Elçi 4

Leo

Leo, kendisine ayırdığı terastaki koltukta otururken aklından binlerce düşünce ve bunun doğrultusunda plan geçirmekteydi. Evren Tanrısı olduğu anda insanlığın sınırlarını aşarken, zihni o kadar güçlenmişti ki sayısız düşünceyi bir anda zihninden geçirirken onların doğrultusunda kusursuz bir plan yapması hiçte zor değildi.

Her türlü olasılığı ve ihtimali hesaplayabilir, bunların karşısında ne yapması gerekiğini saliseler içinde kavrayabilirdi.

Ve şimdi ailesini yalnız bırakmadan önce öyle bir plan yapması gerekliydi ki...

Evrenin kendisi dahi bu konuda çaresiz kalmalıydı.

Kai aşağıda Üç Yıldız'ı çalışırken, Leo bu planda kimi ön plana koyacağını bir anlığına düşünürken, aklından onlarca isim geçmesi aynı hızla oldu.

Normalde böyle planları için Athena ve Artemis adlı kardeşleri kullanırdı. Fakat şimdi ikisi de Evren Tanrısı sınırlarına dokunmaları için görevlendirilmişler ve bundan dolayı eğitim yapmaktaydılar. Her saniyeleri bu görev için değerliyken, onları göreve çağırmak ilerisi için kötü bir hamle olurdu.

''Hermes!''

Leo uzun zamandır kullanmadığı o soğuk ifadesinin yüzüne yerleşmesine izin verirken, bunun ne anlama geldiğini bu ifadesini gören herkes çok iyi biliyordu.

Şuan insanlığını kapatmış, en iyi olduğu alanda ilerleyen bir Elçi bulunuyordu.

Duygularını keserek, bir ölüm makinesi haline gelmiş bir tanrı.

Efsanelerini yaratırken sahip olduğu o kanasusamışlık vücudundan dışarıya sızarken, mutlak bir güneşin sahip olduğu Valhalla'nın temelleri bir anda titremeye başlarken, sayısız yerlinin kalpleri daha önce görmediği bir korkuyla dolması anında gerçekleşmişti.

Bu sıradan faniler ne olduğunu anlamasa da, Kuzeyin Tanrıları çok iyi biliyordu.

Ölüm Tanrısı tekrardan, sayısız yıl sonra ortaya çıkarken onun en güçlü yanı, uzun zamandır bastırdığı o kanasusamışlığı karşısında en ufak bir hata tüm diyarın yok edilmesi için yeterliydi.

''Tanrı'm.''

Leo önünde diz çöken ulağına baktığında, onun bedeninden yayılan korkuyu görünce umursamadı. 

''2 ay sonra Ejderha Şehri'nde gerçekleşecek olan ziyafeti tüm güç bloklarına bildir. Bu ziyafeti eşim Lu yönetecek. Ona olan saygılarını sunacaklar, bağlılık yemini edecekler ve aileme karşı sadakatlerini sunacaklar. En ufak bir hata, reddediş veya istememezlik durumu karşısında, bizzat ben olaya karışacağım ve bunu yapan kişinin tüm kan hattını imha edeceğim.''

Soğuk sesi o kadar yoğundu ki, adeta etrafındaki alan çatlarken Leo'nun bu gücünü neden bastırdığını herkes iyi biliyordu. Çünkü kontrolsüz olan bu gücü, evrenin kendisine bile zarar verecek kadar yoğunken, ortaya çıktığında verdiği emirlerin mutlak olduğu bilinirdi.

Hangi aklı başında olan bir varlık bu güce karşı çıkabilirdi ki?

Hangi fani ölüm tanrısını reddedebilirdi?

''Emredersiniz tanrım.''

Ulağı hızla kaybolurken, Leo onun evrenin çeşitli yerlerinde belirmeye başladığını görse de umurusamadı. Bu ziyafet onun ilk adımı olurken, aslında her şeyin gerçekleşeceği merkezin ta kendisi olacaktı.Çünkü ailesine karşı kötü nietler besleyenlerin hala varlığını sürdürdüğünü bilirken, bu emrini çiğnerlerse onları bizzat yok etmek için bir bahanesi vardı artık.