https://www.youtube.com/@benimoyum1nsunga
Bu benim youtube hesabım ficime yaptığım videoyu da oraya yükledim aslında direkt videoyu burada paylaşacaktım ama shorts oldu ve galiba shortslar da paylaşılmıyor watty de
Çok da önemli değil yt hesabı
*İlahi bakış açısı*
Minho'nun benim için dediklerinden sonra bir afallama geldi. Beni seviyor muydu gerçekten de? Hayır... Hayır seviyor olamaz. O beni istese istese o siktiğimin odasına götürmek için ister. Başka bir şey olamaz, değil mi?
Abimin ne yapacağını izlerken Minho'ya bir şey demeden arkasını dönüp hastaneye girince kaşlarımı çattım. Onları izlediğimi anlamasın diye hızlıca hasta yatağına geri girdim.
Biraz sonra abim odama girdiğinde bir şey anlamamış gibi sinirli yüzüne baktım. "Bir şey mi oldu?"
"Taşınacağız." Ne?! Minho yüzünden taşınacak mıydık yani?! İstemiyordum...
"Ne?! Neden?"
"Bir daha kaçırılmaman için. Hala o belalardan tam kurtulmuş değiliz." Cama doğru ilerlerken sıkıntılı bir nefes verdi. Kısıkça bir şey söylemişti muhtemelen duymamam için fakat duymuştum. "Bizi her yerde bulurlar..."
Haklıydı. Nereye gidersek gidelim peşimizden gelmeleri zor olmazdı.
"Burada kalalım. Minho bizi korur." Bunu söylerken ne düşünüyordum bilmiyordum. Bir anda ağzımdan çıkıvermişti.
"Minho mu? Gördük seni koruyuşunu. Az kalsın ölüyordun!"
"Ama ölmedim."
"Jisung!" diyerek yanıma geldi. Bir şey söylemek istiyor ama söyleyemiyor gibiydi. Derin bir nefesle arkasını dönüp elini dağınık saçlarının arasına geçirdi. Birkaç derin nefesten sonra çatılı kaşlarıyla bana döndü. "Seviyor musun onu?" Tek nefeste söylediklerine sadece derin bir nefes aldım. Bir süre düşündükten sonra cevap verdim.
"Ondan hoşlandığımı söyleyemem. Fakat ona güveniyorum. Kaçırıldığımızda onu bana zarar vermekle tehdit ettiler ve bu yüzden Seungmin'i aradı. Arkadaşlarını tehlikeye attı. Ellerini çözdüklerinde koşarak yanıma geldi ve tişörtünü çıkarıp yarama bastırdı. Dayanmamı söyleyip durdu. Senden sonra bana en çok değer veren kişi o. Onu bırakmak istemiyorum."
Derdimi uzun uza anlattığımda arkasındaki koltuğa oturdu ve bakışlarını benden kaçırarak dirseklerini dizlerine yasladı.
" Sana değer vermesinin bir sebebi var." Sessizce söylediği şeyi duymuştum.
"Sebebi ne?" Sanki bilmiyormuş gibi sordum. Abim bana yalan mı söyleyecekti yoksa dürüst olup Minho'nun hislerini mi söyleyecekti?
Bana ciddi misin der gibi bakınca omuz silktim. Derin bir nefes alıp arksına yaslandı. "Uyuyacağım. Ses çıkartma." Bu onun cevap vermek istemediği sorulardan kaçış yöntemiydi.
"Peki..." diyerek ben de başımı yastığa koydum. Gözümü kapatıp uyumaya çalıştığımda Minho'nun kaçırıldığımzda bana endişeli bakışı gözlerimin önüne geldi. Birkaç dakika sonra uyumayı başarmıştım.
*Minho'dan*
Jeongin'le eve giderken bir kere bile susmuyordu.
"Gerçekten onu seviyor musun? Sen? Birini sevmek? Waow, hyung gerçekten tuhafsın. Aslında anlamalıydım. Chan hyunga nasıl da kafa tutmuştun Jisung ameliyattayken. Gerçekten onu çok seviyor olmalısın. Bu yeni mi başladı yoksa ilk gördüğün andan beri mi? Ona bakınca nasıl hissediyorsun? Kitaplardaki gibi kalbin küt küt atıyor mu? Ya da ona dalıp gidiyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deadly Difficulty 1/Minsung
FanfictionBenim için tek kurtuluş ölümdü. İnsanlar ölümden korkardı değil mi? Ben niye yaşamaktan korkuyorum? Şimdi kendimi bu çatıdan bıraksam mutluluğa erer miyim? "Hey! Ne yapıyorsun sen orada!? Çabuk in oradan, düşeceksin!" *intihar düşüncesi* *kişilik bo...