10.BÖLÜM

216 5 3
                                    

2 YIL ÖNCE...

"SENİ ASLA BIRAKMAYACAĞIM."

****

Hemşirenin yanıma gelmesiyle sorduğum ilk soru:

"Şey, kusura bakmayın ama az önce kantine giden bir erkek arkadaşım vardı. Acaba hala daha gelmedi mi? Bir fikriniz varmı?"

diye sorduğumda hemşirenin yüz ifadesi değişip, bana cebinden çıkarttığı katlanmış kağıt verdi. Önce ne olduğunu idrak edemedim. Bu yüzden hemşireye tekrar:

"Bu ne ki?"

diye sordum. Hemşire ise cevap vermeden odadan dışarıya çıktı. Hiç bir şey anlamamıştım. Mektup tarzı bir kağıda benziyordu. Merakımın gitmesi için hızlıca kağıdı açtım. Kağıdı açtığımda gözlerimin önünden fazlasıyla cümleler ve satırlar geçti. Hemen okumaya başladım:

Sevdiğim,

Canımdan ötem...

Bu mektup eline geçtiğinde büyük ihtimalle ben bu şehirde olmayacağım.  Şu an şaşırmış olmalısın. Ama bu ikimiz için bence en iyi karar. Görüyorum ki bensiz daha mutlusun. Ben hayatına girdiğimden beri başına gelmeyen kalmadı. Bu yüzden her şeye veda edip buradan gidiyorum. Seninle geçirdiğim günler benim en mutlu günlerimdi. Bundan başka asla mutlu günüm olmaz. Eminim ki bana çok kızacaksın. Belki de benden nefret edeceksin. Ama şunu asla unutmamalısın ki her şey sadece ama sadece senin için... Bu dünya da yapabileceğim tek şey vardı o da seni hep korumaktı...Ben hep seni koruyacağım....Sana dokunmalarına asla izin vermeyeceğim. Aslında ben dünyanın en güzel kalpli insanını sevmişim. İyi ki seni seviyorum. SENDE BENİ SEVMEKTEN ASLA VAZGEÇME. Hoşçakal güzel kız...Hoşçakal hayatımın kadını...Kendine çok iyi bak olur mu? SENİ SEVİYORUM.

                 Çınar...

Bu da  neydi şimdi. Şaka yapıyor herhalde. Eğer bu şakaysa bu şakayla asla baş edemem. Çınar beni asla bırakamazdı. Bunu bana yapamazdı. Hayır böyle bir şey olamaz. Veda mektubu.....Ben ne yapacaktım şimdi. Yine mi terkedildim. Güvenmiştim. Ona inandım ben. Sığındım. Ailem gibiydi. Bu nasıl olabilirdi ki. O asla bunu bana yapmazdı. Başka bir şey olmalı. Önce ailem, şimdi ise sevdiğim adam mı beni terk etti. Öylece mektuba bakarak bir müddet kaldım. Ardından hala daha olayı iyice anlamam için  ayağa kalktım. Kolumda takılı olan serum damar yolunu kopartıp, odadan dışarıya çıktım. Odadan dışarı çıktığımda az ötede  tekerlekli sandalyeyle duran Ayşe teyze ve bana mektup veren hemşirenin Ayşe teyzeyle konuştuğunu gördüm. Hızlıca o yöne doğru gidip:

"Çınar nerede?"

diye soruyu yönelttiğimde hemşire gözlerini irileştirip:

"Sizin burada değil, yatakta olmanız lazım. Ameliyattan daha yeni çıktınız."

demesiyle koluma girip beni zorla odaya getirmeye çalıştı. Ben ise gitmeyecektim. Olayın gerçeğini öğrenmeden hiçbir yere gitmeyecektim. Sertçe kolumu çekip:

"Beni bırakk!"

diye bağırdım. Ayşe teyze şok olmuş bana garip garip bakıyordu. Aynı şekilde de hemşire de bana bakıyordu. Herkes sessizdi. Tabiki  de yine sessizliği ben bozdum. 

"Size Çınar nerede dedim. Kimse beni duymuyor mu?"

Deyip ağlamaya başladım. Ayşe teyze bana bakarak:

"Kızım ne oldu. Biz hiç bir şey bilmiyoruz. Lütfen sakın ol. Bak ameliyattan yeni çıktın. "

Sanki hepsi benle dalga geçiyordu. Hepsi bir olmuş bana oyun oynuyorlar gibiydi. Hemşireye döndüm:

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 30, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son ÇareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin