Twenty

476 45 13
                                    

Baekhyun duyduğu müzik sesiyle gözlerini açarken yüzünü ağırca Chanyeol'un göğsüne sürtmüştü.

"Bebeğim, telefonum çalıyor." Chanyeol'un kalın sesini duyduğunda yavaşça doğruldu. Resmen Chanyeol'un üzerinde yatıyordu çünkü.

Chanyeol Baekhyun'un çekilmesiyle kalktı yavaşça. Sehpaya bıraktığı telefonuna ulaştığında derin bir nefes verdi.

Cama ilerlerken cevapladı telefonu. "Efendim?" "Sevgilim, napıyorsun?"

"Şimdi uyandım Eun. Sen napıyorsun?" "Ah bende sana geliyorum. Babamdan bizim için bir kaç gün izin kaptım. Bizim yazlığa gidelim diyorum. Hem havuza da gireriz."

Chanyeol sinirle karıştırdı saçlarını. "Evde değilim ben şuan. Şirketteydim gece. Keşke bana da sorsaydın müsait misin diye. Yoğunum, gelemem."

"Ama babam işlerinin çok yoğun olmadığını söylemişti." Dedi Eun dudaklarını büzerken. "O yalnızca ortak akışı biliyor. Bizim şirkette de işler var. Bu ara imkansız."

Ofladı Eun. "Tamam o zaman. İşlerin azaldığında gideriz. Yanına geleyim mi?" "Eve geçeceğim şimdi. Üzerimi değiştirip geri döneceğim işe. Konuşuruz yine."

Eun'un cevabını beklemeden kapattı telefonu Chanyeol. Ofladı ve döndü Baekhyun'a.

Baekhyun üzerinde yalnızca iç çamaşırıyla uzanıyordu. Bakışları Chanyeol'daydı. "İş oldum." Diye mırıldandı Baekhyun gözlerini kapatırken.

"Güzelim." Diye mırıldandı Chanyeol yanına yaklaşırken. Yavaşça yanına oturdu ve okşadı saçlarını. "Bugün hiç bir yere gidesim yok. Tüm gün yalnızca seninle olmak istiyorum."

Gülümsedi Baekhyun. "Hediyem devam ediyor desene." Diye mırıldandı gözlerini yeniden açarken. Chanyeol'un elini tuttu ve avucunun içine küçük bir öpücük verdi.

"İşlerin dediğin gibi yoğunsa, kendini zora sokma. Hem parti için işlerini aksatmış olmalısın. Bu bile yeter bana." Gülümsedi Chanyeol. "Benim güzel bebeğim." Diye mırıldandı.

Yaklaştı ve dudaklarına yumuşak bir öpüş verdi. "Yanında olmadığım her doğum günün için seninle görüştüğüm her gün sana yeni bir hediye vermek istiyorum ben. Sen neyin yetmesinden bahsediyorsun?"

"Yeterli değil, konu sensen. Hiç bir yerde duramıyorum." Baekhyun dolan gözlerini saklamazken sıkıca sarıldı Chanyeol'a. Sarılışına hızla karşılık alırken birbirlerine karışmış olan kokularını çekti içine Baekhyun.

Ne olursa olsun, bir tek kendisi gibi olabildiği yerdi Chanyeol'un yanı.

Bunun değişmesinden çok korkuyordu. Chanyeol'un ondan vazgeçmesinden, deliler gibi korkuyordu.

🎈

Ji eun yemeğini yerken derin bir nefes vermişti. Chanyeol'u kızdırmış olabilir miydi? Açmamıştı telefonlarını bir daha.

Önündeki yemeğe baktı ve burun kıvırdı. Güzel bir yer gibi görünüyordu, ama yemekleri korkunçtu.

Kendine bir kadeh daha beyaz şarap söylediği sırada gördü restorana giren bedeni. Etrafa yaydığı enerji, oldukça yüksekti.

Ji Eun'un dikkatini çekme nedeni bu değildi ama. İçeri girdiği anda buluşan bakışlarıydı. Adam duraksamadan yanına ilerlerken rahatsızca kıpırdandı yerinde.

Kimdi ve neden yanına geliyordu? Babası yine biriyle iş yemeği ayarlamış da haber vermeyi mi unutmuştu?

Adam tam karşısında durduğunda hafifçe gülümsedi. "Merhaba bayan Byun. Sizinle karşılaşmak ne büyük şeref."

Yutkundu Eun. "Merhaba, kusura bakmayın çıkartamadım." Adamın uzattığı elini tuttu istemsizce.

"Babanız ile görüşmüştük. Sizinle bir türlü denk gelemedik. Uzaktan tanıyorum ama. Bu işlerde yeni sayılırım. Babamdan koltuğu yeni aldım." Gülümsedi Eun. "Ah merhaba. Byun Ji eun."

"Park Sung hoon. Sanırım yalnızsınız." Eun başını salladı hafifçe. "Evet, katılmak istemez misiniz? Hem biraz iş konuşuruz. Bende yakında babamın yerine geçeceğim, bunun için evliliği bekliyorum diyebilirim. Siz benden tecrübeli biri olarak biraz ipucu verirseniz çok mutlu olurum."

Adamın bakışları Eun'un parmağındaki tek taşa kaydı. "Tebrik ederim." Diye mırıldandı karşısındaki sandalyeyi çekip otururken.

"Ah teşekkürler." Hoon sipariş vermek için garsonu çağırdığında yalnızca içecek bir şeyler istediğini söylemişti. Eun'un beyaz şarap içtiğini fark ettiğinde ise onun içtiğinden sipariş etti hızla.

Eun ise içten içe mutluydu. Gerçekten sıkılmıştı ve konuşacak birini bulduğu için çok memnundu.

🌟

Chanyeol söyledikleri yemekleri aldı ve kapattı kapıyı. "Güzelim geldi yemekler!" Baekhyun hala nemli olan saçlarını karıştırken çıktı banyodan.

"Keşke ocağım olsaydı. Senin yemeklerini çok seviyorum." Güldü Chanyeol. "Sen iste ben sana her zaman yaparım bebeğim."

Elini uzattı. "Gel yiyelim artık bir şeyler. Sabahtan beri midemize düzgün bir şey girmedi." Baekhyun sıkıca kavradı Chanyeol'un ona uzattığı elini.

Birlikte koltuğa oturduklarında Baekhyun istemsizce kıkırdadı. "Buralarda anı olunca garip oluyormuş." Chanyeol da güldü istemsizce.

"Sehpada yok en azından." Diye mırıldandı Baekhyun söyledikleri yemeğe eğilirken. Chanyeol imayla gülümsedi. "İstersen oraya da bir anı bırakabiliriz bebeğim."

Baekhyun utanırken gülümsedi. Yemeğini yerken bir cevap vermedi Chanyeol'a.

"Eve geçmen gerekiyor değil mi?" Diye sordu Chanyeol sırtını koltuğa yaslarken. "Ben hiç gitmek istemiyorum." Diye mırıldandı gözlerini kapatırken. "Yalnız kalmak istemiyorum."

"Yalnız değilsin." Dedi Baekhyun hızla Chanyeol'a dönerken. "Seninle kalmamı istersen kalırım Chanyeol. Sorun değil ailemden azar işitmeye alışığım ben. Gerçekten sorun değil."

"Benim yüzümden hiç bir sıkıntı çekmeni istemiyorum. Eve gitmen gerekiyorsa git. Ben iyiyim. Sadece, seninle olmak istiyorum." Gülümsedi Baekhyun'un gözlerinin içine bakarken. "Keşke sadece senin yanında kalabilsem. İstediğim kadar, gerçekten ben olarak."

"Neden bir şeylerin zorundayız Chanyeol?" Diye sordu Baekhyun başını Chanyeol gibi koltuğa yaslarken. "Neden bu yolu seçtin?"

Gülümsedi Chanyeol. Oldukça buruktu. "Tek bir yolum vardı." Diye mırıldandı. Yavaşça kaldırdı elini ve okşadı Baekhyun'un yanağını.

"Ben sana hiç bir zaman zarar vermek istemedim. Kendimden çok seni düşünüyorum Baekhyun. Öyle görünmüyor biliyorum. Sürekli kalbini kırıyorum ama" Ofladı. "Anlatamıyorum. Anlatamayacağım şeyler var. Hala."

İç çekti Baekhyun. "Aramızda gizli hiç bir şey kalmadığı zamanlar olacak mı?" Diye sordu Baekhyun Chanyeol'un gözlerinin içine bakarken.

"Olacak bebeğim." Diye mırıldandı Chanyeol. Yavaşça çekti göğsüne Baekhyun'u. "Çok yakında, söz veriyorum."



Yeni karakterimize hoş geldin bölümü olsun :) bir sonraki bölüm daha aksiyona gireriz~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yeni karakterimize hoş geldin bölümü olsun :) bir sonraki bölüm daha aksiyona gireriz~

Japan/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin