Chanyeol'un anlatımından
Bakışlarım karşımdaki aynada gezindi. Üzerimde kahve tonlarında bir takım vardı. Bugün Byunların şirketine gidecektim.
Yoğun bir gün beni bekliyordu. Uzun ve yoğun.
Ensemden başıma doğru yayılan ağrıyı ensemi sıkarak geçirmeye çalıştım. Gece uyuyamamıştım. Gözlerimin altları kızarıktı.
Yorgun bir nefes verdiğim sırada açıldı kapı. İçeri giren Lucas hafifçe gülümsedi. "Günaydın ağabey."
"Günaydın." Diye mırıldandım yalnızca. Gömleğin bilek kısımlarını düzelttim dikkatle. "Bugün ki planın ne?" Diye sordu tekli koltuğa otururken.
Bakışları masaya kaydı. Gördüğü viski şişesiyle döndü bana yeniden. "Gece pek iyi geçmemiş gibi."
"Hangi gece güzel geçiyor ki?" Diye sordum ona dönerken. "Şirkete gideceğim önce. Sonrasında bir üniversitede konferansa katılmam gerek. Akşam da Eun'la yemek var. Ailesine katılma ihtimalimiz de yüksek."
Başını salladı hafifçe. "İyi misin sen? Yorgun duruyorsun?" Kalktığı yere bıraktım kendimi. "Yoruldum." Dedim başımı geriye yaslarken.
"Ama geçer." Derin bir nefes aldı. "Bir şey mi oldu bilmediğimiz?" Gözlerimi kapattım ve dün geceki konuşmalar geldi gözlerimin önüne.
Baekhyun'un titreyen çenesi. Sözleri.
Yutkundum ve açtım gözlerimi. "Bir şey olmadı. Olan her şeyi anlatıyorum zaten."
Kalan az viskiyi de doldurdum bardağa. "Ne derler? Çivi çiviyi söker." Alayla güldüm ve hızla içtim doldurduğum içkiyi.
Lucas gelen aramayla odamdan çıkarken başımı yeniden koltuğa yaslamıştım.
Zor olacağını biliyordum, ama bu denli zor olacağını düşünmemiştim. Titrek bir nefesle kalktım ayağa.
Durmadan devam etmeliydim. Eğer durursam güçsüz düşerdim. Benim hayatımda güçsüzlüğe yer yoktu.
Salona girdiğimde kahvaltısına başlamış olan amcamı gördüm. "Günaydın amca." Dedim güçlü çıkartmaya çalıştığım sesimle. Amcam bakışlarını yemekten kaldırdığında dikkatli bakışları üzerimde gezindi.
"Ne bu halin?" Beklediğim soru beklediğim kişiden geldiğinde titrek bir nefes aldım. "Gece pek uyuyamadım." Dedim bakışlarımı kaçırırken.
"Bir sorun yok." "Gel yanıma." Dediğinde hızlı adımlarla yaklaştım ve sol tarafındaki sandalyeye oturdum. "Zorlanıyor musun Chanyeol?"
Saniyeler sonra sorduğu soruyu bende kendime defalarca sormuştum. Zorlandığım açıktı.
"Zorlanmıyorum." Diye cevapladım onu. Saniyeler geçerken sessiz kaldı. "Aramızdaki güven bağının sallantıda olduğunu hissediyorum." Dedi sonrasında amcam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Japan/Chanbaek
FanfictionBaekhyun içeri giren ablasına gülümseyerek bakıyordu. Onunla birlikte içeri giren ve elini sıkıca tutan Chanyeol'u gördüğünde ise gülümsemesi solmuştu. Onun, burada ne işi vardı? Exo 1.liği 🍒