14. Bölüm

14.9K 727 53
                                    

Genç kız gözlerini sabahın aydınlığına açarken burnunun dibine kadar giren adamla gözleri büyüdü. Öyle ki adamın kokusu burnuna dolmuş nefesini kesmek zorunda kalmıştı.

Nefesi kesik kesik çıkmaya başlarken başını korkuyla geriye çekti. Bu hareketi adamın rahatsızca kaşlarının çatılmasına sebep oldu ama gözleri hala kapalı uykuya teslimdi.

Süveyda yutkunurken yataktan yavaşça kalktı. Gözleri ardında ki adama dönmüş neden burada uyuduğunu düşünürken bebeğinin mırıltısı doldurmuştu kulağını.

"Kızım"

Minik kızını kucağına aldı. Eflah minicik gözleriyle annesini izliyordu.

"Sen annenden önce mi uyandın"

Bebeği annesini anlıyor gibi yüzüne gülümseme konarken Süveyda onu bağrına basıp sıkıca sardı.

"Anne seni çok seviyor"

Genç kız doyurduğu bebeği ile biraz daha oynayıp uykusu gelen kızını tekrar beşiğine yatırdı. Bu artık sabah rutini olmuştu.

Karısının dudaklarından dökülen ninni ile gözleri açılan adamın yüzüne gülümseme yaymıştı. Ne kadar kıymetli bir zaman ne kadar kıymetli bir andı.

"Uyudu mu"

Sesini duyan karısı biranlık ürktü. Sanırım aniden seslenmesi onu korkuttu

"Uyudu"

"Korktun mu"

"Dalmışım..."

Ferzan başını yastıktan kaldırdı. Dünden kalma eseri ile bir eli ağrıyan şakaklarına gitmiş gözleri kapanmıştı.

"Sen iyi misin"

"Başım..."

"Bir kaç gündür... iyi değilsin sanki"

"Önemli birşey değil"

"Emin misin"

Karısının son gözleriyle ona döndü. Hatta yutkunmuştu. İçine kesik bir nefes çekerken ayaklarını yataktan sarkıtmış başını elleri arasına almıştı. Ne yaşanırsa yaşansın hangi zaman da olursa olsun gerçekleri silemiyordu. Oysa babasının suçsuz olmasını en başından beri isteyen o değilmiydi.

"İyi gözükmüyorsun"

Adam yataktan kalkarken

"İyiyim"

"Ben senin için..."

"İyiyim dedim"

Süveyda aralanan dudaklarını kapatırken içine derin bir nefes çekti. Doğru ya unutmuştu ona bunu sormaya da hakkı yoktu.

Ferzan yaptığı hatayı yeni algılarken gözleri arkası dönük karısına uzanmak istedi ama yapamadı sıkıntıyla yüzü buruşurken adımları yine evin balkonuna çıkmış cebinden çıkardığı bir siğarayı yakmıştı. Normal de konuşmazdı neden öyle tepki vermişti ki.

Karısının gözleri balkonda ki eşine dönerken birşeylerin ters gittiğinin elbette farkındaydı. Doğum yaptığı zamanlar Ferzan etrafa gülücük saçarken şimdi çok farklı bir ruh halindeydi. Kızı çoktan iki aylık olmuştu. Yoksa kendi gibi kızı da mı omuzlarına ağır gelmişti. Ama onu seviyordu bunu gözlerinde görmüştü.

İçine derin bir nefes çekerken yerinden kalktı. Üzerini değiştirip bebeğini son kez kontrol etmiş kapıyı açık bırakıp aşağı inmişti.

Ocağa çayı koymak için çaydanlığa su doldururken ardından da Esma ablası ve Asmin girdi.

"Sen yine erkenden mi indim mutfağa. Hadi kızım bugünlük bize bırak çık sen yukarı "

HUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin