Elçi 4

Elçi

Leo Clast.

Elçi.

Ejderha Tanrısı.

Yüce Olan'ın çekirdek öğrencisi!

Sayısız ünvana sahip olan bu varlık uzun zamandır kaderini yöneten ve evrenin bilinen en güçlü sahibi olan Yüce Olan'ın emrini takip ediyor ve evrende geziniyordu.

Sayısız mücadeleye girmiş olan bu varlık sadece 1 milyon yılda evrenin sınırlarını kıran ikinci kişi olduğunda çok daha ünlü hale gelmişti.

Bir Evren Tanrısı!

Şuan bilinen bu geniş evrende sadece öğretmeni ve kendisinin ulaştığı bu mevkiye bakıldığında, herkes ikilinin arasında geçecek olan güç mücadelesini beklerken, Elçi bağlılığını bir kez daha öğretmenine sunmuş ve onun kendisini bu konuma getiren kişi olduğunu söyleyerek asla bir tehdit olmayacağını ilan etmişti!

Zira bu konuyu sayısız kişi bilmese de, gerçekten de Elçi üzerinde en büyük emeği olan kişi Yüce Olan'dan başkası değildi.

Onu küçüklüğünden itibaren izleyen bu kudretli varlığın sayısız öğrencisi olmasına karşılık içlerinden hiçbiri bir Evren Tanrısı olamamıştı.

Emri altında bulunan sayısız öğrencisinin her biri evrenin en büyük duvarı ile örülmüş olan Evren Yarı Tanrı konumuna ulaşırken, sadece Elçi unvanıyla ödüllendirilmiş olan en genç öğrencisi kendisi ile aynı mertebeye ulaşmıştı.

Evrende iki adet tanrı bulunması ile kendilerini sevmeyen sayısız ırk lideri, onların arasının bozulacağını düşünse de Elçi'nin attığı adım ile tüm besledikleri umutları bir anda karanlığa düşmüştü.

Ve şimdi, bu yeni tanrı kendisinin sahip olduğu güce rağmen evrende yer edindiği ve gençlik yıllarında Ejderha İmparatoru unvanını aldığı gezegenin merkezinde beklerken, en ufak bir harekette dahi bulunmayacak kadar kaskatı kesilmişti.

Bembeyaz saçları oldukça kısa kesilmiş olan bu varlığı tanıyan herkes onun disipline ne kadar önem verdiğini iyi biliyordu.

Küçüklüğünde bir prens olan bu adamın hayatının her bir eşiği sahip olduğu sarsılmaz disiplini sayesinde geçtiği için ulaştığı bu mertebeye dahi disiplini sayesinde geldiğini düşündüğü barizdi.

Yine de bu disiplini sağlayamadığı üç kişi bulunduğu da bariz bir gerçekti.

Odasının kapısı derin bir gümbürtü ile patlayarak açılırken, içeri koşan 9 yaşında ki bir erkek çocuğunun saçları tıpkı kendisinin gibi bembeyaz bir halde iken, gözleri ise eskiden sahip olduğu açık mavi renge sahipti.

Çocuk hızlıca tahta koşarken, Leo gözlerini çocuğa odaklanırken,

"Kai, dikkatli ol-"

daha cümlesi bitmeden çocuk tahtına giden ilk merdivene takılarak düşerken, pat diye bir ses ile onun kafasını vurduğu belli oldu.

"Bu aptal merdiven!"

Çocuğun sesi öfkeli çıkarken, Leo onun neden böyle dediğini çok iyi biliyordu. Sahip olduğu güç ile birlikte etrafında ki her şey değişmeye mecburdu. Bundan dolayı zamanını en çok geçirdiği bu odanın her bir parçası kaba bir bilince sahip olurken, merdivenleri de bu bilince sahip olan birer esere dönüşmesi gecikmemişti.

Bundan dolayı merdivenleri her seferinde kendisine ulaşmaya çalışan kişileri engellerken, oğluna duydukları kıskançlık ile onu her seferinde düşürüyordu.

Ve her seferinde Kai bu merdiveni kaba bir güçle yenmeye çalışıyordu. İnatla.

Ve her seferinde beklendiği gibi düşüveriyordu.