"Sen babamın evini mi yaktın?"
Aldığım haberle ofise koşmuştum.Aklını kaybetmiş olmalı.Başka açıklaması olmazdı çünkü!
"Onu yakmadığıma dua etsin."
İsak bana sarıldığında geri çekilmiştim.Umursamayıp bana sarılmış ve kafasını boynuma gömmüştü.
"Ateşle oynuyorsun.Şimdi daha çok üzerine gelecek."
"Umrumda mı?"
Benim umramdaydı işte.Ya yine giderse?Korkuyorum...Bize bir şans daha verip yarı yolda kalmaktan korkuyorum.
"İsak..."
"Söyle."
Kafasını kaldırıp gözlerime baktı.Düşündüklerimi söyleyip onu üzmek istemiyordum.
"Gözlerin...Hangi renk?"
"Siyah.Ama senin için beyaz."
Gülümseyip onu onayladım.Koltuğuna oturup benide kucağına çekmişti.Kalkmak istediğimde kollarını karnıma sarıp izin vermemişti.
"Biri görücek!"
"Odama kimse kapı çalmadan girmiyor.Sen dışında."
Benim yaptıklarımı bir başkası yapsa şimdiye acıdan kıvranıyordu.Eskiden hep sevgilim olduğun için şanslısın derdi.Tüm şansımı İsakta kullanmış olabilirim.
"Bu akşam yemek yiyelim mi beraber?"
"Ryana söz verdim..."
"Sorun değil."
Yüzünün düştüğünü sesinden anlamıştım.Bu kez kafasını enseme yasladı.Bende karnımı saran ellerini okşuyordum.Belli etmesede,bazı durumların ona ağır geldiğini anlamıştım.
"Julia Ryanla beraber başka bir ülkeye gitmek istiyor."
"Sen iyi olucak mısın?"
Hiç düşünmeden yüzümü kendisine döndürüp sormuştu.O gerçekten en büyük şansımdı.
"Hayır.Oğlumdan uzak kalmak istemiyorum.Aynı zamanda korkuyorumda,onları koruyamam diye..."
Başımı öne eğdiğimde çenemden tutup kaldırdı.
"Eğme başını.Ryanı okulunda,dışarıda,hatta evinde bile güvende tutacağım.Söz veriyorum."
Dudaklarıma öpücük kondurup gülümsedi.Burnuma dolan parfüm kokusuyla kahkaha attım.
"Neden eskiden kullandığım parfümü kullanıyorsun?Sapık mısın?"
"Evet,öyleyim.Ama bir tek sana."
Burnuma öpücük kondurup yanaklarıma inmişti.Islak öpücükleri yüzünden gıdıklanıyordum.
"İsak!"
Kafamı geri çekmek istediğimde izin vermemiş ve çenemi öpmüştü.Ardından boğazıma öpücükler kondurup karnımı gıdıklamıştı.Elinden kurtulmak istesemde çabam boşunaydı.
"İsak tamam!Pes ediyorum!"
Kahkahamı duyunca durmuştu.
"Seni seviyorum."
"Bende.Bende seni seviyorum."
Kollarımı açıp ona sarılmak istemiştim,lakin çalan telefonum yine izin vermemişti.
"Sarıl sonra aç."
"Açıp sonra sarılıcam."
Düşen yüzüne bakıp kucağından kalktım.Bazen iki çocuğum olduğunu düşünüyordum.
"Dinliyorum Nick."
Yüzüme bakıp vereceğim tepkileri izliyordu.Kaşlarımın çatılmasına engel olamamıştım.Duyduklarımla İsaka bakıp dudaklarımı ıslattım.Gerilmiştim ve bunu ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.Ben yine bir şeyler kaçırmıştım.
"Ne oldu?Baban yine bir şey mi yapmış?"
Tek düşmanımız babam değilmiş...
"Hayır,konu İvan."
İsak ayağa kalkıp yanıma gelmişti.Şimdi söyleyeceklerim beni şok ettiği kadar onunda canını yakacaktı.
"Kardeşin hisseleri almak için kurul toplantısı düzenliyor.Yarın..."
Devam edemedim.Gözlerinden anladım yıkıldığını.Sırtına yediği hançeri o unutsa,ben unutamazdım artık.Arkasını dönüp yumruk yaptığı elini masaya vurdu.Sakinleşmesi için ona sarıldım.Ellerimi göğsünde birleştirince derin bir nefes verdi.
"Kalbim acıyor Amir.Çok acıyor.Sabah karşıma dikilip bana hesap sordu.Bu kadar ileri gitmeye değer miydi?!"
Hareket etmek istediğinde izin vermedim.Kırıp dökmek istediğini biliyordum.
"Lütfen.Şimdi olmaz İsak.Şimdi olmaz."
Benim yüzümden olmuştu.Söylemesede biliyordum.Elimden ne geliyorsa yapacaktım.Madem savaşıyoruz bari hakkını verelim.
Hadi Amir göreyim seniiiii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gece
Romance"Özür dilerim baba..." Onu yere bırakıp yüzünü ellerimin arasına aldım.Asıl ben özür dilemeliydim. "Hayır,senin bir suçun yok.Ağlama,lütfen." "Baba b-ben ma-mavi hangi renk bi-bilmiyorum..." Oğlum hıçkırıklara boğulduğunda hiçbir şey yapamadım.Onunl...