#Osmanlıya ait bir kurgu!
Arkeolog olan kumsal demirkan,görev aldığı bir kazı çalışmasında, siyah ve kırmızı renklerinden oluşan bir taç bulmasıyla kendisini osmanlı döneminde bulur...
Sadrazam olan tuğrulla tanışır,peki kumsal başına geleceklerd...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu...harika bir manzaraydı.Yemyeşil ağaçlar,kuşlar, gür ve büyük ağaçlar... ama başka bir şey ise,bütün evlerin eski olması ve insanların çok eski kıyafetler giymesiydi.Kafam karışmıştı.
sakince arkama döndüğümde,burnumun sert bir gövdeye değmesiyle,çığlık attım. "Ah burnum!" dedim, acı içinde.Öfkeyle çarptığım kişiye baktığımda, bunun tuğrul olduğunu fark ettim,göz devirip. "Kör müsün,abicim,bi de burunsuz bıraksaksaydın." dedim sinirle, bana kaşları çatılmış bir şeklide baktı."Arkasına bakmayan sensin hatun. " dediğinde,halla halla diye başımı salladım.Paşamıza bakın.
"Taksi yok mu,yada minibüs falan,geri dönmem gerek." dedim merakla.Belki yardım ederler.Büyük ihtimal köydür burası canım,başka bir sonucu olmaz.Hepsi şaşkın,mal görmüş gibi anlamsız baktı. "Takci,ne o?" dedi,yaşlı kadının yanındaki kız. "Bak canım, şu dört tekerlekli, yürüyen,benzinle çalışan bir araç." dediğimde,alayla hepsi güldü. "Deli falan mı?" dedi kız.
"Deli anandır,yeloz şey!" dedim tıslayarak."Bak kızım her nerden geldiysen,bilmiyirim,ama dediğin hiç birşeyden anlamıyorum.En iyisi sultanımızın yanına gidin." dedi yaşlı kadın."Hadi hatun,hadi işlerimizde var, derdini,orda anlatırısın." dedi tuğrul ve elimden tutup çekiştirmeye başladı.
"Sultanın adı ne?" dedim şüpheyle. "Hafsa sultan." dediğinde, yürüyen ayaklarım durdu. Gözlerim kocaman açıldı.Yutkunarak konuştum, "peki,sultanın eşi k-kim?" dedim, "Padişah Yavuz sultan selim." dedi sert sesiyle.
Gözlerim mümkünmüş gibi daha da açıldı. Ellerimi aniden elinden çektim ve geri gittim.Tuğrul merakla bana döndü."Bu imkânsız, yanlışlık olmalı,evet şuan rüya görüyorum. " dedim ve güldüm.Sakin ol,sakin ol şimdi. elime cimcikledim,acıda ve "Hatun?" deyince. Sustum,gözlerim kapalı bir şekilde sustum.
Ellerim yine titremeye başladı,hayır hayır sakin olmalıyım.Dilim lâl olmuştu, "Hatun iyi misin?" dedi endişeyle.Ama cevap vermedim.Bu imkânsız geçmişe gelmiş olamam,hayır.Aniden gözlerim açıldı."Ecrin!,koray!" dedim deliler gibi bağırarak ve etrafa baktım. "Yusuf,seda!" dedim,adetta çığlık atarak."Şakaysa hiç komik değil?" dedim,ve beklemeye başladım.Lütfen, bunlar doğru olmasın.
"Tamam,korktum bakın inandım ama artık bu şaka bitmeli!" dedim sinirle. "Hatun, iyi.değilsin gel hekime gidelim." dedi,telaşla. Doğru olamaz bunlar, ben geçmişe gelmiş olamam. "Bakın yeter diyorum, pes ediyorum bitirin artık bu oyunu!" dedim sonlara doğru kısılan sesimle.Gözlerim doldu ama neden? Çok saçma.
