Bedenimdeki yorgunluk çimenlerin üzerine oturunca hafiflemişti.Avuçlarım toprakla buluştuğunda yeniden doğmuş gibi oldum.Topraktan yaranmıştık dimi?Belkide bu yüzdendi yorgunluğumun geçmesi.Önümdeki nehre bakıp iç çektim.Mavi...Sen nasıl bir renksin?Güzel misin?
"Baba!Hadi futbol oynayalım!"
Ryanı kafamla onaylayıp ayağa kalkmıştım.
"Hadi,görelim bakalım ne kadar iyisin!"
Oğlumu fazla hafife almıştım.Çok hızlı koşuyordu ve ben ona tüm gücümle koşsam bile yetişemezdim.Yaşlanıyorum galiba.
"Gool!"
Kucağıma doğru koşan oğlumla beraber çimenlerin üzerine uzanmıştım.Çok hızlı büyüyor ve ben bu anları kaçırmaktan korkuyordum.
"Baba!Top gidiyor!"
Kaşlarımı çatıp işaret parmağıyla gösterdiyi yere baktım.Top yuvarlanarak yola çıkmıştı.
"Bekle beni!"
Ayaklanıp topun peşinden gittim.Üzerimdeki tişörtün ıslandığını şimdi fark ediyordum.Karın kaslarım çok havalı!
"Baba!Hadi al onu!"
Oğluma bakıp gülümsedim.
"Merak etme,bende o!"
Tekrar önüme dönüp topu almak için eğildim.Korna sesini duyunca sağa baktım ve önümde duran arabayla kaşlarım havalandı.
"Sen delirdin mi?!"
Arabadan inen kişiyi görüncü bir kez daha şaşırmıştım.
"İsak?"
"Ölmek mi istiyorsun?!"
Yakamı kavrayıp beni kendisine çekmişti.Gözlerindeki kızgınlığı görünce yutkundum.
"Cevap ver lan bana!"
"Bırak babamı!"
Oğlumun sesini duyunca İsakı geri itmiştim.Hemen Ryanın yanına gidip yüzünü ellerimin arasına aldım.
"Baban arkadaşıyla şakalaşıyordu."
Yüzümdeki gülümsemeyi görünce çatık kaşları düzleşmişti.
"Merhaba küçük.Ben İsak.Babanın arkadaşı."
İsak elini Ryana uzattı.
"Merhaba büyük.Ben Ryan.Babamın oğlu."
İsakın gülümsediğini görünce rahatlamıştım.Ryanla karşılaşması o kadarda kötü değilmiş.
"Bize katılsana!Babam futbol oynayamıyor!"
Oğlum az önce ne dedi?
"Baban basketbol seviyor çünkü."
Beni hatırlıyor.Neyi sevip sevmediğimi hatırlıyor.
"Sende mi basketbol seviyorsun?"
İsakın gözleri anında beni bulmuştu.
"Evet,seviyorum."
"Baba!Acıktım ben!"
Gözlerimi İsaktan çekip Ryanın elini tuttum.
"Hadi yemeğe gidelim."
Ryan gülümseyip İsakın elini tutunca ne yapacağımı bilememiştim.İsakta aynı şaşkınlıkla ellerini tutan minik ele bakıyordu.
"Hadi!"
Bu anın hayalini kaç kere kurduk hatırlamıyorum bile.İsak ve ben eskiden çocuğumuzla beraber yapacaklarımızı hayal ediyorduk.Peki bu neydi?Benim oğlumla kahvaltı ediyorduk...
"Pankek istiyorum!Dondurma istiyorum!"
"Dondurma olmaz."
"Ama baba!Anneme söylemeyiz,lütfen."
Dudaklarını büzüp benden izn istiyordu.
"Ryan."
Yüzümdeki ciddi ifade onu üzmüş olmalıydı.Özür dilerim oğlum,ortam o kadar garip ki.Ne yapacağımı bilmiyorum.
"Hoşgeldiniz.Ne alırdınız?"
"Bize iki spagetti.Çocuk için hamburger."
Siparişi İsak vermişti.İkimizin tek ortak noktası belkide spagettiydi.
"Kusura bakma,iki saat menüden ne seçeceğini bekleyemezdim."
"Sorun değil.Hala spagettiyi seviyorum."
"Ne güzel.En azından tek bir şey değişmemiş."
Laf mı sokmuştu o bana?Ben dişlerimi sıkarken o ayağa kalkmış ve ceketini çıkarmıştı.Yanıma gelip ceketini üzerime koymuştu.
"Giy şunu."
"İstemiyorum."
Derin bir nefes verip kulağıma doğru eğildi.Soğuk nefesi beni gıdıklıyordu.
"Bedenin gözüküyor ve bu oldukça rahatsız edici."
Sakin ol kalbim.Lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gece
Romance"Özür dilerim baba..." Onu yere bırakıp yüzünü ellerimin arasına aldım.Asıl ben özür dilemeliydim. "Hayır,senin bir suçun yok.Ağlama,lütfen." "Baba b-ben ma-mavi hangi renk bi-bilmiyorum..." Oğlum hıçkırıklara boğulduğunda hiçbir şey yapamadım.Onunl...