"Özür dilerim baba..."
Onu yere bırakıp yüzünü ellerimin arasına aldım.Asıl ben özür dilemeliydim.
"Hayır,senin bir suçun yok.Ağlama,lütfen."
"Baba b-ben ma-mavi hangi renk bi-bilmiyorum..."
Oğlum hıçkırıklara boğulduğunda hiçbir şey yapamadım.Onunl...
Kahkaha atmamak için dudaklarımı ısırdım.Poşetleri mutfağa koyup salona geldim.Giydiği şort kaslı bacaklarını yemek misali önüme koymuştu.Ellerini cebine sokup havalı bir şekilde ayakta duruyordu.Belkide ben çok aşıktım,bu yüzden her hareketi bana havalı geliyordu.
"Nasılsın küçük?"
"İyiyim büyük."
Ryanın saçlarını karıştırdığında oğlum koşarak yanıma gelmiş ve kucağıma oturmuştu.
"Ne yemek istersiniz?"
"Pizza!"
"Yapamam,başka bir şey söyle."
Ryan dudaklarını büzüp bir süre düşündü.
"Haçapuri yap o zaman!"
"Amir,siz bu çocuğa hamur dışında yemek yedirmediniz mi?"
İkisi arasında kalmamak için gülümsemekle yetinmiştim.
"Oğlum,kısa sürede yapabileceğimiz bir şey söyle."
"Galiba spagetti dışında seçeneğim yok."
İsakın hafif sinirlenen yüzüne bakıp kahkaha attım.Az önce oğlum tarafından kapısına gol yemişti!Şu ikilinin atışmalarını izlemek çok keyifli olacak.
Fırsatçı pislik.Yaklaşıp dudaklarına öpücük bıraktım.Geri çekilmek istediğimde belimden tutup kendine çekerek beni engelemmişti.Yüzümde gülümsemeyle karşılık vermiştim.Dudaklarımı diliyle kavradığında gözlerimi sıkıca kapattım.Kollarına tutunup dilimi emmesine izin verdim.Tadını almak bana zevk veriyordu.Kollarının arasındaki bedenim yeniden yaşamanın verdiği mutlulukla çıldırıyordu.
"Baba gelsene!"
Ryanın sesini duyunca hızla geri çekilmiş ve ne yapacağını şaşırmıştı.Onun bu hallerine gülmeden edemiyordum.
"Sakın gülme."
Dudaklarımı birbirine bastırıp kafamla onu onayladım.Mutfaktan çıkıp oğlumun yanına,İsakın odasına gittim.Siktir,odayı karıştırmıştı.
"Baba,bu sen misin?"
Ona kızamadan bana gösterdiği fotoğrafa baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eskiden ne kadar güzelmişiz.Yılların bizden aldığı tek şeyin zaman olduğunu anladım.İsak hala bana baktığında eskiden baktığı gibi bakıyor.Bana her yaklaştığında benden önce o heyecanlanıyordu.
"İsak abin ve ben eskiden çok yakın arkadaştık.Şimdide öyle.Hadi,fotoğrafı nerden bulduysan oraya koy."
"Şunun içindeydi baba."
Oğlumun işaret ettiği yere baktım.Yatağının başucundaki sehpanın üzerinde küçük çerçive vardı.Gözlerim istemsizce dolduğunda kendime kızdım.Ben ona ait herşeyi yakmıştım.
"Yemek hazır!"
"Yemek dediği makarna!"
Ryan sitem edince kaşlarımı çattım.Bu çocuğun İsakla derdi neydi?
"Ryan."
Uyarıcı bakışlarımı gördüğünde alt dudağını büzüp elimi tuttu.İsak sofrayı hazırlamış bizi bekliyordu.
"Kola sever misin küçük?"
"Bayılırım büyük!"
Ryan bardağını alıp İsaka uzattı.İsaktan önce davranıp bardağı aldım.
"Zararlı şeyler konusunda anlaştığımızı sanıyordum."
"Ama baba-"
"Aması yok."
"Ama Amir-"
Kesinlikle iki tane çocuğum vardı benim!Kedi mamaya bakar gibi elimdeki bardağa bakıyordular.
"Tamam,bu günlük öyle olsun."
İkisi sırıtarak birbirine baktığında gözlerimi devirip masaya oturdum.
"Bu gece burda kalsanıza."
"Rahatsızlık vermeyelim.Hem yarın zaten yoğun geçecek belli.Dinlen sen."
"Bence burda kalırsanız daha fazla dinlenmiş olurum,ne dersin küçük?Yapalım mı erkek gecesi?"
"Erkek olduğunu her lafta belirten insanları sevmiyorum.Genellikle ayrımcılık yapan kişiler böyle yapar.Sen kadın ve erkekleri ayıran biri misin büyük?"
İsak yutkunarak bana baktığında bende şaşırarak ona bakıyordum.Biz mi aptaldık yoksa Ryan mı zeki çözemiyordum.
