Selam kelebeklerim,BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN,NİCE BAYRAMLAR.
kısa bir bölüm olacak,keyifli okumalar :)🦋
Hayranlıkla,karşımda ki saraya bakıyordum.Bu kadar da güzel olunmaz lan! Bu güzel anı bozan o ses oldu."Devam edin." dedi tok sesiyle. Göz devirip ona bakmadan yürdüm.Büyük bir kapının önüne geldiğimizde kapının sağıdan ve solunda bir adam vardı.İkisi önce bana sonra tuğrula baktılar.Gözlerinde gördüğüm korkuyla o öküzün naptınığını anladım. İki adamda hemen kapıyı açtılar bana,bende dünden hazırmışım da hemen içeri girdim.
Yutkundum çünkü içerisi çok güzeldi mükemmeldi.
Dekoreti çok güzeldi.Beyaz ve kahverengi boyalı duvarlar iki yandan açılan iki uzun merdiven vardı,taşlar da ise kazılmış insan figürü, çiçekler ve hayvanlar vardı.
Önde hızlı adımlarla bana gelen iki kız gördüm.İkisininde başı eğik nefes nefese yanımda durdular. "Emel hatun, lütfen bizimle gelin." dedi bir kız.Kahverengi uzun saçlı,beyaz tenli,orta boylu şirin bir kızdı yaklaşık on sekiz yada yirmi yaşlarında falandı.Nedense arkama dönme gereksiniminde bulundum.Bakmaz olaydım,tuğrula göz göze geldim.
Bana umutla bakıyordu.Ama o umudu ilk o kırmıştı. Son derece soğuk bakıyordum ona,ve arkamı döndüm.Yürüdüm, her adımımda kalbime hançer saplanıyor gibiydi.
Kalbimde ki kırıkları bir kenara attım.
Kaderimde ne varsa ona razıyım,ısrar etmeye gerek yok.Bir odanın önünde durduk ve iki kızda kapıyı bana açtılar.Girmem içim yol açtılar.Dünden hazırmışımda pat diye odaya baskı yaptım. Oda çok güzel ve baya büyüktü.Geniş bir yatak ve yanında iki sehpa,ve büyük bir balkon...
"Emel hatun,duş almanız lazım, çünkü sultan ve padişahın huzuruna çıkacaksınız." dedi,bir kız başı eğik.Bir dakika bir dakika ismimi nerden biliyorlar! Daha ebemin bilmediği ismimi nerden biliyorlar kim beni yumurtaladı başkasına!
"Sen ismimi nerden biliyorsun?" dedim sert sesimle.Kız telaşla konuşup yere çöktü, resmen bana tapıyor gibi bir hareket yaptı. "Bağışlayan, bağışlayın Emel hatun!" dedi titreyen sesiyle.Bense şaşkın ördek yavrusu gibi ona bakıyordum.Hemen kolundan tutup nazikçe ayağı kaldırdım."Sakin ol,sadece ismimi nerden biliyorsun dedim?" dedim sakin ve naif sesimle.Kız sakinleşmiş olmalı ki,"Bütün saray,herkes biliyor. " dedi,bense sadece başımı salladım.O derece mi meşhur oldum lan! Bakışlarım diğer kıza kaydı.sanki bu olandan hoşnut olmuş gibi gülüyordu gözüm tutmadı bunu."Banyo nerde duş alacam?" dedim etrafa bakarak,hala başı eğik olan kız tekrar konuştu. "Biz size yardım edecek yıkanmanızda lütfen benimle gelin." dedi ve önden gitti.Bende arkasından gittim.
orta boylu,lila renkli bir banyoydu.
En azından handaki banyodan iyidi.
"İzninizle,soyunmanıza yardım olayım." dedi hiç konuşmayan kız,tabi anlamadında başımı salladım.Utanarak gözümü kapatım,çünkü ilk kez biri benim vücuduma bakacaktı."adın ne?" dedim hiç konuşmayan kıza."Gülsüm." dedi tok sesiyle.Çakacam bir tane ağzına he! Ne bu havalar falan sanki ejderhası var!
"Sen?" dedim diğer kıza."Şeyma,emel hatun. " dedi saygıyla.Ben bu kıza yerdim ya!Tombiş ve şirin bir kızdı.
beni farkı farklı şampuanla yıkamışlardı,pek şampuan denmez.
Ama çok hoş kokuyordum.Yıkanmış,vücudumu kurutuyorlardı.Ben orda utanmaktan mor,yeşil sarı olurken,onlar normal birşeymiş gibi vücuduma bakmadan işlerini yapıyorlardı.Bedenime bir havlu sarıp banyodan çıktık.Vücudum kurutulunca,üzerimi giydirmeye başladılar.Acaba tuğrul napıyordur? Ben gittiğimde üzülmüş müdür? SANA NE KUMSAL!
bu düşünceleri attım kafamdan,ve aynadan kendimle göz göze geldim.Aman Allah'ım bu ne güzellik.Hayranlıkla kendime bakıyordum.
Sanki gelindim,ama buradaki insanların giyinişi böyleydi.Tü tü! Maşallah taş gibi kadınım be! Tuğrul gidip iki rekat şükür namazı kılsın!
Beni bir sandalyeye oturtular.Önce boynuma bir kaç koku sürdüler.Sonra boynuma beyaz ince bir kolye taktılar. Yüzüme beyazlatıcı, ruj ve maskara sürdüler.Başka makyaj türleri yoktu.
Çantam ortalıkla yoktu, olsaydı ne güzel makyaj yapardım."Hazırsınız emel hatun,şimdi size yemek getirecekler yemekten sonra,sultan ve padişahın huzuruna çıkacaksınız." dedi şeyma boynu hala eğik bir şeklide.Gülsüme bakıp,
"Sen çıkabilirsin." dedim tok sesimle.Hemen bana baktı,sonra bozulmuş bir yüz ifadesiyle önce eğildi sonra hızlı bir şeklide dışarı çıktı.Göz devirdim,bu ne trip falan mı?Şeymaya baktım, hala boynu eğik bakıyordu bana."Kaldır başını bakim." dedim,önce tereddüt etti sonra yavaşça kaldırdı başını.Göz göze gelince bakışlarını kaçırdı bu hareketine kıkırdadım."Bana emel hatun değil,emel diyebilirsin. " dedim sakinlikle."Olmaz size saygısızlık olur." dedi bakışlarını kaçırarak.
"Ben sana izin veriyorum şeyma." dedim.Bana baktı uzun uzun,sonra konuştu. " Siz çok güzelsiniz,içinizde çok güzel. Eminim bu saraya Umut olacaksınız isminiz gibi ."SON.
(OY VE YORUM)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OSMANLI'NIN KAYIP TACI(BİTTİ)
Ficción histórica#Osmanlıya ait bir kurgu! Arkeolog olan kumsal demirkan,görev aldığı bir kazı çalışmasında, siyah ve kırmızı renklerinden oluşan bir taç bulmasıyla kendisini osmanlı döneminde bulur... Sadrazam olan tuğrulla tanışır,peki kumsal başına geleceklerd...