3.3

159 16 136
                                    

Uzun zaman oldu canlarım. Bölümün gecikmesinin sebebi ilhamın gelmemesi-👁️👄👁️*sıkıntılı bir durum

Bu bölümde bir farklılık yapıp sahne değişikliği sırasında fotoğraf koydum. (Canım sıkıldığını için:D)

Hikayenin can alıcı sonuna gelmek için uzatmadan bi tık atlayarak yazmaya çalışıyorum. Yorumlarınızı da takip ediyorum. (Gerçekten sonunu tahmin edebilen ya da yaklaşan olursa camdan atlayacağım.d)

Neyse çok boş yaptım. İyi okumalar<33

--- ---

Jimin arabayı petrol istasyonuna yaklaştırdığında gözleriyle çalışanları süzdü. Saat daha 12’ye gelmemişti.  Sabah çalışanları hala burada olmalıydı. Frene basıp arabayı durdurduğunda camı açarak başındaki güneş gözlüğünü güneşi engellemek adına gözlerine indirdi.

Genç bir görevli kendisini fark ettiğinde ona eliyle gelmesini işaret etti. Adam bir an kendisine işaret ettiğini anlayamadan etrafına baktı. Ardından koşar adımlarla Jimin’in arabasının yanına geldi ve eğilerek camın içinden yüzüne baktı:

-”Nasıl yardımcı olabilirim?”

Jimin çocuğun solgun yüzüne baktı. Yuvarlak gözlükleri vardı. Uzun saçları ensesine kadar ulaşıyordu. Aralarında beyaz boyalı tutamları vardı. Ona gülümsemeye çalışırken cebindeki kimliğini hazır tuttu:

-”Choi Beomgyu burada mı?”

Adamın solgun yüzü gittikçe solarken kaşlarını kaldırdı:

-”Kimsiniz?”

Kimliğini gösterirken hiç de hevesli değildi. Katil zaten Yeonjun’du. Taehyung’u sadece Bay Jeon’u sormak için arıyordu. ‘Boşuna uğraşıyorum’ diye üşündü. ‘Zaman kaybı’

Çocuk kimliği uzunca bir süre izlerken artık tutmaktan sıkıldı ve geri cebine koydu:

-”Çok mu garip geldi?”

-”H-hayır.”

-”Beomgyu sensin değil mi?”

Çocuk yutkunduğunda bir an eğilmeyi bırakıp arkasındaki görevlilere baktı. Herkes kendi işinin başındaydı. Jimin derince iç çekerken çocuğa seslendi:

-”Bin arabaya, hadi.”

-”Ne için?”

-”Senden bir iyilik  isteyeceğim.”

-”A-ama gitmem gerekiyor.”

Jimin arabadan indiğinde yanına doğru geldi. Genç oldukça endişeli duruyordu:
-”Bana Kim Taehyung’un evini bildiğin söylendi.”

-”Hayır, bilmiyorum.”

Jimin gözlüğünü indirdiğinde kollarını bağladı:

-”Sana böyle demeni mi söyledi?”

Beomgyu titrek bir nefes aldığında bir süre bir şey demedi. Jimin inatla kendisini izlerken nihayet başını sallamıştı:

-”Arabaya bin.” dedi pek de rica şeklinde olmayacak ama imajını bozmayacak kibarlıkla. “Beni şu adamın evine götür. Biraz konuşalım.”

”

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mr. V's BunnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin