22.Bölüm

2.2K 140 4
                                    

Selamlar uzun zamandır bölüm atmıyorum farkındayım,çünkü müsait değildim.Yeni bölümle sizlere geldim.

Keyifli okumalar :)

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

Yavuz sultan diye bildiğim kişinin babam olması, beni çok etkilemişti yani psikolojik olarak.İnanmakta zorluk çektiğim bir şey idi.Hâlâ öylece hareketsiz duruyordum göğsünde.
Başımı yavaşça olduğum yerden çekip, o soğuk ve acımasız bakışlarımı kuşandım.Çünkü şuan bir tek bu bakışlarım kurtarırdı beni.hayal kırıklığı,üzüntü,zorluk ve binlerce duygu aynı anda yaşıyordum.Babam denilen şahısa bakıp,"Odama gidiceğim." dediğimde hemen başını salladı.Umut ve heyecanla bakıyordu gözlerime.Sakince oturduğum yerden kalktım.Ona arkamı dönüp sarsak adımlarla kapıya doğru yürüdüm.

Benim anne ve babam ölmüştü, hem bu saatten sonra gelseler ne yazar,çocuk iken yanımda yokken.
Hem yalnızdım ve şuan aniden pat diye ben senin anne ve babanım derseler eminim dalga geçersiniz.
Kapıyı güçsüz düşen elimle açtım. Açmamla bana dönen binlerce bakışa döndüm, sert ve soğuk bakışlarımla.
Çünkü ben isteyince aşırı soğuk olurudum,ve beni kıranın bedelide bununla sınarım,çünkü bu hareketleeim onun varlığından şüphe etmesini sağlardı.

Gülsüm ve şeyma hemen yanıma gelip iki koluma girince ellerimi sakince ellerinden çekip 'uzak dur' şeklinde bir işaret yaptım.Çünkü şuan herkese kırgındım özelikle canımdan çok sevdiğim adama...
Ona olabildiğim ve asla atmadığım bakışı attıp,dik duruşumdan ödün vermeden sert adımlara odama doğru yürüdüm.Tuğrul tam yanıma gelip elimden tutacağı an elimi hızlıca çekip tıslayarak konuştum. "Bu dakikadan itibaren adımlarına dikkat et tuğrul ağa,yoksa bakarsın ayağın değil hayatın kaymış. Beni hafife alma daha arkana dönmeden önünde binlerece plan yaparım." dedim son cümleyi onun kulağına doğru söyleyerek.

Ne kadar kırgın olursam olayım,yalana ve ihanete yer vermem.
Hassas noktama vuranın beynine vururum. Şaşkın ve şokla açılan gözüne zevkle bakıp herkese öldürücü bir bakış attıp sert ve büyük adımlarla odama girdim. Girdiğim gibi sırtımı kapıya yaslayıp hıçkıra hıçkıra ağlamam bir oldu.Yüzümdeki sinsi gülüş gitmiş yerine acınası bir gülüş gelmişti, dik omuzlarım çökmüştü. kapımın çalınmasıyla şeymanın sesi geldi. "Emel hatun?" dedi endişeyle.

"Şeyma yalnız kalacağım rahatsız etmeyin beni." dedim zar zor en azından ağladığımı belli etmemiştim.
"Ama eme-" demesine izin vermeden bilmem kaçıncı patlamamı yaptım.
"Rahatsız etmeyin dedim!" adetta çığlık atarak, ses gelmeyip adım sesleri gelince gittiğini anladım.
Bir hıçkırık ağzımdan kaçınca elimle ağzımı kapattım.Ne ara bu kadar ağlar oldum? Niye hemen kırılgan ana kuzusu oldum?Ben bu değilim.
Bu ben asla değilim. Benim bildiğim kumsal, soğuk egolu merhametsizdir.

isteyen istediğini desin,anne ve baba diye bildiğim kişilere inanmaktan başka çarem yok.Çünkü doğru, onca rüya boşuna mı gördüm?sadece inanılması zor bir şeydi.En çokta Kırgınlığım tuğrula.O nasıl böyle birşey saklar benden.Bütün olay benim yavuz sultan selimin kızı olmam mı?
Hem seviyor mu ki,senin umurunda olsun kumsal! hadi ya diye alayla güldüm.Daha beş saniye önce ağlarken şimdi gülüyordum hiç hayır alamet değil.

Oturduğum yerden kalkıp direk kendimi yatağa attım ve çok geçmeden kendimi uykunun kollarına bıraktım...

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

Sabah baş ağrısıyla uyanmıştım.Çok ağlamıştım ondandı.Yattığım yerden kalktım.oturur pozisyona geçtim ve kıçımı kaşıdım.Dünkü olaylar zank diye beynime düşünce yüzümü buruşturdum.Kapımın tıkatılmasıyla
"Gir!" diye izin verdim.Eline küçük bir kovayla bana gelen şeymayı gördüm. "Nasılsınız emel sultan." dedi."Dünden daha iy-" diyip sustum.Ve hemen şeymaya döndüm.
"Sultan mu?" dediğimde başını kaldırmadan, başını saygıyla eğdi.
"evet Sultanım." dedi ve elindeki kovayı yatağıma bıraktı.

"Bugün Babanız sizi huzuruna çağırıdı.Sizin resmi sultan olduğunuzu duyuracak sonuçta kayıp sultan bulundu,aynı zamanda size ait olan tacda bulundu." dediğinde buz kestim. NE diyor bu lan! Ben daha dün hatunken daha bismillah demeden ne ara sultan oldum.
Yutkunarak yüzümü ve elimi yıkadım.
"Bu elbiseyi hafsa sultan size özel yaptırmıştı. Bir gün geleceğinizi biliyordu." diyip sehpanın üzerinde duran kırmızı elbiseye aldı ve yanıma geldi.Kürklü beyaz,siyah ve kan kırmızısı bir renkti.

Kürklü beyaz,siyah ve kan kırmızısı bir renkti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben hayranlıkla elbiseye baktım. kesin aşık oldum puf!
İnanılmazdı! Ben bununla yüz yıllar yaşardım.Ben hala ekmek görmüş fukara gibi bakarken şeymanın konuşmasıyla kendime geldim.
"Yardımcı olabilir miyim sultanı'm." dediğinde başımı salladım.Sultan'ım diyince hoşuma gitmiyor değil.
Demek annem olan hafsa sultan benim için hazırlamıştı.Geleceğimi biliyordu yani...

Şeyma önce üzerimi giydirmiş ardından saçımı tarayıp sallı vermişti.
Makyaj,çeşitli kokulu parfümler sürdü. Aynadan kendime baktım.
maşallah taş gibi kadınım!
kendimi öve öve odamdan çıktım. Bir emel değil kumsal olarak çıktım...
Ezdirmem emeli size.Dik bir şeklide yürüyordum. Yanımda gülsüm,şeyma ve iki adam daha vardı arkada. Sultan olunca korunma artılıyormuş.Herkes kınayıcı bakışlarla bana bakıyordu bu da bana cesaret veriyordu.

Yine dün geldiğimiz odaya gelmiştik.İki adamda saygıyla eğilip kapıyı hemen açıp iki adamda aynı anda konuştular."Destur Emel sultan teşrif ediyor!. "

SON.

(OY VE YORUM)

OSMANLI'NIN KAYIP TACI(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin