Bol bol yorum atmayı unutmayın.
İyi okumalar!Köşeye sıkıştırılmıştık...
"EĞİL!" diye bağırdı Baran. Ardından kendi vücudunu üstüme siper ederek, ikimizi birden eğdi. Sonrası tam bir faciaydı.
Silahlı adamlar dakikalarca arabayı taramışlardı. Camlar paramparça olmuştu ama sesler hâlâ kesilmiyordu. Çok korkuyordum ama belli etmemeye çalışıyordum. Farklı şeyler düşünmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Zihnimde sürekli "öleceksin" diye fısıldayan bir ses vardı ve susmuyordu.
En sonunda sesler sustu. Kırık camdan içeri bir mektup attılar ve içlerinden birisi konuştu.
"Kurşun abimin selamı var. Siz selamı götürün,o anlar dedi." konuştuktan sonra arabalara geri gittiler. Olanları seslerden anlıyordum çünkü kafamı Baran'ın dizine gömmüş, kaldırmıyordum."Gittiler mi?" diye sordum boğuk bir sesle.
"Gittiler, kalkabilirsin." dedi ve kafamı kaldırdım.
"Kimdi onlar?" diye sordum merakla.
"Tanımak istemeyeceğin kişiler. Seni yanımda görmeleri hiç iyi olmadı." dedi tek sorun buymuş gibi. Gözlerine bakıp konuştum.
"Eve gidelim."
Ne anladı bilmiyorum ama bana üzgün gözlerle bakıp başını salladı.
💃
20 dakika sonra eve varmıştık. Baran beni eve bırakıp, arabayı burada bırakmaması gerektiğini, bu yüzden gidip sonra geri geleceğini söylemişti. Ben de evin kapısının önündeydim. Kapıyı çaldım ve 10 saniye sonra kapı açıldı.
Annemlere hiç bir şey söylemeye niyetim yoktu bu yüzden bir şey belli etmemek adına kapıyı açan anneme gülümsedim.
"Baran nerede?" dedi annem arkamda mı diye bakmaya çalışarak.
"Anne zaten boyum 1.70, eğer arkamda olsaydı neredeyse 2 metrelik adamı görmeyeceğini hiç sanmıyorum." dedim gülerek.
"Ne bileyim kızım? Göremeyince bakını verdim öyle. Ee nerede?" diye sorusunu yeniledi tekrar.
"İşi varmış, halledip gelecekmiş." dedim ve ayakkabılarımı çıkarıp eve girdim.
Mutfağa geçtim ve kendime kahve yaptım. Üzerime bir şal alıp kahvemle beraber balkona geçtim. Gecenin ışıltısı yüzüme yansıyordu.
Kahvemi içerken bu akşam olanları düşünmeye başladım. Çok korkmuştum, hem de çok. Olanların Baran'la ilgisi olduğunu anlamıştım ama her şey kafamda oturmuyordu. Bu yüzden hemen Baran'la konuşmalıydım.
"Seni yanımda görmeleri iyi olmadı" demişti. Ne olurdu ki? Benimde mi peşime düşerlerdi? Organlarımı çıkarıp satarlar mıydı? Ya da öldürüp bir ormana mı atarlardı? Yoksa en fecisi, testereyle beni birkaç parçaya bölüp parçalarımı faklı yerlere mi gömerlerdi?
Yok ebesinin ebesi Deren! Yuh yani gerçekten. Nasıl 1 dakikada böyle senaryolar kurmuştum bende bilmiyorum.
Bunları düşünmemeye çalışarak kahvemi içmeye devam ettim. Bu sırada apartmanın önünde duran siyah araba dikkatimi çekti. Kapısı açıldı ve içeriden Baran çıktı. Yeni arabası bu olmalıydı. Sanırım birazcık zengindi. Mmm en sevdiğim!
Arabadan indikten sonra aniden balkona baktı ve göz göze geldik. Buraya bakmasını beklemediğim için şaşırmıştım. Ona bakmayacağım diye sandalyeden düşmüştüm bir de...
"Ahh belim!" diye bağırdım. Aniden balkonun kapısı açıldı ve annem içeri girdi.
"Kızım ne oldu sana böyle?" deyip kalkmama yardım etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 HAFTA
Novela Juvenil3 hafta- 2 gün serisi🌸 Ben kimseydim. Ben biriydim. Ben Deren'dim. Deren dans etmeyi severdi. Deren mutluydu. Deren eğlenceliydi. Ama diğer tarafım böyle değildi... O vahşeti severdi. O ölümü severdi, ölümü isterdi. Ölümler ona adaleti getirirdi...