İyi okumalar!
"Boynunuza ne oldu Eylül Hanım?"
Aslında Baran'da anlamıştı değil mi ne olduğunu?
Bu cevabı vermek kolaydı aslında. Ama annem buna babamın yanında cesaret edemezdi.
"Babam, anneme şiddet uyguluyor." dedim kararlılıkla.
Bu cümlem Baran'ı şaşırtmadı ama babamın gözlerinin aniden bana çevrilmesine neden oldu. Bir hışımla ayağa kalktı ve üzerime yürüdü. Ben ise ayak ayak üstüne atıp sırtımı koltuğa yasladım.
"Yaparken utanmıyorsun da birileri öğrenince mi utanıyorsun?" dedim küçümseyen bakışlarımla.
"Deren, yemin ederim öldürürüm seni. Kızım demem, gözünün yaşına bakmam. Döve döve gebertirim seni!" dedi sinirli bir şekilde.
"Hadi bir denesene" dedim hiç korkmadan. Tam üzerime atılıyordu ki Baran konuştu.
"Bunu yapamazsınız, artı olarak bir askerin yanındaysanız hiç yapamazsınız." dedi Baran ve babamın kolunu tuttu.
"Sen ne karışıyorsun lan! Misafirsen misafirliğini bil!" babam bu sefer de Baran'ın üzerine atılmaya çalışıyordu ama Baran tek eliyle bile onu zaptedebiliyordu.
"Cevdet sus artık. Buraya huzur kaçırmaya gelmedik. Bari burda yapma be adam." dedi annem üzgün bir sesle.
"Senin dilin de çok uzadı ama ben o dili kesmesini bilirim!" dedi babam ve evden çıktı.
1-2 saat daha oturup sohbet ettik. Annem Ankara'da neler yaptığını anlattı. Ben de İzmir'de neler yaptığımızı...
💃
Saat 15.30'u gösteriyordu. Annem gelmişken bize güzel yemekler pişirme kararı almıştı ve şu an mutfaktaydı. Babam evden çıkıp geri gelmemişti. Zaten gelmesini isteyen de yoktu.
Baran'a da telefon gelmişti ve acil bir işim var diyerek çıkıp gitmişti. Yaklaşık 1 saattir yoktu.Tam bu sırada kapı çaldı. Hemen kapıyı açtım ve karşımda abimi gördüm.
"Olur olmadık bir görüntüyle karşılaşmak istemediğim için zile bastım." dedi sinirli bir şekilde ve içeri girdi.
"Ben de seni çok özledim abiciğim!" diye bağırdım arkasından.
Tam kapıyı kapatıyordum ki bir el buna engel oldu. Kapıyı tekrar açtığımda karşımda babamı gördüm. Öfkesinden hiç bir şey kaybetmemiş gibi duruyordu. Kapıyı açıp mutfağa doğru yürüyordum ki kolumdan tutup kendisine doğru çevirdi. Ardından sertçe duvara yasladı ve tehditkâr ses tonuyla konuştu.
"Sana çocukken yaptıklarımı çabuk unutmuşsun bakıyorum kızım. Aynılarını tekrar yaşamak ister misin? Hani o teninde morluk olmadan yaşayamadığın günleri?" tekrar kriz geçirmek istemiyordum, bu yüzden derin derin nefesler alıyordum ve farklı şeyler düşünmeye çalışıyordum.
"Bence de istemezsin." dedi ve kolumu bırakıp balkona girdi. Kendisine bir sigara yakıp korkuluğa yaslandı ve sigaradan derin nefesler çekmeye başladı.
Korkuluk kopar da aşağı düşersin inşallah!
Beddua faslımı da bitirdikten sonra kapıyı kapatıp, mutfağa gittim. Annem karnıyarık yapmıştı ve fırına vermek üzereydi."Ellerine sağlık annem, çok güzel görünüyor." dedim ve tepsiyi alıp fırına koydum.
"Siz şimdi ne zamandır ev yemeği yemiyorsunuzdur. Gelmişken kavanoz kavanoz menemen de yapacağım size. Dolaba da birkaç birşey koydum. Yersiniz birlikte." dedi annem. Başımı sallamakla yetindim. Odama geçtim ve yatağın üzerine bıraktım kendimi.
![](https://img.wattpad.com/cover/342089210-288-k405809.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 HAFTA
Teen Fiction3 hafta- 2 gün serisi🌸 Ben kimseydim. Ben biriydim. Ben Deren'dim. Deren dans etmeyi severdi. Deren mutluydu. Deren eğlenceliydi. Ama diğer tarafım böyle değildi... O vahşeti severdi. O ölümü severdi, ölümü isterdi. Ölümler ona adaleti getirirdi...