Chapter XXXVIII

106 21 15
                                    

Gece çökmüştü.

Kral ve Kraliçe Kang-Mórríghan hâlâ uyumamıştı. Taht odasında volta atarken Kraliçe Kang-Mórríghan onlarla birlikte bekleyen Moulin d'Estoutville'e tekrar sordu.

"Kaç saat oldu, Moulin?"

"Yüz elli altı saat, efendim." diye cevap verdi Mösyö d'Estoutville.

Yeosang yüz elli altı saattir sarayda değildi.

Yavaştan umutlarını kaybetmeye başlıyorlardı.

Akşamdan sonra, gecenin geç saatlerinde Kang-Mórríghan'lar yüzünü yılda bir iki kere bazen bir kere bile görmedikleri, hapishane görevlilerinden birkaç tanesini saraya çağırmışlardı.

Okuyucu büyük ihtimalle bunun nedenini az çok tahmin edecektir.

Kang-Mórríghan'lar her ne kadar kendilerini kandırmak için ellerinden geleni artlarına koymasalar bile artık olaylar hakkında onlar da birkaç şeyden kuşku duymaya başlamışlardı. Özellikle Seonghwa'nın soruşturmadan sonra onlara açıkladığı şeyler ve Taehyun'ın söylediklerinden sonra.

Onun hapisten kaçmasına yardım eden kişinin adı James.

Bir yetmiş boylarında, on yedi-on sekiz yaşlarında, sarışın, beyaz tenli ve mavi gözlü olduğu ve şakağında bir doğum lekesinin olduğunu söylediler.

Bütün bunların bir tesadüf olması imkansızdı.

"Yeosang!" diye haykırdı Kraliçe Kang-Mórríghan. "Dalga geçiyorsun, Henri, hayatım. Sevgili çocuğum bu bahsettikleri iğrenç, yalancı oduncu çocuğu olamaz."

"Bize o mahkûm çocuğu savunup duruyordu, Jane." dedi Kral Kang-Mórríghan perişan halde.

Kraliçe Kang-Mórríghan büyük bir ıstırap içindeydi. Tasvir edilemez bir haldeydi. Derin nefesler alıyor, kafasından karman çorman olmuş düşünceleri toparlamaya çalışıyordu. Neler olmuştu? O çocuk kimdi? Buna verilecek bir cevap arıyor ama bulamıyordu.

Kapılar açıldı. İçeriye hapishane görevlileri girdi ve kral ve kraliçenin önünde saygıyla diz çöktü.

"Majesteleri, bizi çağırmışsınız."

"Mösyö Châtelet, geldiğiniz için çok teşekkür ederiz." dedi Kraliçe Kang-Mórríghan sakin olmaya ve yüzüne güçlükle tekrar bir kraliçeye yakışır bir ifade ve gülümseme koyarken.

"Nasıl yardımcı olabiliriz?" diye sordu okuyucunun belki daha önceki bölümlerden hatırlayacağı hapishane bekçisi Richard.

"Sizden Mario de Lorenzo'nun kaçtığı geceyi detaylıca hatırlamanızı ve onu kurtaran James isimli çocuk hakkında bildiğiniz her şeyi anlatmanızı istiyoruz."

"Ah, evet..." dedi saygın hapishane müdürü Mösyö Perpétuelle. "O çocuk..."

"Onun hakkında ne biliyorsunuz?"

"Majestelerine onun hakkında bildiğimiz her şey size iletilmiş olmalı. Bir taşralı çocuğu gibi giyinmişti. Bir mahkûma bakmak istediğini söyledi ama bahsettiği mahkûm kelimenin tam anlamıyla yoktu. Bize Máire adında olmayan bir mahkûma bakıp çıkacağını söyledikten sonra Mösyö Montparnasse'ın anahtarlarını çalıp Mario de Lorenzo'yu hapisten kaçırdı. Sarışın, bir yetmiş boylarında ve on yedili yaşlarında mavi gözlü genç bir erkek. Gözünde ve şakağında pembe bir doğum lekesi vardı. Bunları biliyor olmalısınız. Bizim bildiklerimiz de bu kadar."

Kral Kang-Mórríghan derin bir iç çekti ve lafa girdi. "Mösyö Perpétuelle, siz saygın ve dürüst bir adamsınız. Size güveniyoruz. Birazdan size soracağımız şeylerin bu odadan çıkmayacağına yemin eder misiniz?"

Merry-Andrew&Betrayer || woosangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin