Ne yapıyorum ben!Gerçekten bilmiyorum.Kalbim,aklım,tüm bedenim ona gitmek istiyor.En büyük zaafım o benim.Yıllar geçse bile bu gerçeği değişemedim.
"Efendim,yalnız gideceğinize emin misiniz?"
"Eminim.Korkma,beni öldürmeyeceğini bilecek kadar iyi tanıyorum onu."
Renk körü olduğum için araba kullanamıyordum.Nick beni bıraktığında karşısında durduğum apartmana baktım.Tüm daireleri satın almıştı.Kendisi en yüksekte yirminci katta kalıyordu.Derin bir nefes alıp asansöre bindim.Neden bu kadar gerilmiştim?
"Hoş geldin."
Üzerine atlet,altına eşofman giymişti.Üzerimdeki takım elbiseyi süzüp gülümsemişti.
"Toplantıya gelmiş gibisin."
"Seks yapmayacağımızı söylemiştin?"
Amirin savunması=Sokratesin savunması...
"Seks yapacağımızı söyleseydim ne giyecektin?"
İsak dilini dudaklarının üzerinde gezdirince yutkundum.Cevap vermeden kanepeye oturdum.
"Evin tıpkı senin gibi."
"Asil ve muhteşem."
"Hayır,gereksiz ve bir o kadar göz yorucu."
Yüzündeki gülümsemeyi silip yanıma oturdu.İşte şimdi daha çok gerilmiştim.
"Döneceğimi hiç mi düşünmedin?"
Düşünmemiştim...
"Beni bırakıp giden sendin."
Masaya bıraktığı viskiyi kafama dikmiştim.Bu gece kolay geçmeyecekti.
"Kal diyebilirdin."
"Gitmeyebilirdin."
"Sikik baban yüzünden."
Bardağını tekrar doldurup kafasına dikmişti.
"Beni masada,babamın önünde yalnız bırakmak hoşuna gitti mi?"
Kendine gel Amir.Alkol seni esir aldı.
"Peki sen?Neden babana karşı çıkmadın?!"
İsak sinirlenince kahkaha atmıştım.
"Sikeyim senin aşkının ızdırabını lan!Tanımıyor muyum seni?!Senin gibi bir adam gitmeyi seçmişse demek ki başka yolu yoktu!"
"Babanı öldürecektim!Tetiği çekmemek için kendimi ne kadar zor tuttum biliyor musun?!"
Biliyorum...
"Bekleyemedin mi lan beni?!Madem herşeyi biliyordun!Neden evlendin Amir!Niye çocuk yaptın lan!"
Yakamı kavradığında ayağa kalkmıştım.İşte şimdi gerçek İsakla karşı karşıyaydım.
"Gelmeseydin!Beni nasıl bir ateşin içine atıp gittin biliyor musun?!Gelmeseydin!Neden geldin!?"
İsakı göğsünden itip durmuştum.Tek suçlu ben değildim.Yemin ederim...
"Ne kadar mutlu olduğunu görmek için geldim.Ben yaşamak için sebep arıyorken sen nasıl mutlu oldun,görmeye geldim."
İsakın göz yaşlarını görecek kadar çok mu günah işlemiştim?
"İsak..."
"Beni sevmedin mi?"
Az önce önümde kükreyen aslanın yarası kanıyordu.Gerçekten benim suçum muydu?
"Seviyorum.Seni geçen sekiz yıla rağmen hala köpek gibi seviyorum.Ama üzgünüm.Bu gerçek hiçbir şeyi değişemez."
İsakın gözlerinde gördüğüm ışıkla gülümsedim.Yıllardır bunu beklemiş olmalı.Gitmek için hareket ettiğimde bana arkadan sarılmış ve durdurmuştu.
"Amir...Özür dilerim.Gittiğim için özür dilerim.Geri döndüm çünkü...Canını yakmak istedim Amir.Canın yansın istedim."
Duygularımı söylememem gerekirdi.Aptalsın Amir.Aptal.
"Canımı istediğin kadar yak İsak.İzin veriyorum.Ancak lütfen şimdilik dur.Benim oğlum için yapacaklarım var."
Bana sarılan kolları gevşemişti.Bu canımı neden acıtmıştı ki?
"Haklısın.Senin bir ailen var.Çok haklısın."
İsak geri çekildiğinde bedenimdeki sıcaklık kayboldu.Yeniden kış gelmiş ve tüm bedenimi soğuk rüzgarlar kaplamıştı.Aşkım ve ailem arasında kalmıştım.Ne kadar komik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gece
Romance"Özür dilerim baba..." Onu yere bırakıp yüzünü ellerimin arasına aldım.Asıl ben özür dilemeliydim. "Hayır,senin bir suçun yok.Ağlama,lütfen." "Baba b-ben ma-mavi hangi renk bi-bilmiyorum..." Oğlum hıçkırıklara boğulduğunda hiçbir şey yapamadım.Onunl...