bakıyordun"

Duydakları ile gülümseyerek bir nefes verdi adam karısı da ona eşlik etti.

"Bu sefer eminim bu bir rüya" dedi yataktan kalkmak üzereydi.

Süveyda kocasının elini tutmuş gözlerini dikmişti.

"Rüya değil Ferzan"

Yüz ifadesi ciddiye büründü adamın

"Kimsin sen"

Gülümsedi kadın. Aralarında ki bağ bu kadar yabancıydı birbirine. Sahi Süveyda bu kadar uzun zaman gülümseye biliyor muydu.. Yada Ferzan, gözlerinin ardına hüznü saklamadan nasıl görünüyordu.

Aralarında ki sessizliği genç kadın bozdu

"Tekrar tanışalım, en başından"

Kocasının tek kaşı şaşkınlık ifadesi ile havalandı. Sahi en başından başlayıp hikayelerini değiştirebilirmiydi.

"Onca hengamenin sonra mümkün mü"

"Neden olmasın, bunca zaman birbirimizin kalbine bakma fırsatımız olmadı. Belki bu bakış bir çok hengameyi unutturur.hıh"

Adam bir nefes vermişti. Gözleri karısında sanki olmayacak birşeyi dinliyor gibiydi ama hoşuna da gitmişti. Tıpkı daha önce ki hayallerinde ki gibi bir tanışma. Ama yüreğine mıh gibi saplanan bu kadın tekrar onu yerle bir edermiydi..

"Ya tekrar gidersen"

"Gitmem"

"Gidersen"

"Deneyelim, en azından içimizde biriken güvensizliğin nasıl yıkıldığını görmüş oluruz" Yutkundu Süveyda. Gözleri eşinin elini sardığı ellerine gitti. Kurumuş dudaklarını ıslatırken

HUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin