İyi okumalar :)
❤️
Betülün çağırdığı taksiye binmiş hastaneye gidiyorduk. Kaşıntılarım,baş dönmlerim ve mide bulantılarım başlamıştı. Sanki balık yedim demeseydim dünyanın sonu olacaktı.
Bir elimi bir de boynumu kaşıyordum.
"Kız fazla kaşıma,daha da kaşınırsın." dedi betül kızarak.
"Hem niye Boğazlı bir bluz giydin,bu sıcakta." dedi kaşlarını çatarak.
"Fazla kaşıdığım için iz çıkmıştı yanlış anlaşılmasın diye giydim." dedim bir yandan kaşıyor bir yandan başımın dönmesinin durmasını bekliyordum.
Tuğrul da elimi ayağımı kaşıyordu,adamım be!
Herşeyi anlamıştım gizlice ona,ilk başta arsızca bakınca balığa alerjim olduğunu söyleceyince korkuyla ilk o beni hastaneye götürmeye çalıştı.
Aklım da ise dönüp dolaşan bir soru vardı.
Tuğrul buraya nasıl geldi?
Ona sormak istesemde şimdi olmazdı hastaneden dönünce sorardım.
"Oğlum,damadım kaşıma daha da kötü olacak." dedi halam uyararak.
"Napabilirim senin için gökyüzü gözlüm." dediğinde yanaklarıma kan toplandığını hissetim.
Halam ve betülün içinde öyle demesi hem hoşuma gitmişti hemde utanmıştım.
Kaçmak bakışlarla halama baktığımda,Kaptın taş gibi adamı bakışı attıyordu.
Betül ise beni kendisine çekip Homurdandı.
"Gökyüzü gözlüyümüş,o zaman kumsal da benim sahil kumsalım." dedi inat ederek.
Yeminle bu kız beni kıskanıyordu,beni başkasıyla paylaşmayı sevmiyordu ama bir bilse dün naptığımızı kesin cenazemiz çıkar evden.
Biz ortaokul da iken elif diye bir arkadaşım vardı sürekli benimle konuşuyor, ilgileniyor hatta okul çıkışı döner yemeye giderdik.
Betül de bunları görünce kızı bir güzel pataklamış sonra disiplin olmuştuk ama gel gör ki betül hiç pişman değildi.
Kızın saçı başı dağılmış bir şeklide eve göndermişti.
kız bir daha yanımdan dahi geçmedi.
Betüle bakıp yanağına bir buse bıraktım.
Gözleri ışıldayarak baktı sonra daha da bana sokuldu.
Bense hiç bir yerimi kaşımamak için dişlerimi sıkıyordum.
Kulağıma değen sıcak nefesle,nefesim ve kalbim hızlandı.
"O öpücüğün on katını akşam senden alacağım güzelim." dediğinde bir an,
Güzelin miyim gerçekten demek istesemde akşam kelimesini duyunca ağır ağır yutkundum.
Nefesi benden uzaklaşınca rahat bir nefes verdim.
Her seferinde bana böyle oluyordu heyecandan bayılmamak elde değildi.
Kalp atışlarım hızlandı.
Nefes almakta zorluk çekmeye başlayınca,bayılıcağımı biliyordum ama bu sefer daha fazla acı verdi bana.
Kaşıntılarım durmuş aksine baş dönmem artmıştı.
Etraf bulanıklaştı ve elim kalbime gitti.
"Kumsal?" dedi tuğrul endişeyle.
"Kızım iyi misin?" dedi halamın telaş dolu sesiyle.
İyi değilim demek istesemde diyemden kendimi karanlığın
kollarına bıraktım.Ama bayılmadan önce güvenli kollara düştüğümü biliyordum...
Son.
kısa oldu farkındayım.Hastayım ve yazmakta zorlanıyorum elimden bu kadar geldi.
Umarım beğenmişsinizidr.
(Oy ve yorum)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OSMANLI'NIN KAYIP TACI(BİTTİ)
Ficción histórica#Osmanlıya ait bir kurgu! Arkeolog olan kumsal demirkan,görev aldığı bir kazı çalışmasında, siyah ve kırmızı renklerinden oluşan bir taç bulmasıyla kendisini osmanlı döneminde bulur... Sadrazam olan tuğrulla tanışır,peki kumsal başına geleceklerd...