23.Bölüm

2.1K 139 5
                                    

keyifli okumalar :)

❤️

Omuzlarımı dikleştirdim ve kendimden emin bir şeklide içeri adımladım.Her adımım sağlam ve sertti,bakışlarım gibi.Hiç birine bakmadan sadece gözü bende olan anne ve babama baktım.Bir kişinin yoğun bakışları üzerimdeydi hissediyorum ama ona dönüp bakmak gibi bir hatta yapmam.herkes pür dikkat bize bakarken ben anne ve babamın tam dibinde durdum. Ve saygıyla elbisemin eteklerinden tutup biraz eğildim.Bu hareketimle babamın gözleri parlarken annemin dolmuştu.Babam boğazını temizleyerek konuştu. "Edirne,İstanbul toprakları sahibi olarak Ben yavuz sultan selim!" dedi gür sesiyle.

Hayranlıkla onu dinledim. "Sultanınız olan Hafsa sultanın izni ve beyanıyla,kızımızı Emel'i sultan ilan ediyorum!" dedi gururla.Herkes fısıldaşmaya başladı. "Kayıp sultan bulundu.Artık ona da bizim gibi saygı ve hürmet edeceksiniz.Çünkü o geleceğin prensesi ve sultanı!" dedi yine gür ve gururlu sesiyle. bense o kadar heyecanlanmıştım ki napacağımı bilemiyordum.Bir yandan  herşeye rağman dik duran anneme,diğer yandan bir kızı herkese inat sultan ve padişah yerine koyan babama baktım.
Benim için kuralları çiğnemişti...

Herkes bize bakıyordu. bakışlarım biriyle kesişti,tuğrul.Gurur ve sevinçle bana bakıyordu ve beni şöyle bir süzdü dudağının bir kenarı yukarı kıvrıldı.beğeni dolu bir bakış attı bana sakince başımı önüme çevirdim.Kızarma kumsal kızarma kızım hemen yenilme! Ama gözleri kırgındı...
Bakışlarımı kaçırıp Elinde tacla gelen babama baktım.Bu ben arkadaşlarımla bu tacı aramak için ormana gitmiştik.Ve bu tacı sapasağlam bulmuş ve ellerim istemeden tacı kafama götürmüştüm.
Tac bana aitti...

Tacın güzelliğine mest olmuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tacın güzelliğine mest olmuştum.babam bütün mallını mülkünü bu tac için harcamıştı.
Benim iğleşmem için...
Burunumun direği sızlandı ağlamamak için burnumu çektim,iyice ağlayarak çorba oldum be! Babam sevinçle benim dibimde durdu.Tacı sakin ve dikkatlice başımın üstüne koyunca kolaylık olsun diye başımı eğdim.Başımda bir ağırlık hissedince başımı kaldırdım.
Babamın gözleri parladı ve hayranlık dolu bir sesle konuştu.

"Bir tac anca bu kadar sahibine yakışır.  Sen artık bu toprakların prensesi ve sultanısın,Emel sultan!"
diyip gurula yanımda durdu.Annemde sakince yanıma gelince gülümseyerek ona baktım. O da dolu ve özlemle baktı bana...
Herkesin hayranlık dolu iltifatlarını aldım. Ve bunu bozan bir çift ayak sesi.Tanımadığım,ama yakışıklı mı Yakışıklı bir adam bana doğru geldi. belinde kılıcı, emin duruşu, çapkın bakışları üzerimdeydi.Kulak hizasına gelen siyah saçları,hafif çıkmış siyah sakaları,siyah gözleri ve beyaz teniliydi.1.90 boylu falandı tuğrula aynı boydaydı.

Anne ve benim aramızda durdu ama bi kaç adım uzağımızdaydı.Babama bakıp elini yumruk yapıp kalbine götürdü.Babam başını salladığında,olduğu yerden doğruldu.
Ve bana bakarak konuştu. "Ben mehmet çeri.Sultanımızın himayecesi  ve ata binmesi için yardımcı kişiyim." dedi ve kısa bir sürekliğine beni süzdü.Bana doğru gelince kaşlarım çatıldı.Napıyor bu lan! Elimden tutup gözümün içine baka baka elimi dudaklarına götürdü.Ben şok,ben felç ben şaşkın! "Sizin gibi güzel bir sultanın himayecesi olmak benim için bir onurdur." diyip bir buse bıraktı ellerime,geri çekilince elimi direk çektim.

Babam mehmet denen şerefsizle konuşunca bakışlarım alev alan iki çift kahverengi gözle karşı karşıya geldi. kalbim güm güm atarken elim terlemeye başladı. Gözleri kararmış ve mehmeti yakmak için hazır olan bir ateş gibiydi.Boynundaki damarlar belirginleşmiş ve yüzü kıpkırmızı olmuştu,nefes al lan! Ben Gerim gerim gerildim.Ellerini yumruk yaptı.Ve sert adımlarla bize doğru geldi.Ehe! Sıçtık.Bakışlarımla dur dedim.Gözlerimi belerte belerte göz kaş yapıyordum. Ama anlayan kim öküz herif!

Bir ceset çıkacak buradan hissediyorum. Hemen bunu engellemeliyim."Baba!" dedim can kavliyle.Gözü kararan tuğrulun bakış hedefi olmuştum. Yutkundum.Herkes merakla bana bakarken ben,benim öküzümün gözüne bakıp konuştum.
"Benim himayecim var." dediğimde tuğrul kaşlarını çattıkça çattı.Euzu billahi minel şeytani recim!
"Sadrazam Tuğrul." dediğimde,gözündeki karartı yok oldukça yok oldu ve yumuşacık bakan gözlerle bana baktı. Boynunda ki damarlar eski haline geldi ama yumruk olan eli düzelmemişti.Çünkü başka bir erkeğin beni öpmesi KESİNLİKLE KISKANDIRMIŞTI ONU!

Bu benim hoşuma gittimişti.Sözüme devam ettim."Himayecim tuğrul olsun, atda bana yardım edecek kişi mehmet olsun." dedim babama bakarak.Mehmet bozulsada hemen eski suratını kuşadı.Babam başını salladı ve konuştu."Bu günlük bu kadar, herkes dağılsın!" dedi emir veren sesiyle. Gülsüm ve şeyma yanıma geldiler,gülsüm eskisinden de saygıylı olmuştu, vay anasına illa sultan mı olmamız lazım!

Anne ve babama baktım. Önce annemin elini öptüm sonra babamın.
"Allah'ın iyiliği üzerinde olsun kızım." dedi ikisi.Gülümseyerek geri çekildim ve saygıyla elbisemin eteğinden tutup eğildim.Gülümseyince mehmete bakıp kısa bir gülüşle ordan ayrıldım.
Gözlerim tuğrulu aradı ama bulamayınca, kalbim sızlandı.Acıdı ve suratım düştü.Bana saygıyla eğilen herkese başımla selam verip hızlıca odama girdim. Gülsüm ve şeymada girmişti.Gülsüm başı eğik bir şeklide konuştu.

"Yardım edebilir miyim sultan'ım." dediğinde yüzüncü defa başımı salladım,kesin boynum tutulucak.
Elbisemi çıkarmış, kısa bir duş almıştım.Yemek yemiş ve Rahat saten,siyah diz üstü bir gecelik giydim.kendimi yatağıma bıraktım.Gün osmanlıda çabuk batıyor ve doğuyordu.Otuz günlük bir gün onbeş günde bitiyordu o derece hızlı geçiyordu.Gözüme sıcaklık basınca gözlerimi kapattım.Ve hayal meyal hatırladığım bir ses.

"Gökyüzü gözlüm Sana bakanın,hayatını alırım.Bu da küçük bir uyarıydı..." diyen bir sesti.Gerisi karanlıktan ibaret.

SON.

(Oy ve yorum)

BUGÜN İKİ bölüm ÜST ÜSTE YAYINLADIM.vaktim olduğunca böyle iki bölüm atmaya çalışıcam.

OSMANLI'NIN KAYIP TACI(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin