keyifli okumalar :)
❤️
Sabah erken kalkmıştım.Şeyma ve gülsüm ne kadar bana yardım etmeye çalışsalar da keskin bir dille reddetmiştim.Şimdi ise banyoya girmiş,yavaşça duş alıyordum. Her başımdan su aktığında aklıma farklı farklı şeyler geliyordu.Mesela halam ve betül? Arkadaşlarım? Mesleğim? Hayatım? Benim orda bir düzenim vardı.Şimdi ise herşey altüst olmuştu.
Sakinleşmek adına hızlıca duş yaptım.Banyodan çıkıp giyis dolabıma ilerledim.Yeni ve farklı kıyafetler, takılar makyajlar gelmişti. Dolaba şöyle bir baktım ve içime sinen,güzel bir elbise aldım.Bunları geldiğim yerde satsanız bir milyon ve daha fazla para alırsınız. Çünkü bunların hepsi eski şeyler.Sultanılığımın ilk günü olduğu için,güzel giyinip hazırlanmalıydım.Bu yüzden abartılı bir elbise seçmiştim ki hepsi fazla abartılıydı.
Kurutuğum vücuduma elbiseyi geçirdim.Ayağıma babet şeklinde olan beyaz bir ayakabı giydim.Kendimi hazırlamayı çok özlemiştim.Makyaj masama geçip kısa ve hafif bir makyaj yaptım.Ardından saçımı taradım.Keşke düzleştirici yada maşa olsyadı.Acaba ben icat edebilir miydim? Tarihe geçer miyidim?
Masamın üzerinde olan tacıma hayranlıkla baktım. Gerçekten çok güzeldi. Cemil bey bunu bulmamı istemişti meğer tac bana aitmiş isteseydim de ona veremezdim sonuçta tac bana aitti.Neden para karşılığında satayım? Önce tacıma şöyle bir baktım ve onu yavaşça elime aldım.Taradığım saçlarıma götürüp üzerine bıraktım.Aynadan kendimi süzdüm,tamamdır.
Yüzüme bir Gülümse bırakıp kapıya doğru yürüdüm.Kapıyı açmamla
şeymanın yanıma gelmesi bir oldu.Endişeyle bana baktı,gözünde ki endişe yerine hayranlık ve şok bıraktı.Galiba kendimi hazırlayabiliceğimi tahmin etmemişti.
"Sarayı gezmek istiyorum." dedim ona gülümseyerek. Yüzümdeki gülümse ona da bulaştı ve gülümseyerek başını salladı.Ağzını açıp tekrar kapattı.Yine açtı ama yine kapattı.Sanki bir şey söylemek istiyor da,çekiniyor ve utanıyor gibiydi.Sağımda gülsüm solumda şeyma vardı arkada dört adam.Şeymaya bakmadan yürüyerek konuştum.
"Şeyma ne söyliceksen söyle,çekinme." dedim.Hepsi bana yetişti ve konuştu."Sadece çok güzel olduğunuzu söyleceketim,Sultanı'ım." dedi utanarak.Ay yerim bunu!
Kıkırdadım."Sende güzelsin." dediğimde şaşkınlıkla bana baktı. Şaşkırınca çok tatlı oluyordu. Gülerek önüme döndüm.Gülsüm ise etrafı bana tanıtıyordu."Burası kurultay,burasıda misafir odası.Burasıda padişahımızın ve sultanın odası.Bu da cariyelerin büyük ve geniş odası." dedi,odaların arasında baya bir mesafe vardı.
"Bu da sadrazamların ve veziri azamların hanları." dediğinde merakla sordum."Hangisi tuğrulun odası? " dediğimde itaraz etmeden sağımda kalan odayı gösterdi. Başımı salladım.Tam yürüyecekken tuğrulun kapısı açılınca oraya döndüm. Dönmemle güler yüzle çıkan bir kız gördüm.Gülüşüm hemen soldu,ve soğuk bakışlarımla kıza baktım. Neden gülümseyerek çıktı? Neden onun odasından çıktı? Kız gülerek yere bakarak yavaşça yürüyordu. Kaşlarımı çattım.Arkamda kalan iki adamın konuşmasıyla beynimden vurulmuşa döndüm."Tuğrul ağa Emel sultanı koruduğu için,padişahımız ödül olarak cariye odasına göndermiş.Ve ona bir kılıç ve at hediye etmiş." dedi. Diğeri hım diye bir ses çıkardı.
İçimde bir öfke büyüdükçe büyüdü.
nefes almayı bıraktım. Ellerimi yumruk yapıp dişlerimi sıktım.içimdeki kız karşımda duran ve gülen kızı boğup gebertmemi istiyordu.Hiç kimseyi umursamadan sadece kıza odaklanıp öfkeyle ona doğru yürüdüm. Gülsüme çarpsamda bu bana asla engel değildi.İçimdeki öfke dinmek bilmiyordu. Kızın boynundan tutuğum gibi sertçe duvara yapıştırdım.Kız çığlık attıp beni engelmeye çalıştı."Senin onun odasında ne işin var!" dedim tıslayarak.Kız cevap vermeyince daha da sıktım.Yüzü beyazdan mora gidince dudağımın bir kenarı sinsice yana kıvrıldı.Şeyma yanıma gelip endişeyle konuştu. "Sultanım! Ölecek bırakın nolursunuz!"dedi endişeyle. Diğerleri gelince kükreyerek konuştum." yaklaşını yok ederim!" dediğimde hepsi durdu.Şeyma koşarak bir yere gitti ama nereye gittiği hiç umurumda değildi. Şuan sadece bu kızı yok etmek istediğimi biliyorum.Daha da sıktım.Gözleri beyazlaşan kıza baktım ve içim rahatlamaya başladığını hisettim.Ne kadar debelense de başarılı olamamıştı,çünkü ben sinirlenince kimse bana engel olmazdı.
"Noluyor!" diye bağıran tuğrula bakmadım.Çünkü sadece ölmek üzere olan kıza bakıyordum.Beyaz teni mor ve kırmızı olmaya başlamıştı.Gözbebeği yok olmuş beyaz olmuştu. Elime değen sıcak ellerle ve ellerimin sertçe geri alınmasıyla neye uğradığımı şaşırdım.Tökezledim ama düşmedim.Karşımda ki kız nefes nefese öksürmeye başladı. Tuğrul ise endişeyle ona bakıyordu. Kız yere düşünce hemen onu tutu."Nilüfer! " dedi,ve hemen onu kucağına aldığında bende hemen B planına geçtim.
kendimi yere attıp çığlık attım.
"Ah!" dedim bağırarak ve yüzümü buruşturdum.Göz ucuyla tuğrula baktığımda bana bakıyordu.
"Mehmeti çağır bana şeyma tuğrul müsait değil gibi." dedim imayla.Mehmetin ismini duyan tuğrul gerildi ve boynunda ki damarlar beliregenleşti.Gülmemek için zor tutum kendimi. Kucağına almaya çalıştığı nilfüri bıraktı ve kararan gözlerle yanıma geldi.Beni bir hamlede kucağına alınca şaşırdım.
"Zahmet etmeseydin mehmet alırdı beni kucağına." dedim kucağına kısmını bastırarak.bacaklarımdaki elini sıktı ve konuştu.
"O mehmeti doğduğu yere geri sokmamak için bir neden söyle bana." diyip sert adımlarla odama girdi. Nilüfer geride bırakmıştı bu keyiflenmeme neden olmuştu.
Odanın kapısını sertçe kapattığında irkildim.Beni hızlıca yatağa bıraktı. Ve öfkeyle bana baktı. Göğsü benim gibi hızlıca inip kalkıyordu.kahverengi gözünden eser yoktu."Napıyorsun kumsal,neden boğmaya çalıştın nilüferi?" dedi öfkeyle.Nilüfer diyince gerildim ve hiddetle ayağı kalktım.Çünkü bu dakikadan sonra hiç bir şeyden sorumlu değilim ve içimde hiç birşey bırakmayacağım hepsinin dökecem ortaya...
🦋🦋🦋
Son.
(Oy ve yorum)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OSMANLI'NIN KAYIP TACI(BİTTİ)
Ficção Histórica#Osmanlıya ait bir kurgu! Arkeolog olan kumsal demirkan,görev aldığı bir kazı çalışmasında, siyah ve kırmızı renklerinden oluşan bir taç bulmasıyla kendisini osmanlı döneminde bulur... Sadrazam olan tuğrulla tanışır,peki kumsal başına geleceklerd...