Elçi 4

Karmaşa

Tüm evren bir anda sarsıcı bir olayla yüzyüze gelmişti.

Her yerde var olan ölüm kimsenin umrunda değildi.

Hayır, kişiler güç, intikam, sevgi, kıskançlık için birbirini öldürürdü.

Bu oldukça normaldi.

Sınırsız evrenin içinde hangi gün ölüm olmuyordu ki?

Her gün sayısız canlı ölüme ulaşırken, sayısız canlı da doğuyordu.

Fakat uzun zamandan sonra ilk defa böyle mutlak bir katliam ortaya çıkarken, ilk başta kimse ne olduğunu anlamasa da, bir gün bu katliamlara neden olanın kim olduğunu araştırmak için yıkılmış gezegene gittiklerinde...

Tüm evren korkuyla doluverdi.

Çünkü yine o deli ortaya çıkmıştı.

Kanlı ellerini evrenden çeken o Tiran bir kez daha evrene inerken, artık kimse rahatça yaşayamayacağını biliyordu.

Ejderha İmparatorluğunun beyaz sancağı gezegenlerde dalgalanırken, herkes ne olduğunu anlamaya başlasa da, artık çok geçti.

Çünkü Tiran'ın emri evrende yankılanırken, Ejderha Katilleri bir bir evrende gözükerek bir günde sayısız can almaya başlamışlardı bile!

Clast Hanesi'ne dair en ufak bir kötü düşüncesi olan avlanacak!

Böyle mutlak bir emri yerine getirmek için kaç yıl gerekliydi?

Bin mi?

Milyon mu?

Kimse ne olduğunu bilmese de, bir anda Tiran'ın bu emri karşısında herkes gözünü onu baskılayan iki kişiden birisi olan Usta'ya çevirdiğinde, evrenin sahibi olarak kabul edilen bu uzman, Yüce Olan tek bir cümle söylemekle yetindiğinde, tüm canlılar ister istemez ümitsizliğe kapılıverdi.

''Has Çırağım adaletli olduğu sürece her istediğini yapmakta özgür.''

Adalet mi?

Bu nasıl bir adaletti?

Nasıl bir adalet anlayışıydı?

Sadece basit bir düşünce bile insanların canlarını almak için yeterli miydi yani?

Sayısız gezegende var olan bu katliamlar o kadar hızlı gerçekleşiyordu ki....

Kimse olayları takip bile edemiyordu.

''Kılıç Hanedanlığı tamamen imha edildi!''

''Kutsal Ateş Tarikatının tüm büyükleri infaz edildi!''

''Şeytan Birliğinin tüm üyeleri katledildi!

Sayısız tarikat, güç, kişi yok olurken en ünlülerinin bile bu katliamdan kurtulamaması karşısında Ejderha Katilleri'nin işi giderek kolaylaşsa da, bir gün tüm evren muazzam bir korku ile uyanıverdi.

İlk Katil ortaya çıkarken, hedefinin Yüce Olan'ın çırakları olduğu fark edildi!

Sadece 10 dakikalık savaşın ardından üçüncü çırağı olan Kılıç Tanrısı'nın kellesi bizzat Ejderha İmparatorluğunun sahip olduğu gezegenin etrafında belirirken, herkes bu olay karşısında Yüce Olan'ın harekete geçeceğini düşünse de, o en ufak bir hareket dahi yapmadı.

Yay Tanrısı düştü...

Mızrak Tanrısı feci bir ölümle sona erdi...

Tanrılar bir bir yok edilirken, evrende ki herkes ölümü kabul edercesine eğer bir Ejderha Katili'ni görürlerse sadece başlarını eğmekle yetindi.