15

1.3K 69 3
                                    

"Günaydın,erkencisin."

Bu gün günlerden pazar ve ben pazarları öğlene kadar uyurum.Ancak maalesef İsak yüzünden uykumu alamamıştım.

"Günaydın,çıkmam gerekiyor."

"Randevun mu var?"

Juliaya nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.Aslında yalan söylemekte istemiyordum.

"Evet.İsaka ona teşekkür etmek istediğimi söyledim."

"İyi yapmışsın.Size iyi eğlenceler."

Julia bana gülümseyip Ryanı uyandırmak için odasına gitmişti.Neden kendimi ihanet ediyor gibi hissediyorum?

"Efendim,iyi misiniz?"

Nickin sesini duyunca kafamla onu onayladım.Bir süredir daldığımı henüz yeni farkediyordum.

"Anton beyin daveti ne zaman?"

"Hafta sonu efendim."

Galiba dinlenmek için ölmem gerekiyor.Yine gazetecilerin önünde Juliayla beraber poz verip o salak soruları cevaplamam gerekecek.

"Eminim okyanus size iyi gelecektir."

"Bende öyle umuyorum."

Araba durduğunda inip bagajdan spor çantamı aldım.Haftasonunu tabii ki burda İsakla beraber geçirmeyecektim.Kumlara doğru gelip ayakkabılarımı çıkarmıştım.Madem hangi renk olduğunu göremiyordum bari hissedeyim.Kumlara ilk ayak bastığımda yumuşak ve sıcak oluşu hoşuma gitmişti.Diğer taraftan dalgaların kayalıklara çarpması hayatımda duyduğum en güzel melodi olabilirdi.

"Bakıyorum hoşuna gitmiş."

İsakı görünce gülümsemiştim.

"Hava güzel."

"Hadi bin."

Bize doğru yaklaşan yata bakmıştım.İki kişi için fazla büyük değil miydi?

"Emin misin?Bu kadar şeye ne gerek var?"

"Hadi."

Elimi tutunca ne yapacağımı bilememiştim.Beni peşinden sürükleyip yukarı çıkmama yardım etmişti.Elinin soğukluğu tüm bedenimi titretmişti.

"Bir şey mi oldu?"

Ben cevap veremeden ellerimize bakmış ve tuttuğu elimi bırakmıştı.

"Açım.Kahvaltı yapamadım."

"Bende.Aşağıda mutfak var."

Kafamla İsakı onaylayıp mutfağa inmiştim.Ne kadar zengin olsamda asla tekne ve yat almamıştım.Benim değil ama babamın bir kaç tane vardı.Mutfağı inceleyip atıştırmalık bir şeyler hazırlamaya başladım.Şimdilik tostla idare edebiliriz.

"Tabaklar nerde..."

Kendi kendime konuşurken İsak merdivenlerden iniyordu.

"Ne arıyorsun?"

Mutfağın küçük olduğunu İsak yanıma gelince fark etmiştim.

"Tabaklar."

Beni onaylayıp arkama geçmişti.Yukarı doğru uzandığında sırtım göğsüyle buluşmuştu.Kaçacak bir yerin yoktu Amir.

"İki tane yeter dimi?"

Şu an ki yakınlığımız yetmezmiş gibi eğilip kulağıma doöru konuşmuştu.Bilerek yapıyordu!

"Ye-yeter."

Tabakları önüme bırakıp kollarını tezgaha dayadı.Fare mi kıstırıyor ne yapıyor anlamıyorum ki!

"Mmh çok güzel kokuyor."

"N-ne?"

"Tostu diyorum."

Peki ben neden kızarmıştım...Saçlarımın kokusunu içine çektiğini hissediyordum.Tostmuş hah!

"Afiyet olsun."

Tabağı eline tutuşturup mutfaktan çıkmıştım.Ben kesinlikle tuzağa düşmüştüm!



Kesinlikle tuzak Amir sjsjsjsj

Beyaz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin