Chanyeol bakışlarını dosyalarda gezdirirken derin bir nefesle yaslandı arkasına. Amcası bu aralar sürekli meşguldü. Tüm iş Chanyeol'a kalıyordu.
Baekhyunla günlerdir pek görüşememişti. Yalnızca telefonla konuşabiliyorlardı.
Sırtını koltuğa yasladığında bakışları takvime kaydı. Dört mayısta bugün. Kaşları çatıldı hızla.
Aklına gelen gün ile doğruldu hızla. İki gün sonra Baekhyun'un doğum günüydü.
O sırada kapı çalınmadan açıldığında Ji eun girdi hızla içeri. "Chanyeol, şu raporlarda bir sorun var."
Genç kadın yanına geldiğinde hızla kontrol etti raporları. Eun doğruluğunda yutkundu Chanyeol. "Şey Eun, iki gün sonra kardeşinin doğum günü değil mi?"
Ji eun duraksadı. "Ah evet, öyle. Nasıl bir hafızan var senin böyle Chanyeol?" Güldü Chanyeol gerginlikle. "Bir plan yapıldı mı?" Diye sordu istemsizce.
"Hayır, plan yapmadık." Yutkundu Chanyeol. "Neden?" Eun duraksadı. "Yani, pek kutalamaz Baekhyun. Bilmem hiç düşünmedim."
"Seninkini kutluyoruz. Onunda kutlamamız gerekmez mi? Bir, plan yapalım." Duraksadı Eun. "Ah bilmiyorum, nelerden hoşlanır ki?"
Ayağa kalktı Chanyeol. "Şey, Sehun var ya arkadaşı. O bilir nelerden hoşlandığını. Tamam, sen bırak bana ben sehun'la hallederim."
Şaşkınlıkla güldü Ji eun. "kardeşime bu kadar değer verdiğini bilmiyordum." Gerginlikle güldü Chanyeol. "Ailen benim için önemli. Benimde kardeşim var sonuçta."
Başını salladı Eun. "Çok da uğraşma ama. Baekhyun çok sevmez zaten kutlamayı falan."
Chanyeol iç çekti. Eun hiç tanımıyordu Baekhyun'u. Baekhyun kutlamaları severdi. Onunla yalnızca bir doğum günü geçirmişti ama barda yaptıkları kutlamayı hala hatırlıyordu.
Baekhyun'un gözlerinin nasıl parladığını da öyle.
Ji eun odadan çıktığında Chanyeol hızla oturdu koltuğa. Baekhyun'u aradı ve yaslandı arkasına. Kalbinin heyecanla hızlanmasına gülümsedi büyükçe.
"Chanyeol-ah." İç çekti Chanyeol. "Güzelim, nasılsın?" "İyiyim, spor salonuna gidiyorum şimdi. Annem hareketsizsin deyip duruyordu. Spora yazıldım bende. Pilatese yazıldım."
"Pilates mi?" Doğruldu Chanyeol. "Hangi salona gidiyorsun? İzleme şansımız var mı?" Güldü Baekhyun onun bu heyecanlı sesine. "tabii ki de yok Chan."
"Bu akşam, gelsen ya bana." Diye mırıldandı koltuktan kalkarken. Camlara doğru ilerledi ve derin bir nefes verdi. "Seni çok özledim."
"Spordan sonra, gelirim. Olur mu? Kaçta evde olursun?" "Bana konum at seni almaya geleyim. Birlikte geçelim eve." "Olur, atarım. Geldim ben şimdi. Görüşürüz akşam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Japan/Chanbaek
FanfictionBaekhyun içeri giren ablasına gülümseyerek bakıyordu. Onunla birlikte içeri giren ve elini sıkıca tutan Chanyeol'u gördüğünde ise gülümsemesi solmuştu. Onun, burada ne işi vardı? Exo 1.liği 🍒