Çabuk İn Oradan! Düşeceksin!

1K 135 153
                                    

Psikolojinizi bişi yapmaya geldim (az buz smut yazdıktan sonra adam akıllı sikmeye demeye utanan ama parantez içinde rahatça yazabilen ben geldim)

Bu arada Minho iyice My Name'deki Jiwoo'ya döndü konu resmen aynı oldu ya ama boşveriom çünkü konu gzl

*Minho'dan*

"Hayır, sen yapmadın değil mi? Bana annemi senin öldürmediğini söyle!"

"Minho saki-"

"Sakin makin olamam! Başından beri... Başından beri sendin! Beni aptal yerine koydun! Lanet, olsun... Annemi sen öldürdün puşt! Bunca sene beni sen büyüttün, sen sahip çıktın! Annem ne yaptı sana lanet olasıca?! Ne suçu vardı...? Madem suçluydu neden beni kurtardın? Annemin yanına gitmek varken beni neden yaşattın?! Beni de mi öldürmek istiyorsun?"

"Minho, anlamıyorsun. Sakinleş öyle kon-"

"Sikerim Minho'nu bir şey söyle!"

Annem... Onu o öldürmüştü. Annemin yanında ölüme giderken son anda beni kurtaran kişi, annemi öldürmüştü. Beni büyütmüştü, beni annemsiz büyütmüştü. Ben yaşatmıştı, beni annemsiz yaşatmıştı. Bana baba olmuştu. Fakat bir annem yoktu. Anne sıcaklığını babada bulamazdın ki. Annemi istiyordum ben. Baba değil.

"Pekala, annen beni aldattı. Annen benim eşimdi. Beni aldatınca boşandık. Yıllar sonra kucağında bir bebekle geldi. Beni aldattığı adam hamile olduğunu öğrenince onu terk etmiş. Bana geldi. Fakat reddettim çünkü baştan aldatmıştı beni. Bu yüzden öldürdüm anneni. Aldatılmış olmaya katlanamadım tamam mı?! Fakat senin ölmene izin veremezdim. Sen bir şey yapmadın bana. "

Bu muydu? Bu muydu yani? Aldatması mı? Şaka mı bu adam aldattı diye kadın mı öldürülür?!

"Sen delisin! Annemi öldürdün! Gerçekten delisin inanamıyorum!" Sinirden gülerek geriye doğru ilerledim. "Artık engel olamayacaksın!"

Koşarak kaçtım bulunduğum yerden. Birsürü sokak geçtim cesedimi bile bulamasın diye. Sonunda bir apartmanın en üst katına çıkıp uca doğru gittim.

Annemi istiyordum. Annem benim kurtuluşumdu. Annem mutluluğumdu.

Bay Jung'dan sonra herkesin beni arkamdan bıçaklayacağını düşünüyordum. Hayatım boyunca öğrendiklerim ve öğreneceklerim kıracaktı beni. Kırılmak istemiyordum. Mutlu olmak istiyordum. Annemi istiyordum.

Benim için tek kurtuluş ölümdü. İnsanlar ölümden korkardı değil mi? Ben niye yaşamaktan korkuyorum? Şimdi kendimi bu köprüden bıraksam mutluluğa erer miyim?

"Hey! Ne yapıyorsun sen orada!? Çabuk in oradan, düşeceksin!"

Bir ses duymuştum. Arkamı döndüğümde ise sesin sahibini gördüm. Kahverengi tel tel saçları önüne düşmüş, gözlerinin hemen üstünde bitiyordu. Bu karanlıkta bile parlamayı başaran gözlerine baktım. Çok güzellerdi. Kocaman yanakları ve aralık dudakları üzerine giydiği salaş şeylerin aksine çok tatlı duruyordu.

"Sana in oradan dedim. Düşeceksin." Oradan bakınca düşmek umurumdaymış gibi mi gözüküyordu?

"İnmeyecek misin?" Dudaklarını büzerek konuştuğunda gözlerimi dudaklarından ayıramadım. Çok güzeldi?

"Bekliyorum seni burada. Gel, abim para verdi marketten birkaç aburcubur aldım. Tek başıma yemeyi sevmiyorum ve abim de işte. Beraber yiyelim." Annesi babası neredeydi? Sadece abisi mi vardı. Hayatını merak etmiştim.

Deadly Difficulty 1/Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin