twenty three

400 48 19
                                    

Baekhyun nefesinin resmen kesildiğini hissederken baktı karşısındaki adamın yüzüne. Biliyordu. Her şeyin farkındaydı.

Öksürürken zorlukla yaslandı arkasına. "B-ben." Hoon'un yüzünde alaylı bir gülümseme oluştu. "Sakin ol, söyleyecek değilim. En azından şuan."

"Mutlu bir günü böyle bir haberle mahvetmek olmaz değil mi?" Yutkundu Baekhyun zorlukla. "Nasıl?" Dedi Baekhyun. "Nasıl biliyorsun bunu?"

"Çok zor olmadı aslında." Dedi şampanyadan bir yudum alırken. "Küçük bir araştırma ve izleme sonucu her şeyi öğrendim." Güldü. "Pek de saklanmıyorsunuz."

"Amacın ne? Kanıtın olsa söylerdin. Neden anlatıyorsun bana bunu?" Hoon alayla güldü. "Chanyeol'a bak sen ya. Ona gönderdiğim resimlerden bile bahsetmemiş pek değerli sevgilisine."

"Ne resimlerinden bahsediyorsun sen?" Diye sordu Baekhyun korkuyla. "Emin ol kanıtsız iş yapmam."

"Sana bunu söyledim, çünkü onun üzülmesini istemiyorum." Dedi büyük bir gülümsemeyle Chanyeol'a bakan Eun'a bakarken.

"Tek düşündüğüm kişi o. Onu üzerseniz, ikinizi de mahvederim." Gülümsedi, "ve bu gerçekten basit olur."

Yutkundu Baekhyun. O sırada Baekhyun'un masasına bakan Chanyeol onun yüz ifadesini görüp duraksamıştı. Baekhyun hiç iyi görünmüyordu.

Tebrikleri kabul eden Eun'un yanından ayrıldı hızla. Lucas'a yaklaştı. "Baekhyun'u alıp dışarı çık. Temiz hava alsın biraz." Lucas alayla güldü. "Bakıcısı mı olacağım?"

Chanyeol sinirle bastırdı dişlerini birbirine. "Ne o ne de ben senin düşmanın değiliz kardeşim. Kimin düşman olduğunu unutuyorsun, unutma. Ben bunu kimin için taktım parmağıma? Unutuyorsun Lucas. Unutma."

Yutkundu Lucas. "O bizim için bir tehlike yalnızca." "Ben ona aşığım." Dedi Chanyeol kardeşine iyice yaklaşırken. "Bu bile, yeterli değil mi senin için?"

Lucas derin bir nefesle salladı başını. "Yeterli ağabey. Yeterli."

Yanından ayrıldığında ağır adımlarla yaklaştı Baekhyun'un yanına. "Baekhyun, iki dakika benimle gelir misin?" Diye sordu kulağına yaklaşırken. Baekhyun irkilirken salladı başını.

Zaten oturduğu yerden uzaklaşmak istiyordu. Nefes alması gerekiyordu acilen.

Hızla kalktı yanında oturan adamdan bakışlarını kaçırırken. Bakışları Chanyeol'un bakışlarıyla buluştuğunda dolu gözleriyle baktı gözlerinin içine.

İçindeki korku büyüktü. Chanyeol ondan neyi saklıyordu? İlişkileri ortaya çıkmak üzereydi az önce resmen tehdit edilmişti ama Chanyeol bunu bile onunla paylaşmıyor muydu?

Chanyeol onunla neyi paylaşmıştı ki? Yalnızca ortak bir aşka ev sahipliği yapıyordu kalpleri.

Dışarı çıktığında zorlukla nefes aldı. Lucas bir terslik olduğunu fark ederken dokundu koluna. "İyi misin sen?" Diye sordu korkuyla. "nefes alamıyorum." Dedi Baekhyun zorlukla.

Eli göğsüne giderken nefes almaya çalıştı. "Chanyeol ile konuşmam g-gerek benim." "Sana söylemişti sözü. Bu kadar kötü olacak bir şey yok Baekhyun. Her şeyi açık edeceksin-"

"Anlamıyorsun." Dedi sinirle Baekhyun. "Olay o siktiğimin yüzüğü değil anlamıyorsun! Gidiyorum ben. Sakinleşemem burada." Ofladı Lucas. "Ağabeyim seni yalnız bırakmamamı söyledi. Gidemezsin bir yere."

"Gideceğim. Beni bu kadar merak ediyorsa peşimden kendisi gelsin." Hızlı adımlarla ilerlemeye başladı arabasına. Kendisini çok kötü hissediyordu. Yanan gözlerine inat hala ağlamıyordu Baekhyun.

Japan/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin