sixteen

418 49 14
                                    

Baekhyun evden çıkarken çalan telefonuyla duraksadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Baekhyun evden çıkarken çalan telefonuyla duraksadı. Bavulunu arabaya bırakırken açtı kayıtlı olmayan numaranın aramasını.

"Efendim?" "Merhaba Baekhyun, Lucas ben. Naber?" Yutkundu Baekhyun. "İyiyim Lucas, sen?" "Müsait misin? Bugün bir kahve içelim."

"Konumuz, Chanyeol mu olacak?" Diye sordu Baekhyun sürücü koltuğuna otururken. "Başka bir konumuz yok sanırım." Dedi Lucas saniyeler içinde.

"Tamam, buluşalım. Konum atarsın." Telefonu kapattı ve attı koltuğa. Uçağına üç saat vardı. Bir saatini Lucas'a ayırabilirdi.

Bu konuşmanın canını sıkacağını biliyordu Baekhyun. Ama artık hiç bir şeyden kaçmak istemiyordu.

Zaten bu yüzden şuan Japonya'ya gitmiyor muydu?

Lucas'ın attığı konuma geldiğinde arabayı hızla park etti ve indi araçtan. Kafeden içeri girdiğinde ilerideki masada oturduğunu gördü ve ilerledi oraya.

Sandalyeyi çekip oturdu ağırca. "Hoş geldin." Dedi Lucas garsonu çağırırken. "Hoş buldum." Diye mırıldandı.

Siparişleri verdikten sonra yaslandı Baekhyun arkasına. "Ağabeyimden uzak durmalısın diyeceksin biliyorum." Dedi bakışları masadayken. "Böyle bir şey, kimse bilmiyorken daha az utandırıyordu."

"En azından farkındasın ablanın sözlüsüyle birlikte olduğunun. Bu da bir şeydir."

Yutkundu Baekhyun. "Chanyeol'la da konuştum bunu. Hala, ne kadar saçmaladığının farkında değil. Neleri kaybedeceğinin farkında değil Baekhyun. Amcamı kaybeder, evlenmek istediği kadını. Hayatındaki tüm kolaylıkları kaybeder."

Bakışları Baekhyun'un üzerinde gezindi. "Senin için, bunları kaybetmeye değer mi? Neyi kazanacak Baekhyun? Kaybettiklerinin yanında, ne ifade edeceksin?"

Baekhyun alt dudağına sertçe geçirdi dişlerini. "Hisler, küçümsenecek şeyler değildir." Alayla güldü Lucas. "Hisler insanı aptallaştırmaz. Bu aptallık. Bu saçmalık. Ona, zarar veriyor. Seni gerçekten sevseydi, ablanın elini tutar mıydı sen söyle bana."

"Sende biliyorsun Baekhyun haklı olduğumu. Lütfen, anla beni. Devam edemezsin buna. Ağabeyimi mahveder bu yaptıkları. Hem düşün, ileride evlendiklerinde ne yapacaksın? Ablanın yüzüne nasıl bakacaksın?"

"Bu kadar eminsin evleneceklerine." "Sen değil misin? Bugün yüzük bakmaya gittiler Baekhyun. Chanyeol'la yüzük almaya gittiler. Chanyeol onunla evlenmek istiyor."

Önündeki sudan bir kaç yudum içti Baekhyun. "Yeterli bu kadarı." Dedi yutkunurken. "Devam etmek istemiyorum." "Gerçekleri söyleyince, yeterli değil mi? Baekhyun kendini kandırma artık."

Ayağa kalktı Baekhyun. "Gidiyorum ben. Gerçekten, yeter." Titreyen elleriyle masaya para bıraktı ve hızlı adımlarla çıktı kafeden. Arabasına bindiğinde göz yaşlarını akmasına izin verdi.

Japan/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin