Medyada ki 'KURŞUN'
Bol bol yorum atmayı unutmayın!
İyi okumalar!Bilincimi kaybetmiştim...
💃
Uyandığımda daha önce hiç görmediğim bir odada, bir yatağın üzerinde yatıyordum. Hemen kalktım. Başım dönse de bunu umursamadım. Kapıyı sessizce açtım ve içeriden ses geliyor mu diye dinledim. Çıt sesi dahi yoktu. Sessiz adımlarla odadan çıktım. Sağ taraftaki kapısı açık olan odaya kafamı uzattım.
"Birini mi arıyorsun?" diye sordu bir ses. Korkuyla fena bir çığlığı bastım.
"Ne bağırıyorsun kızım ya? Uyanır uyanmaz nereden geliyor bu enerji, bu ses?" Baran'dı tabiki. Bir de karşıma geçmiş sırıtıyordu. Sanki çok komik bir şey vardı!?
"İnsan bir ses çıkarır ama dimi? Ödüm patladı burada! Kaçırıldım sandım. Organlarımı deşip, hayvanlara yem edecekler sandım!" Allah da beni kahretsin. Son kısmı söylememeliydim!
"Çok dizi izliyorsun anlaşılan. Diziyi bırakıp beni izlesen dizilerden daha çok faydam dokunur sana." dedi göz kırparak.
"Ya sabır, ya sabır!" diyerek koltuğa oturdum. En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Arabada olanlar bir bir zihnime doldu, en son bilincimi kaybetmiştim.
"Ne kadar zamandır baygınım?" diye sordum meraklı bir sesle.
"3-4 saat olmuştur. Bir an öldün sandım ama baktım 1 saat sonra horlamaya başladın. Rahatladım ben de." dedi fazla açıksözlülükle.
"Ne diyorsun be? Horlamam ben!" dedim çıkışarak.
"Şu an konumuz horlayıp horlamaman değil Deren." dedi aniden ciddileşerek.
"Burası neresi?" diye sordum gözlerimi evde gezdirirken. Sade ama şık bir evdi. Oturma odası kahve tonlarından oluşuyordu ve insana huzur veren bir görüntüsü vardı. En köşede bir kütüphane ve önünde koltuk vardı. Orası kitap okuma köşesi olmalıydı. Odanın ortasında kahverengi bir koltuk vardı. Koltuğun karşısında ki duvara televizyon monte edilmişti. Odanın boş kalan kısmında ufak bir içecek dolabı vardı. Şirin ve güzel bir odaydı.
"Burası benim evim. Sen bayılınca eve götüremedim. Daha ne olduğunu bile bilmiyorum zaten." dedi soruma cevap olarak.
"Anladım." dedim sadece.
"Ne olduğunu anlatmayacak mısın?" dedi tekrar konuşarak.
"Sen kahve almaya gittikten 15 saniye sonra falan arabanın kapısı hızlı bir şekilde açıldı ve kapandı. Sonra birisi ağızımı kapattı ve 'Kurşun abimin selamı var. Bu dancer kıza ilk ve son uyarım. Bundan sonra olacaklardan ben sorumlu değilim.' dedi. Bir erkekti ama yüzünü falan göremedim. Sen içeriden çıkınca 'abimin ona da selamı var. Sen iletirsin' dedi. Sonra da bindiği gibi çıkıp gitti. Sanırım fazla telaş yaptığım için bayıldım." dedim olayı kısaca özet geçerek.
"Tüm kamera kayıtları silinmiş. Bu yüzden kaç saattir ne olduğunu merak edip çıldırıyorum. Birden kucağıma bayılınca ne olduğunu şaşırdım." dedi o anları tekrar yaşıyormuş gibi.
"Her neyse, geçti gitti. Bundan sonra çok dikkat etmen lazım. Her an ne olacağı belli olmaz." dedi beni uyararak. Tamam anlamında başımı salladım.
"Bugün burada kalalım. Saat zaten geç oldu. Sen benim odada yatarsın. Ben bu kanepede yatarım." dedi oturduğumuz kanepeyi göstererek.
"Anneme mesaj atayım, merak etmesin." dedim cebimden telefonumu çıkartarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 HAFTA
Fiksi Remaja3 hafta- 2 gün serisi🌸 Ben kimseydim. Ben biriydim. Ben Deren'dim. Deren dans etmeyi severdi. Deren mutluydu. Deren eğlenceliydi. Ama diğer tarafım böyle değildi... O vahşeti severdi. O ölümü severdi, ölümü isterdi. Ölümler ona adaleti getirirdi...